Everest Dağı, dünyanın en yüksek zirvesi olarak bilinir ve dağcıların büyük ilgisini çeker. Yılda milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapan bu dağ, aynı zamanda tırmanışın zorlukları ve tehlikeleriyle de tanınır. Deniz seviyesinden itibaren 8.848 metre yüksekliğe sahip olan Everest’e tırmanmak, her 10 dağcıdan 1'inin hayatını kaybetmesine neden olabiliyor. Everest’in ilginç ve acı hikayesini sizler için derledik!
Everest Dağı Mezarlığa Dönüyor
Çin-Nepal sınırında, Himalayalar’da yer alan Everest Dağı, 8.848 metre yüksekliği ile Dünya’nın en yüksek zirvesine sahip… Birçok dağcı bu efsanevi zirveye ulaşmayı hedefledi. Ancak, bu zorlu tırmanışlar, birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Everest Dağı'na tırmanan her 10 kişiden 1’i hayatını kaybediyor. Dağcılar; soğuk, kafa travması, beyin ödemi ve aşırı yorgunluk gibi nedenlerle her yıl can veriyor. Dağın yüksekliği ve aşırı soğuk, bölgeyi ulaşılması zor bir yer haline getiriyor. Bu durum, cesetlerin Everest Dağı'ndan toplanamamasına yol açıyor.
Everest Dağı Gökkuşağı Vadisi Nedir?
Everest Dağı’nın zirvesine ulaşmak, dağın zorlu hava koşulları ve teknik engelleri nedeniyle oldukça zordur. Ancak, Everest Dağı'nın dağcılık rotaları üzerinde dikkat çeken bir başka ilginç bölge de Gökkuşağı Vadisi'dir.
Gökkuşağı Vadisi, Everest'in kuzey sırtının altında, deniz seviyesinden yaklaşık 8.000 metre yükseklikte bulunan bir bölgedir. Bu bölge, dağın zorlu koşullarını aşmayı başaramayan veya dağcılık sırasında hayatını kaybeden kişilerin kalıntılarının bulunduğu bir alan olarak bilinir.
Gökkuşağı Vadisi'nde dikkat çeken unsurlardan biri, ölü bedenlerin üzerini örten renkli ceketlerdir. Bu ceketler, mavi, kırmızı, yeşil, turuncu gibi çeşitli renklerde olabilir. Ölen dağcıların kullandığı oksijen tankları, sırt çantaları ve çadırlar da bu bölgedeki renk çeşitliliğine katkıda bulunurken ölen dağcıların renkli ekipmanları nedeniyle buraya "Gökkuşağı Vadisi" denir.
Everest’e İlk Tırmanan Kişi Zirvede Öldü
Everest Dağı'na ilk tırmanan kişi, George Mallory isimli bir dağcıydı. 1924 yılında gerçekleşen bu tırmanış, ölümle sonuçlandı. Mallory'nin cesedi, 75 yıl sonra bulundu. 1996’da Hintli dağcı Tsewang Paljor, tırmanış esnasında karşılaştığı kar fırtınası nedeniyle yaşamını yitirdi.
Everest’te Cesedi Terk Edilen Dağcılar
Himalayalar’da bulunan Everest Dağı’nda birçok kişi hayatını kaybetti. Öyle ki bazen grup halinde gerçekleşen tırmanışlarda, gruptan birileri öldüğünde, ekip, hayatta kalabilmek için arkadaşlarını dağda bırakmak zorunda kalıyordu. Alman dağcı Hannelore Schmatz ise soğuktan ve aşırı yorgunluktan öldü. Schmatz'ın cesedi, ayağa kalkmaya çalışır halde bulunmuştu.
Uyuyan Bir Daha Uyanamıyor!
Everest'te gerçekleşen ölümler yalnızca soğuktan veya düşmeden kaynaklanmıyor. Birçok dağcı, dinlenmek için uyuduğunda bir daha uyanamıyor.
Sloven dağcı Marko Lihteneker da 2005 yılında ölen isimlerden biri… Lihteneker'in ölmeden önce oksijen maskesinde sorun yaşadığı düşünülüyor. 2006 yılında dinlenirken hayatını kaybeden David Sharp ise en talihsiz isimlerden biri. Soğuktan ve yorgunluktan ölmek üzere olan Sharp'ın yanından 30 tane dağcı geçti ve hiçbiri ona yardım etmedi.
Everest’te 200 İnsan Cesedi Var
Everest'te 200'den fazla ceset bulunduğu biliniyor. 2012'de zirveye çıkmayı başaran ilk dağcı olan Shriya Shah–Klorfine, zirveye çıktıktan 25 dakika sonra ölmüştü
Everest'te, 200'den fazla ceset bulunduğu belirtilmektedir. Cesetlerin bir kısmı, Himalayalar'ın buzul bölgelerine gömülmüşken, diğerleri rüzgarlar tarafından dağın yüzeyinden başka bölgelere sürüklenmiştir. Bu durum, dağda yürüyüş yapmanın ve tırmanış yapmanın ne kadar hayati riskler taşıdığını ve zorlu koşulların hayatı nasıl tehdit ettiğini gözler önüne seriyor.
Everest Dağı, birçok dağcı için bir hedef ve meydan okuma olarak kalmaya devam etse de, tehlikeleri ve ölümcül riskleri de unutmamak gerekir. Bu dağ, hem başarı hikayeleriyle hem de trajik kayıplarıyla dolu bir tarih barındırıyor.