Kolanın temel içeriği, kafein ve kola fındığı olarak bilinen bir bitki olan "Cola Acuminata" veya "Cola Nitida"nın özlerinden gelir. Ancak kolanın popülerliği ve içecek olarak kullanımı, asıl olarak bir eczacı olan John Pemberton'a dayanır. 1860'larda, John Pemberton Amerikan İç Savaşı'nın ardından ağrı kesici bir ilaç geliştirmek amacıyla çalışmaktaydı. Bu ilacın içeriğinde bitkisel özler ve esanslar bulunuyordu. Pemberton, bu ilacın tadını iyileştirmek ve daha lezzetli hale getirmek için kola fındığı özünü ve karbonatlı suyu birleştirdi. Bu karışım, günümüzdeki kolanın temelini oluşturuyordu.
Pemberton, bu yeni içeceği denediğinde, aslında ağrı kesici bir ilaç olması gereken bu karışımın, ferahlatıcı ve lezzetli bir içecek olarak daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu fark etti. 1886'da, Atlanta'da Pemberton, kola karışımını suyla karıştırarak "Pemberton's French Wine Coca" adı altında bir içecek oluşturdu. İlk kolanın içeriğinde kokain ve alkol bulunuyordu.
Daha sonra, içeriğindeki kokainin yasaklanması ve alkol yasağı gibi sebeplerle içecek formülü değişti. Kafein ve şekerin yanı sıra kola fındığı özü, karbonatlı su ve doğal tatlandırıcılarla kolanın günümüzdeki formülü oluşturuldu.
Kola, zamanla popülerlik kazandı ve dünya genelinde en çok tüketilen içeceklerden biri haline geldi. Başlangıçta tıbbi bir içecek olarak tasarlanmasına rağmen, kolanın lezzeti ve ferahlığı onu bugünkü içecek endüstrisinde önemli bir konuma getirdi.
