Köksal, toplum genelinde yüzde 30'unda görülen varisin temel risk faktörünün ailevi yatkınlık olduğunu vurgulayarak, hamilelik sürecinde ise artan progesteron hormonu, aşırı kilo alımı ve artan vücut kan hacminin varis için risk faktörleri arasında yer aldığını belirtti. Ayrıca, bebeğin rahimde büyümesiyle bacaklardaki toplardamarlara baskı yaparak varis oluşumunu artırabileceğini ifade etti.
Hamilelikte varis şikayetlerini hafifletmek veya korunmak için Köksal, şu önerilerde bulundu:
Düzenli Yürüyüşler: Ayakta uzun süre duran meslek gruplarında çalışanların risk altında olduğunu belirten Köksal, düzenli yürüyüşlerin toplardamar kanının yukarı pompalanmasına yardımcı olarak varis oluşumunu engelleyebileceğini söyledi.
Bacakları Sıkmayan Giysiler: Dar giyim eşyalarından kaçınılmalı, özellikle tayt gibi bacakları sıkan giysilerden uzak durulmalıdır.
Topuklu Ayakkabıdan Kaçınma: Topuklu ayakkabılar yerine düz tabanlı ve rahat ayakkabılar tercih edilmelidir.
Yatarken Sol Tarafa Yatma: Uyurken sol tarafa yatmak, toplardamarlara olan basıyı azaltabilir ve kan akışını düzenleyebilir.
Varis Çorapları: Özel olarak tasarlanmış hamile varis çorapları giymek, bacaklarda biriken kanın daha iyi dolaşmasına yardımcı olabilir.
Köksal, bu tedbirlerin yanı sıra, özellikle hamilelik sürecinde doktor önerisiyle destekleyici tedavilerin de düşünülebileceğini belirtti. Ayrıca, varis problemi olan hamilelerin doktorlarıyla düzenli iletişimde olmalarının önemine vurgu yaptı.