Eski TBMM Başkanı ve AK Parti kurucularından Bülent Arınç, Erbil'de düzenlenen Rudaw Araştırmalar Merkezi’nin forumunda gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK'ya yaptığı silah bırakma çağrısını yorumlayan Arınç, bunun yeni bir gelişme olmadığını belirterek, "Öcalan’dan beklenen çağrı bence yerine gelmiştir. Ancak yerine getirilmesi örgütün vereceği karara bağlı. Geçmişte yapılan açıklamalardan farklı bir şey duymadım" ifadelerini kullandı.
“Yeni Bir Şey Duymadım”
Arınç konuşmasında, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısına değinerek "Öcalan’dan beklenen çağrı bence yerine gelmiştir. Bu bir talimat, ancak yerine getirilmesi örgütün vereceği karara ve atacağı adımlara bağlı. Geçmişte yaptıkları açıklamaların dışında yeni bir şey duymadım. Kaldı ki onları etki eden başka unsurlarında olumlu görüşlerini onlara bildirmeleri ve telkin etmeleri lazım" ifadelerini kullandı.
“Hiçbir Hazırlık Yok”
Arınç; Kürtçe'ye statü, anadilde eğitim ve olası bir af olup olmayacağına dair soruya da şu cevabı verdi:
"Benim doğruyu söylemem lazım. Bu iş başlarken ve bu geldiğimiz gün itibariyle bunların hiçbirisi hakkında bir hazırlık yok. Yani Bahçeli bir söz söyledi. Ondan sonrasını ifade etmedi. Bunun karşılığında Sayın Cumhurbaşkanın 'biz terörle mücadeleyi eğer silah bırakmazlarsa devam ettireceğiz' konuşmasını biliyoruz.
“Çok Büyük Gelişmeleri Beklemek Herhalde Boş”
"Bu haklar, talepler konusunda bir ön görüşmenin yapıldığını da düşünmüyorum" diyen Arınç, "DEM'lilerle yaptığımız görüşmelerde de öncelikle bu yerine gelsin, ondan sonra bir barış ortamı içerisinde her şey konuşulabilir. Yani siz bunlar olacak mı diyorsanız, bunlar olmayacak da diyebilirim, bu konuda hiçbir görüş ortada yoktur da diyebilirim. Kendimizi çok fazla şeylere odaklanarak, bunun arkasından çok büyük gelişmeleri beklemek herhalde boş. Önce şunu bir görelim icap var kabul daha yok göreceğiz bakalım" şeklinde konuştu.
2013-2015 yılları arasında sürdürülen çözüm sürecini hatırlatan Arınç, "Meclis Başkanlığı ve hükümet sözcülüğü görevine başlamakla kendimi çözüm sürecinin içinde buldum. Sonu maalesef iyi olmadı." dedi.