Kara para aklama, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yasadışı bahis suçlamalarıyla cezaevinde tutuklu bulunan Dilan Polat hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Polat'ın tutukluluk incelemesine itiraz eden avukatı Sevinç Horoz’un talebi, 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, Polat’ın tahliyesine karar verildi. Tahliyenin ardından savcılığın mütalaası da gün yüzüne çıktı.
Dilan Polat Neden Serbest Bırakıldı?
Savcılık mütalaasında, Dilan Polat'a suç isnat edilmemesi ve yüksek güvenlikli bir sağlık kuruluşunda koruma ve tedavi altına alınması gerektiği yönünde Adli Tıp raporuna atıf yapıldı. Ayrıca Polat'ın tutuklu bulunduğu süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının uygun görüldüğü belirtildi.
Ensonhaber'in haberine göre mütalaada, Polat'ın yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ve adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına karar verildiği ifade edildi. Savcılık ayrıca, Polat’ın suçlarının vasıf ve mahiyeti göz önüne alındığında, tahliye edilmesinin uygun olduğunu belirtti. Bunun yanı sıra, adli kontrol hükümlerine uymaması durumunda yeniden tutuklanabileceği konusunda da uyarıda bulunuldu.
İşte savcı mütalaası
"Esas sayılı dosyası kapsamında tutuklu bulunan şahıslar hakkında CMK'nın 108. maddesi uyarınca tutukluluk durumunun devam edip etmeyeceği konusunda mütalaa talep edilmiş olmakla; Dosya kapsamında tutuklu bulunan sanıklardan Dilan Polat ile ilgili dosya içerisinde yer alan Masak raporunda yer alan " Dilan Polat'ın soruşturmaya konu şirketler grubuna dahil kişi / firmaların şahsi finansal işlemleri ile şirketlerin ticari faaliyetlerinin sevk ve idaresi parasal işlemlerin transfer talimatları, sahte / gerçek fatura vb. belgelerin kullanılması / düzenlenmesi, mal varlıklarının değerlendirilmesi gibi bütün ticari ve finansal işlemlerde karar merci olmadığı, sevk ve idaresinde bulunmadığı, ulaşılabilen kaynaklar, elde edilen deliller ve işleme konulan vergi tekniği raporu doğrultusunda suç unsuru olabilecek her hangi bir eyleminin tespit edilemediğinin bilinmesi gerektiği," şeklinde tespitin bulunması, yine sanık hakkında hazırlanan 20/05/2024 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda "sanığın TCK'nın 57. Maddesinde belirtilen yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda koruma ve tedavi altına alınmasının uygun olacağı, koruma ve tedavi altına alınması sonrası ilgili sağlık kuruluşunca hastalığının klinik remisyona (iyilik hali) girdiğine karar verilerek taburcu edilmesi sonrasında önerilen tedavisi ve poliklinik kontrollerinin sağlanarak ceza evi şartlarında infazına devam edilebileceği" yönünde tespitin olması, sanığın tutukluluktaki geçirdiği süre, hakkında toplanan delillerin mevcut durumu birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında CMK'nın 109. Maddesinde yer alan adli kontrol tedbirlerinden bir veya bir kaçının uygulanmasına karar verilmek suretiyle başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse TAHLİYESİNE karar verilmesi, Dosyada tutuklu bulunan diğer sanıklar yönünden ise, üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, yasadaki cezalarının üst sınırı, mevcut delil durumu, henüz savunmalarının da alınmamış olması ve tüm dosya kapsamına göre bu aşamada TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA karar verilmesi, Kamu adına talep ve mütalaa olunur."