H
Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde (MUOSB) ‘yaşananların sorumluluğu kimde’ tartışması büyüyerek devam ediyor. Hafta başında MUOSB’de yapılan altyapı temel atma töreninde konuşan MUOSB Başkanı Osman Kıvırcık ile AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Murat Baybatur, yaşananların sorumluluğunun CHP’li Muradiye Belediyesi’nde olduğunu savundu. CHP heyeti de bu eleştirilere yanıt verdi.
CHP İl Başkanı Semih Balaban, Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, kapatılan Muradiye Belediyesi Başkanı CHP’li Erdinç Yavaşlı, geçtiğimiz günlerde Muradiye OSB’de düzenlenen törende kendilerine yönelik yapılan eleştirilere yanıt verdi.
CHP Yunusemre İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen basın açıklamasına CHP İl Başkanı Semih Balaban, Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bülent Mersinli ile şimdilerde Muradiye’nin mahalle olması dolayısıyla kapalı durumda olan Muradiye Belediyesi’nin son başkanı CHP’li Erdinç Yavaşlı katıldı.
“BUNLARINKİ KLASİK BİR BİLGİSİZLİK, KANUNSUZLUK YA DA CAHİLLİK DEĞİL”
Toplantıda ilk sözü CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak aldı. CHP’ye yönelik yapılan eleştirileri hatırlatan Arcak, “Geçtiğimiz günlerde Muradiye OSB’de bir temel atma töreni yapıldı. Bu törende AKP’li Murat Baybatur ve yaverleri bir açıklama yaptılar. Bizi haksız yere yanlışlarla, yalanlarla itham ettiler ve saldırıda bulundular. Bunlarınki klasik bir bilgisizlik, kanunsuzluk ya da cahillik değil. Bunlarınki tamamen yalan ve riyakarlık üzerine, halkı kandırma üzerine yapılmış bir açıklama.
Murat Baybatur ve yaverleri bize saldırmakta beis görmüyorlar. Bu saldırılan kaynağı tamamen siyasidir. Ancak biz çevre felaketine değinirken siyaset yapmadık. Vatandaşın hakkını savunduk. Biz siyaset yapmak istesek Osman Kıvırcık ve eşine yönelik söylemlerde bulunabilirdik. Ama bunları demedik. Ne hikmetse sayın başkan ve Murat Baybatur bize saldırıyor.” dedi.
“BİZİM DERDİMİZ SİYASET DEĞİL”
Ortada bir çevre felaketinin olduğunu ve amaçlarının siyaset yapmak olmadığını ifade eden Arak şöyle devam etti: “Bilerek ve isteyerek kamuoyu yanıltılıyor. Bize saldırının tek sebebi siyasettir, cahillik değildir. Sanayide böyle bir tesise ihtiyaç olduğu için, Çevre Bakanlığı’nın da onayıyla bu ruhsat verilmiş. Ama o dönemde bir sıkıntı mevcut değil. Sonra firma el değiştirip AKP döneminde bu felaketler meydana geliyor. Kamuoyunu aydınlatmayı kendimize borç biliyoruz. Bu işin peşini bırakmayacağımızı bir kez daha tekrar ediyoruz.”
“MURAT BAYBATUR’UN BUNLARA YAŞI MI YETMİYOR, YOKSA BİLGİSİ Mİ YOK?”
