Manisa Kulis Haber
1539 yılında Manisa'da kurulan Manisa Bimarhanesi, zengin tarihine dayanan köklü bir kuruluş olarak öne çıkıyor. İlk olarak Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan adına inşa edilen Manisa Bimarhanesi olarak faaliyet gösteren bu tesis, zaman içinde bir dizi değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Ege Bölgesi'nin sınırlarını aşıp, geniş bir coğrafyaya hizmet vermektedir. Ege Bölgesi ve Batı Akdeniz Bölgesi'nde Manisa, Balıkesir, İzmir, Aydın, Kütahya, Uşak, Afyon, Denizli, Muğla, Isparta, Burdur ve Antalya olmak üzere toplam 12 ilde hizmet vermektedir.
Kuruluş yılından itibaren geçirdiği evrimle, Manisa Bimarhanesi sadece tıbbi bir kurumdan öte, kültürel bir mirasın taşıyıcısı haline gelmiştir. Tesisin 400 yıllık mazisi, Osmanlı döneminin sağlık anlayışını günümüze taşımakla kalmayıp, aynı zamanda bu uzun soluklu hikayede yer alan birçok önemli ismin izlerini de taşımaktadır.
(Manisa Bimarhanesi) Manisa Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Hastanesi, 400 yıllık bir geçmişe sahiptir. Sultan Camii'nin yanında bulunan bu tesis, ilk olarak 1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan adına inşa edilen ve o zamanlar Manisa Bimarhanesi olarak bilinen müesseseyle başlamıştır.
Kuruluşunda, baştabip, göz tabibi ve yardımcısı, bir cerrah, iki eczacı, iki eczacı yardımcısı, bir katip, bir mutemet, muhasip, bir otçu, bir kilerci, bir temizleyici ve bir kapıcı olmak üzere çeşitli pozisyonlarda uzmanlaşmış bir kadro bulunuyordu. Toplamda 20 yatak kapasitesine sahipti.
Bimarhane teşkilatı, zaman içinde birçok değişikliğe uğramış ve başlangıçta tam donanımlı bir hastane olan bu tesis, son 70-80 yıl içinde yalnızca ruh hastalarına hizmet veren bir kuruluşa dönüşmüştür.
1916 yılında hastane kadrosu şu şekilde oluşmuştur: Bilgili bir Müslüman hekim, hastalara okuyucu, kökçü (eczacı), pişirici, idare memuru, katip ve biri kadın olmak üzere 6 güllabici (gardiyan hastabakıcı).
Hastane, müesse camii, medrese, hamam ve talimhane bölümlerini içermekte olup, diğer bimarhaneler gibi dini, eğitimci, insani ve sıhhi amaçlar doğrultusunda faaliyet gösteren bir müessese konumundaydı.
O dönemde, başlıca tedavi yöntemleri hastalara okunmuş su içirmek, bazı şifalı bitkileri kaynatıp içirme, mesir macunu yedirme ve tecrit etme gibi uygulamalardan oluşuyordu.
Manisa'nın tarihi, mutasavvuf, bilgi ve erdem sahibi bir hekimbaşı olan Merkez Efendi Hazretleri'nin bıraktığı bir mirası içerir. Hala bu geleneği sürdüren Manisalılar ve çevre bölgelerden gelen birçok kişi, her yıl eski bimarhanenin yanındaki Sultan Camisi minarelerinden atılan mesir macunlarını kapışarak alır.
İnancı gereği, 20/25 çeşit baharat ve şekerden yapılan bu macunu tüketenler, beden ve ruh sağlıklarını güçlendirdikleri, gençleştikleri ve kuvvet kazandıkları düşünülmektedir. Uzun yıllar boyunca Bimarhane'ye, Bostan Çelebi, Mevlana Şeyh Mehmet gibi birçok kişi baştabiplik yapmış, nihayet 1916 yılında Bimarhane hekimliğine ek görev olarak belediye tabibi Dr. Naci Aslan bey atanmıştır.
