Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, yaklaşık 1-1.5 ay sonra hasadı başlayacak Sultani üzümde kilogram başına en az 10 TL fiyat beklediklerini açıkladı. Üreticinin girdi maliyetlerinde sürekli bir artış yalandığına dikkat çekerek 10 TL’nin altında satılan her bir kilogram üzümün çiftçinin ölüm fermanı olacağına vurgu yaptı.
“10 TL FİYAT BEKLİYORUZ”
Devletin müdahil alım uygulamasını birkaç yıldır yaptığına fakat yeterli verimin alınamadığına dikkat çeken Altındağ, “Üreticimiz bir yıllık emeğini ürettiği ürüne bağlıyor. Eğer ondan para kazanamazsa bütün emekleri boşa gidiyor. Bu nedenle bizim üzümde fiyat beklentimiz bir kilogram üzüm 10 TL olması yönünde. Fiyat 10 TL’nin altına düştüğü zaman da devletin müdahil olması en büyük beklentimiz” diye konuştu.
“TABAN FİYAT ÜRETİCİNİN KURTARICISI OLUR”
Üzümde taban fiyat uygulamasının şart olduğunu ifade eden Altındağ, “Eğer taban fiyat uygulaması yapılırsa üreticimiz birkaç tüccarına eline bırakılmamış olur. Diğer türlü zaten piyasada çok fazla alıcı yok. Olanlar da birbirleriyle anlaşıyor ve üreticiden düşük fiyata üzüm alıyor. Üreticimiz de zaten elektrik, gübre ve ilaç borcu olduğu için satmak zorunda kalıyor. İşte taban fiyat uygulaması bu tür simsarlıklarında önüne geçecek bir uygulama olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“TARIM BAKANLIĞI KAMU SPOTU OLUŞTURSUN”
Okul üzümü projesine de değinen Altındağ, projenin yerli tüketimin artmasına büyük katkı sağlayacağını ve bu yüzden devam etmesi gerektiğini dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’na üzümün iç piyasa tanıtımında büyük görev düştüğünü kaydeden Altındağ, “Baktığımız zaman devlet eliyle yerli ürünlerimize reklam yapıldığını görmüyoruz. Üzüm, zeytinyağı, incir gibi ülkemizde bolca yetişen ürünlerin kamu spotu şeklinde reklamı yapılırsa iç piyasada tüketimi yaygınlaşır” dedi.
“DOLARIN YÜKSELMESİ BELİMİZİ BÜKTÜ”
Doların yüksek seyretmesinin çiftçi üzerindeki etkilerini değerlendiren Altındağ, doların yüksek olması nedeniyle girdi maliyetlerinin yüzde 100’lere varan oranda arttığına dikkat çekti. Altındağ, Manisa ovasında yetişen üzümün büyük çoğunluğunun ihraç edildiğini ifade ederek, üzümün yüksek fiyatlardan ihraç edilmesi durumunda çiftçiyi sevindireceğini dile getirdi.
“NİSAN AYINDAKİ DON REKOLTEYİ DÜŞÜRDÜ”
Rekoltenin geçen yılla hemen hemen aynı olmasını beklediklerini ifade eden Altındağ, “Nisan ayı içerisinde özellikle bağlar uyanıp 5-10 santim filiz verdikten sonra don olayları oldu. Bu durum üzümde rekolteyi etkiledi. Yine son dönemde yağan dolu da rekolteyi olumsuz yönde etkiledi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü, Manisa Ticaret Borsası ve bizim de bulunduğumuz bir ekip önümüzdeki günlerde rekolte çalışmaları için sahada olacak. Daha sonra elde edilen veriler bakanlığa gönderilecek ve bakanlık rekolteyi açıklayacak” şeklinde konuştu.
ÜZÜMÜ AÇIĞA DÖKME
‘Üzümünü açığa dökme’ kampanyası ile ilgili de konuşan Altındağ, “Biz yıllardır bu kampanyayı yürütüyoruz. Gerektiği zamanlarda kiralık depo tutup çiftçinin üzümünü muhafaza etmesini sağlıyoruz. Ama bir türlü tam sonuç alamadık. Çiftçi üzümünü kaldırıp açığa dökmezse tüccar mecburen çiftçinin ayağına gelecek. Ama biz tüccarın ayağımıza gelmesini beklemeden üzümü döküyoruz. Döktükten sonra da işletme dilediği fiyatı veriyor. Çiftçimizin kendi ürettiği üzümün yarısını koyacağı kadar deposu olmalı. Harman zamanı dediğim zamanda piyasa düşüyor. Çünkü herkes üzüm getiriyor. Bunun da etkisi direkt olarak çiftçiye yansıyor. Çiftçimiz bu konuya mutlaka eğilmeli. Yetiştirdiğimiz ürünün kıymetini bilelim.” dedi.
“TARİŞ AKTİFLEŞMELİ”
TARİŞ’e de seslenen Altındağ, TARİŞ’in daha aktif olması gerektiğine işaret ederek, “Yıllardır TARİŞ’te bir atıllık var. TARİŞ yöneticileri bir an önce kendilerine gelmeli. Devletle ne protokol imzalanacaksa imzalanmalı. Müdahil alım, okul üzümü gibi projelerde TARİŞ mutlaka olsun. TARİŞ bunu yaparsa çiftçiye sahip çıkar. Ama kooperatifler bunu yapmazsa çiftçimiz onlardan kaçar. Binlerce ortağı olan TARİŞ’in bir tüccarın aldığı üzümün 10’da biri kadar üzüm alması kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
HASTALIKLARA DİKKAT
Bağlarda meydana gelen hastalıklarla ilgili de değerlendirmede bulunan Altındağ, son olarak şunları aktardı: “Bağlarda bu dönemde yağmurlardan dolayı mildiyö problemleri var. Sık sık bakır ve türevlerini atmak gerekiyor. Yine yağışlardan dolayı nemin yükselmesi nedeniyle külleme problemleri ortaya çıktı. Tek tük de kurşuni küf problemleri var. Genel manada afetlerden dolayı verim kaybı söz konusu. Bağların çiçeklenmesi öncesinde havalar aşırı serin gitti. Üzümlerde çiçeklerinde silkmeler meydana geldi. Tarım üstü açık fabrika, herhangi bir garanti yok. Yağmur gelir çürütür, güneş yakar kurutur.”
Özel Haber: Burhan AKDEMİR