Depremler dünya var olduğundan beri devam eden bir doğa olayıdır.
Deprem nedeniyle kaç can yitip gitti. Şiddetli depremler, her zaman daha büyük bir yıkım getirmiştir. Bu büyük yıkımlar kimi zaman bir şehrin haritadan silinmesine, yüz binlerce kişinin ölümüne neden olur.
Türkiye bir deprem ülkesi. Bu yüzden neredeyse hepimiz depremi hissetmiş, onun verdiği korkuyu yaşamışızdır. Deprem gerçeğini deprem olduğunda hatırlıyoruz sonrasında yine unutuyoruz. Maalesef ülke olarak deprem felaketinin acısını çok yaşadık.
Deprem kaçınılmaz bir gerçek. Engellenemeyeceğine göre hazırlıklı olmaktan başka çare yok. Ancak yönetim de vatandaşlar da deprem gerçeğini maalesef deprem olduğunda hatırlıyor üzerinden biraz geçince unutuyor. Depremler zaman zaman hatırlandı elbette. Düzce, Gölcük, İstanbul, Elazığ, Van, Malatya, İzmir depremleri ile hatırlandı. Yakın tarihte yaşadığımız en şiddetli ve en yıkıcı depremlerdi. Ülke gündeminde ilk sıralarda yer aldı. Ama acı haberlerle birlikte. Bu depremlerle anne babalar evlatsız, evlatlar anne babasız kaldı.
Unutulmamalıdır ki, deprem bir doğa olayıdır ve engellemek mümkün değildir.
Yapılması gereken şey gereken tedbirleri alıp yıkıcı etkilerini en aza indirgemektir.
Bunun için de hem yöneticiler hem de vatandaşlar açısından ‘depreme hazırlık’ hep önceliğimiz olmalıdır.
İstanbul ve çevre illerinde şiddetli bir deprem bekleniyor. Ancak, İstanbul böyle bir depreme hazır değil. Yani bizler yeni depremler beklerken ve bu kadar zamanı yakınken gerekli önlemleri almıyoruz.
Yaşadığımız deprem felaketlerinin hiçbirinden ders çıkaramadık. Depremin değil, tedbirsizliğin öldürdüğünü unutuyoruz.
Tedbirsizlik affetmiyor.
Deprem gerçeğini unutmayalım ve unutturmayalım!