Cumhuriyet idaresinin kurulmasının ardından, Sultan Camii yanındaki tarihi bimarhane terkedilmiş ve geniş bir bahçe içinde bugünkü hastane alanına taşınmıştır. İlk başhekim Ali Muhlis'tir. Başlangıçta 25 yatak kapasitesine sahip olan hastane, Dr. Fahri Celal Göktolga, Dr. Nuri Pamir, Dr. Nuri Sandıkçıoğlu ve Dr. Necati Kip gibi hekimlerin liderliğinde hızla gelişmiş ve bu süreçte yeni binalar ve yataklar eklenerek yatak sayısı 300'e çıkarılmıştır.
1959 yılında başhekim Dr. Ahmet Önsiper döneminde yatak sayısı 400'e çıkarılmıştır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği'nin kurulmasından sonra, hastanenin bir bölümü Fakülte Psikiyatri Kliniği'ne tahsis edilmiş ve uzun bir süre boyunca onların idaresinde olmuştur.
1980 yılında Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde, o dönemin Başhekimi Dr. Yıldırım Aktuna'nın liderliğinde başlayan reform hareketleri, Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi'ne de sıçramış ve Dr. Vakıf Özkul ile Dr. Coşkun Çakır'ın başhekimlikleri döneminde hastane, modern bir görünüme kavuşmaya başlamıştır.
1989 yılında başhekim olarak atanmış olan Dr. Semih Özalp'in liderliğinde, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Hastaların bakımı, beslenmesi, giydirilmesi ve tedavileri konusunda iyileştirmeler yapılmıştır.
EEG cihazı, ambulans, jeneratör ve çeşitli tıbbi malzemeler gibi yeni donanımlar hastaneye kazandırılmış, laboratuvar hizmetleri genişletilmiştir. Daha sonraki başhekimler olan Dr. Levent Ermete ve Dr. İzzet Hamkaya'nın dönemlerinde de bu çabalar devam etmiştir.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Ege Bölgesi ve Batı Akdeniz Bölgesi'nde Manisa, Balıkesir, İzmir, Aydın, Kütahya, Uşak, Afyon, Denizli, Muğla, Isparta, Burdur ve Antalya olmak üzere toplam 12 ilde hizmet vermektedir.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin hedefleri şu şekildedir:
1. Toplumsal fayda ile hizmet maliyeti arasında denge kurarak, etkin bir yönetimle verimliliği arttırıp, yüksek kalitede hizmet sunumunu sürdürme.
2. Ruhsal bozukluğu olan bireylere yönelik damgalama ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak.
3. Afetlere müdahale anlamında organizasyon ve planları geliştirerek hayata geçirme.
4. Çocukların psikososyal gelişimini destekleme konusunda halkı bilinçlendirme ve farkındalık yaratma çalışmalarını sürdürme (Anne Baba Okulu).
5. Toplumun en küçük yapı taşı olan ailenin sağlıklı zeminde oluşturulması ve geliştirilmesi için bilinçlendirme, destekleme ve sorun çözme becerilerini artırma çalışmaları yapma.
6. Ruh sağlığı çalışanlarının afetler, bireysel veya kitlesel travmalar konusundaki bilgi ve deneyim düzeylerini artırma.
7. Çalışan personellerin hizmet içi eğitimlerle niteliklerini artırma.
8. Kişinin bireysel ve toplumsal yaşamını kolaylaştıracak, engelleri aşmasını sağlayacak becerilerle donanmasını sağlamak için psikiyatrik rehabilitasyon çalışmalarını yapma.
9. Rehabilitasyon çalışmalarının içerisine aileyi dahil etme.
10. Toplum temelli ruh sağlığı hizmetlerini yaygınlaştırma ve geliştirme.
11. Hastaların tedaviye uyumlarını sağlamak ve tekrarlayan yatış oranlarını düşürmek.
12. Madde bağımlılığı konusunda hem halka hem de madde ile temas eden veya riski olan bireylere eğitim çalışmaları yapma.
Not: Bazı fotoğraflar sembolik olarak kullanılmıştır.