Manisa Tarzanı gerçek bir doğa ve insan aşığıdır. Ömrünü Manisa’da bu uğurda harcamıştır. Çevrenin gerçek duyarlılığı ve çevreciliğin hakiki üstadı O’dur.
İSTİKLAL MADALYASI SAHİBİ TARZAN
Gercek adı: Ahmet Bedevi olan Manisa Tarzanı, İstiklal madalyası sahibidir. Siyah bir şortla dolaşan yaz ve kış üzerinde madalyasını taşıyacak bir gömleği bulunmayan, ağaçların ve doğanın savunucusu bir bilge ruhtur! Manisa Dağcılık Klübü öğrencilerinden Engin Kongar’ın bir dağ tırmanışı sırasında düşüp ölmesinden üç yıl sonra onun adına yapılan anıtın açılışında Manisa Tarzanı da vardır ve o da bir zamanlar karısını bir dağ yolculuğu sırasında bir uçurumda kaybetmiştir ve gözü yaşlı anneye şöyle der: “Anneciğim hiç merak etme, ben anıtın çiçeklerine bakar, onları hiç soldurmam.”
SPİL DAĞI’NDA BİR KLÜBEDE YAŞARDI
Spil dağında bir kulübede yaşardı Tarzan, ne yatağı ne de yorganı vardı. Üzerine gazete serdiği tahta divanda yatıp kalkardı. Daima soğuk su ile yıkanırdı. Saç ve sakallarını özenle tarar ve bitkilerden yaptığı kokuları sürerdi. Ulusal bayramlarda göğsünde bir palmiye yaprağı ve onun üzerinde istiklal madalyası ile gurur içinde törenlere katılırdı. Tarzanı ve onun yüce ruhunu bilmeyen bir Manisa’lı kalmamıştı. O bir Aşk’tı. O bir insandı! O tertemiz bir ruhtu. Belli bir lokantada yemeğini yer ve borcuna karşılık olarak o lokantaya su taşırdı. Borçlu kalmayı sevmezdi. Güçlü bir insanda olması gereken tüm özellikleri taşıyordu. Bir efsane gibi yaşadı, asla mal ve servet peşinde koşmadı. Özgür ruhlu yaşamayı hep temel esas olarak aldı. Toplumsal hayata katıldı. O, bugün bile Manisa’da bir efsanedir. Dürüstlüğü ve çalışkanlığı ve Manisa’nın ağaçlandırılmasında gösterdiği olağanüstü emeği ile tüm Manisa’lıların sevgilisi oldu. 31 Mayıs 1963 tarihinde gözlerini hayata yumdu. Onun adına makaleler, yazılar yayınlandı. Hayatı filme aktarıldı. O yaşadı ve yaşattı! HABER MERKEZİ