Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hekim göçüne dair TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı "para sayma hareketi" hakkında Meclis Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. Koca, "Özür dilemem gereken bir durum yok ancak" diyerek başladığı sözlerini "Kastımı yanlış anlayarak kırdığım bir meslektaşım varsa onlardan özür dilerim" diyerek bitirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığının 2024 Yılı Bütçesi ve 2022 Yılı Kesin Hesabı görüşmelerine katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Koca, bir dizi kanuni düzenlemelerle sağlık çalışanlarını özlük haklarında hak ettikleri iyileştirmeleri yapabildiklerini ancak yapmaya söz verdikleri ama yapamadıkları konularının da olduğunu söyleyerek, “Hekimlerin emekliliğine dair ek göstergenin en düşük 6400’e çıkarılmasını, sağlık çalışanlarının sabit ücretlerinin hak kaybı olmadan emekliliğe yansıtılması, sağlık çalışanlarının taban ücretinin pratisyen hekimlerin 3’de 1 olması, nöbet ücretlerinin düzenlenmesini, uzman aile hekimlerinin taban ücretinin uzman hekimlerle aynı olmasını, ASM birimlerinin kamu tarafından yapılarak kiradan kurtarılmasını tamamlayamadık. Bunları da desteklerinizle gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
“(E-Reçetim’e 5 dil eklenmesi) Bu Konu Sağlık Turizmi İçin Yapılmış Bir Uygulamadan İbarettir”
E-reçetem sistemine eklenen 5 yabancı dil hakkında yapılan eleştirileri de değerlendiren Koca, “Sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelen yabancı hastalara reçete edilen ilaçların kendi ülkelerinde alınabilmesini amaçlamaktadır veya bilgi edinmesini amaçlamaktadır. Bu konunun bir diğer tarafı da seçilen dillerin ülkemizle sağlık turizmi kapsamlı karşılıklı anlaşması olan ülkelerin dillerinde hizmet verilmektedir. Örneğin; Katar, Kırgızistan ve Kosova’da bir vatandaşımıza ilaç yazılmışsa bunu tanıyor ve hastamızın ilacını veriyoruz. Benzer şekilde Katar, Kırgızistan ve Kosova vatandaşı bir hasta Türkiye’de tedavi olmuş ve reçete yazılmışsa o reçeteyi de Katar, Kırgızistan ve Kosova sağlık otoritesi tanıyor ve hastaya ilacını veriyor. Bu tür ikili anlaşmalar yapılan ülkelerle E-reçetelerin karşılıklı dillerde hazırlanarak kabul edilmesi anlaşmamız var. Konu bundan ibarettir. Yarın başka bir ülkede sağlık turizmi kapsamında bizimle karşılıklı reçete tanıma anlaşması yaparsa, onlarda dil olarak sisteme eklenecek. Bu konu sağlık turizmi için yapılmış bir uygulamadan ibarettir. Türk vatandaşlarımıza yalnızca Türkçe reçete yazılmaktadır” açıklamasında bulundu.
“Ameliyat Sayılarından Daha Fazla Suriyelinin Ülkemizde Olduğunu Çıkaramazsınız”
Öte yandan Bakan Koca, Geçiçi koruma altındaki Suriyelilere 2011 yılından bu yana 2,6 milyon ameliyat yapıldığını dile getirerek, “Bu ameliyatlara sezeryan ve sünnet gibi küçük müdahalelerde dahildir. Tekil bazda bir kişiye birden fazla ameliyatta yapılabilir. Tekil bazda 2,6 ameliyat, 1,1 milyon kişiye yapılmıştır. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 3,2 milyon olarak biliyoruz. 600 binden fazla kişi geri dönmüştür. Bu sayı da bunun içindedir. Yıllık ameliyat olan yabancıların oranı yüzde 3’tür. Vatandaşlarımıza sezeryan ve sünnet gibi küçük müdahaleler gibi ameliyatların oranı ise yüzde 5,5 civarındadır. Özetle, ameliyat sayılarından daha fazla Suriyelinin ülkemizde olduğunu çıkaramazsınız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Koca, TUS’un tercih edilmediğine yönelik iddialarını da değerlendirerek, 2022 yılında yapılan TUS sonrası 19 bin 478 kişi ile yüzde 92’lik yerleşim söz konusu olduğunu belirtti. Ayrıca Koca, 2023 yılında yüzde 86 oranıyla 17 bin 716 kişinin yerleştiğini de ekledi.
"Kastım İngiltere, Almanya Gibi Ülkeler Değil Katar Ve Kuveyt Gibi Ülkeler İçindi”
Sağlık Bakanlığı Plan ve Bütçe Komisyonunda hekim göçünün sorulduğu sırada yurt dışına giden doktorlara yönelik yaptığı para sayma işaretiyle ilgili ise şu ifadeleri kullandı:
“Yaptığı yanlış sonrası özür dilemekten çekinecek biri değilim. Burada özür dilemem bir durum yok ancak meslektaşlarımıza bir açıklama borcum var. Benim kastım göçün İngiltere, Almanya gibi ülkelere gelişmişlikleri sebebiyle gidilmesi değildi. Katar ve Kuveyt gibi ülkeler içindi. O ülkelerin yüksek maaş dışında benim göremediğim gelişmiş ülkelerden üstün bir tarafı mı var. Yine de kastımı yanlış anlayarak kırdığım bir meslektaşım varsa onlardan da özür dilerim" dedi.