Arcak’ın ardından söz alan, kapatılan Muradiye Belediyesi’nin eski başkanı CHP’li Erdinç Yavaşlı da kendilerine yönelik ithamların elle tutulur bir tarafı olmadığını dile getirdi. Yavaşlı, şöyle devam etti: “Tamamen bilgisizlik ve cehalet üzerine kurulan bir açıklama. Araştırmadan yapılmış bir konuşma. Benim üzüldüğüm nokta, milletvekili olan, milleti temsil eden bir kişinin bu kadar bilgisizce, cahilce açıklama yapması. Bu durum ülkemiz adına sakıncalı ve yanlıştır. Muradiye sanayi bölgesi 1996 yılında Hamdi Mergen tarafından planlanmıştır. Daha sonra gelen DYP’den Münir Kibar zamanında işlem devam etmiştir. Ve bu bölge açılırken, bir bölümü sanayi bölgesi olarak, önündeki bölge de orada çalışan işçilere konut olarak planlanmıştır. Fakat daha sonra 2004 yılında göreve gelen AKP’li Muradiye Belediye Başkanı plan notlarında değişiklik yaparak ‘Buraya villa da yapılabilir’ notuyla burada işçinin hakkını daha fazla parası olan zengine peşkeş çekme noktasına gelmiştir. Murat Baybatur’un bunlara yaşı mı yetmiyor, yoksa bilgisi mi yok onu ben bilemem. Ama siyaseten yapıyorsa yazık. Bölgede oluşan kirlilikle ilgili açıklamaları da var Baybatur’un. Sanayi bölgesinde ara depolamalar ve metal dönüşüm işletmelerinin olduğunu söylüyor. Sanayi bölgelerinde bu tür işletmeler olur. Bunlar olmazsa çevre felaketi olur. Fabrikaların üretim artıklarının büyük kısmı buralarda artı değer kazanır. Ekonomiye katkı sağlanır. Bunların yapılmasını istemiyorsa sanayiyi yıkıp millet bahçesi yapabilir. Böyle de imkan var ellerinde.”
“YAŞANANLARIN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ”
2002 yılından bu yana AK Parti’nin ülke yönetiminde söz sahibi olduğunu hatırlatan Yavaşlı, “Ayrıca 2002 yılından bu yana, yaklaşık 20 yıldır iktidardalar. Belediye olarak da 15 yıla yakındır Muradiye AKP’li belediyece yönetiliyor. Eğer burada faaliyet dışı çevre kirliliği oluşuyorsa, oluşturan firmalar varsa bunların takibini öncelikle Yunusemre Belediyesi, daha sonra da 2.5 yıldan beri Osman Kıvırcık’ın başına bir şekilde geldiği Muradiye OSB’nin sorumluluğundadır. Bu konuda CHP’ye suçlama yapan Osman Bey ve Baybatur’a şunu söyleyelim; ara depolama firması ve bu gibi firmaların hepsi raporlanırken, ruhsatlanırken, Çevre Bakanlığı’ndan ÇED raporu alır. Rapor alınmazsa hiçbir belediye o firmaya faaliyet izni veremez. O firmalar çevreyi kirletiyorsa bunun sorumlusu, ÇED raporu veren Çevre Bakanlığı’nındır. Bunlar ÇED raporunun nasıl alınacağın, iletmelerin nasıl faaliyet yapabileceklerini hala bilmiyor. Fabrikalar nasıl çevreyi kirlettiğinde kapatılıyorsa, siyaseti kirletenleri de CHP kapatacaktır. Millet İttifakı Haziran ayında kapatacaktır. Bilgi kirliliğine neden olanların işine son verecektir. Orada faaliyet gösteren geri dönüşüm firmasının kanalizasyonu, bilerek ya da bilmeyerek yanlış bağlanmıştır. Yanlış bağlanan kanalizasyon nedeniyle firmanın Karaali’ye giden dereyi kirletmiştir. Bu tamamen denetimsizliktir.” şeklinde konuştu.
“BU FATURA TAMAMEN AKP’NİN RANTÇI VE BİREYSEL ÇIKARLARI DÜŞÜNEN POLİTİKALARDAN KAYNAKLANMAKTADIR”
Açıklamada son olarak söz alan CHP İl Başkanı Semih Balaban ise şunları dile getirdi: “Biz 2009-2014 yıllarında CHP’nin yönetiminde olan Muradiye’de Erdinç başkanım güdümünde çok güzel işler yaptık. Sosyal anlamda beldenin çehresi, dokusu değişti. Yapılan tesisleri, hizmetleri, beldeye kazandırılan hastaneyi incelesinler. Bundan dolayı biz kendisine teşekkür ediyoruz. Yapılan bütün çarpık kentleşme, yanlış yapılar AKP’li belediye döneminde yapıldı. Bu fatura tamamen AKP’nin rantçı ve bireysel çıkarları düşünen politikalardan kaynaklanmaktadır.” HABER MERKEZİ