Tarihî don felaketinin yaralarını sarmaya çalışan Türkiye bu kez de şiddetli kuraklıkla karşı karşıya.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Mart 2025 verilerine dayanan kuraklık haritası, ülke genelinde tarım ve su kaynaklarını tehdit eden vahim bir tabloyu gözler önüne serdi. Özellikle Manisa ve çevresi, kuraklığın merkez üssü hâline geldi.
Mart ayında yayınlanan Meteorolojik Kuraklık Haritası, Türkiye’nin büyük bölümünün "Şiddetli Kuraklık" kategorisinde olduğunu gösteriyor. Haritada kahverengi tonlarla işaretlenen bölgeler, özellikle tarım açısından büyük tehlike sinyalleri veriyor.
Don felaketinden yeni çıkan çiftçi için kuraklık adeta ikinci bir darbe anlamına geliyor.
Manisa Kahverengiye Büründü
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı 1, 3, 6, 9 ve 12 aylık kuraklık haritalarında Manisa’nın durumu dikkat çekiyor. Mart ayındaki yağış azlığı nedeniyle şehir haritada “çok şiddetli kuraklık” anlamına gelen koyu kahverengiyle işaretlendi.
Ocak-Mart dönemini kapsayan 3 aylık haritada da benzer bir tablo var. Uzun vadeli haritalarda ise Manisa “orta şiddetli kuraklık” kategorisinde yer alıyor.
Harita Ne Anlatıyor?
MGM haritasında kullanılan renkler kuraklık şiddetini açıkça ortaya koyuyor.
- Koyu Kahverengi: Şiddetli Kuraklık (Acil Durum)
- Orta Kahverengi: Orta Şiddetli Kuraklık (Uyarı)
- Sarı: Hafif Kuraklık (İzlemeye Alınmalı)
- Yeşil: Normal ve Üzeri (Risk Yok)
Başta Güneydoğu, İç Anadolu, Ege ve Akdeniz’in büyük kısmı olmak üzere, geniş bir coğrafya şiddetli kuraklık tehdidi altında.
Donla Yandı, Kuraklıkla Kurudu
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan don felaketiyle özellikle meyve ağaçlarında ciddi kayıplar yaşayan Manisa’daki çiftçiler henüz toparlanamadan kuraklık gerçeğiyle yüzleşecek.
Hayatta kalan ürünler için yeni bir risk daha doğdu: Kuraklık.
Yeni ekim-dikim dönemine girilirken toprağın verimi düşerken, gıda üretimi ve fiyatlar üzerindeki etkiler şimdiden endişe yaratıyor.
Tedbir Alınmalı!
Mart ayı haritası, Türkiye’nin su ve gıda güvenliği açısından alarm verdiğini ortaya koyuyor.
Uzmanlar ve yetkililer su tasarrufu tedbirlerinin bir an önce alınması, kuraklığa dayanıklı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve çiftçilere yönelik acil destek mekanizmalarının devreye sokulması gerektiğini vurguluyor.
Don felaketinden sonra kapıya dayanan kuraklık, Türkiye için topyekûn mücadele gerektiren bir krize dönüşüyor!