Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında, DEAŞ'ın (IŞİD) sadece Türkiye için değil, dünya genelindeki Müslüman toplumlar için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek, "DEAŞ bir zehirdir" ifadesini kullandı. Bakan Fidan, Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını ve uluslararası işbirliğinin önemini de vurguladı.
"Müslümanlar İçin Bir Zehirdir"
"DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir. Dinimizi kullanarak sınırsız şiddet uygulayarak, vahşice insanların öldürülmesi, terör yoluna gidilmesi, toplumların ve devletlerin bu yolla ifsat edilmesi, istikrarsızlığın ve kaosun oluşturulması bizim sessiz kalacağımız bir durum değildir." ifadelerini kullanan Fidan, sınır içinde ve dışında "İslam toplumlarının ortak sorunu olan" DEAŞ'tan kurtulmak için büyük hassasiyetle mücadele ettiklerini dile getirdi.
Fidan, birçok ülkenin işbirliğini gerektiren bu konuda, özellikle Ürdün gibi ortak, dost ve kardeş ülkelerle bir araya gelerek başta istihbarat paylaşımı ve ortak operasyon gibi bütün metotları kullandıklarını aktararak, "Bölgemizde DEAŞ'ın tekrar yükselmemesi bizim için çok önemli." diye konuştu.
Terör örgütü PKK ile mücadelenin sürdüğüne işaret eden Fidan, "Kürt kardeşlerimizin asil duygularını sömürerek onlar üzerine kurdukları şiddet imparatorluğu artık çökmek üzere. Çok şükür Türkiye'de büyük bir temizlik yapıldı. Irak'taki kardeşlerimiz Sincar'daki işgale göz yumuyorlar. Niye oluyor, onu bilmiyoruz. O herhalde bir müddet sonra kalkar ortadan." dedi.
Fidan, Suriye'deki şartların değiştiği, Suriye'deki terör örgütü PKK/YPG'nin varlığının ortadan kaldırılmasının an meselesi olduğu değerlendirmesinde bulunarak, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin, terör örgütü PKK/YPG'ye gardiyan rolü biçtiğine ve terör örgütü "DEAŞ'la mücadele" kılıfında sunduklarına işaret etti, bunun gerçekle bağdaşmadığını söyledi.
PKK/YPG Konusunda Batılı Ülkelere Uyarı
Fidan, konuşmasının ardından bir basın mensubunun sorusunu yanıtladı.
Sadece Türkiye'nin etrafında değil Afrika'da da Müslüman toplumları ifsat eden terör örgütü DEAŞ ve türevleriyle mücadele etmeyi sürdürdüklerine dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:
"Çünkü DEAŞ gibi örgütler var olduğu sürece sadece toplumları ve devletleri ifsat etmekle kalmıyor, aynı zamanda emperyal güçlerin bizim topraklarımıza girmesine zemin hazırlıyor, diğer terör örgütlerinin ve istihbarat servislerinin örgüte hulul ederek zemin bulmasına, onların menfaatine çalışmasına yol açıyor, herkesin hizmetine koşan bir taşeron haline geliyor. Dolayısıyla biz kimden emir aldığı belli olmayan, sadece şiddet için şiddet yapan bu sapkın örgütle mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz."
Fidan, Batılı ülkelerin, NATO üyesi Türkiye'nin düşmanı PKK/YPG'yi, kendi toplumlarına ve uluslararası topluma "sırf hapishane hizmetleri versin, gardiyanlık yapsın diye" sunduğuna ve yalan söylediğine dikkati çekerek, "Hol Kampı'nda bulunanlar da diğer hapishanelerde bulunan DEAŞ mensupları da çok daha farklı şekilde gözetimde tutulabilir. Hapishane şartlarını Suriye'deki yeni yönetim de sağlayabilir, Türkiye de bu konuda katkı verebilir. Bunu biz defaatle söyledik." ifadelerini kullandı.