Manisa’nın Selendi ilçesinde, Yağcı Dağı’nın zirvesinde yer alan Zeynel Abidin Türbesi, yüzlerce yıllık bir hikâyeye ev sahipliği yapıyor.
Halk arasında “Kandırmış Dede” olarak bilinen bu zat, yalnızca bölge halkının değil, yolu buradan geçen herkesin gönlünde iz bırakmış bir isim. Rivayete göre, o dönemde bu dağdan geçen yolcular susuzluk çekerken, Zeynel Abidin herkese kana kana su ikram etmiş. İşte bu nedenle ona “Kandırmış Dede” denmiş; çünkü susuz yüreklere adeta bir hayat suyu olmuş.
Kurtuluş Mücadelesinin Sessiz Tanığı
Yağcı Dağı’nın önemi yalnızca efsanelerle sınırlı değil. Bizans döneminden Kurtuluş Savaşı’na kadar gözetleme kulesi olarak kullanılan bu stratejik nokta, Mehmet Efe ve kuvvetlerinin düşman hareketlerini takip ettiği kritik bir üs haline gelmiş. Ateş yakarak haberleşmenin yapıldığı bu dağ, tarih boyunca vatan savunmasının sessiz bir tanığı olmuş.
Rivayetlere göre, Zeynel Abidin yalnızca bir bilge değil, aynı zamanda bir askerdi. Kurtuluş mücadelesinde Mehmet Efe’nin yanında yer alan bu vatansever alim, bölge halkı tarafından saygıyla anılıyor.
Türbenin Gizemi: Kimin Mezarı?
Zirvede yer alan türbenin kime ait olduğu konusunda farklı rivayetler mevcut. Bazı kaynaklar, burada yatan kişinin Kandırmış Dede olduğunu söylerken, bazıları bu mezarın başka birine ait olabileceğini öne sürüyor. Ancak bu tartışmalar, halkın türbeye duyduğu bağlılığı ve saygıyı gölgelemiyor. Onlar için burada yatan zatın ululuğu ve manevi değeri her şeyin üzerinde.
Torunları Yaşıyor
Bugün, Yağcı Köyü’nde yaşayan ailelerin bir kısmı Kandırmış Dede’nin torunları olduğunu söylüyor. Bu bağ, sadece bir soy bağı değil; aynı zamanda kökleri geçmişe uzanan derin bir inanç ve bağlılık.
Yağcı Dağı’nın zirvesindeki bu türbe, sessizliği ve maneviyatıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Ziyaretçiler, yalnızca manzaraya değil, bu efsanelerle dolu tarihe de tanıklık ediyor.