Manisa, Osmanlı tarihinde özel bir yere sahip. Şehzadelerin burada eğitim alması, şehri bir saray kültürüyle donattı. Sanat, estetik ve zarafetin bir araya geldiği Manisa Sarayı, yalnızca padişah adaylarını değil; Osmanlı’nın en asil güvercin ırklarından birini de yetiştirdi.
Osmanlı döneminde, saraylar için özel güvercinler yetiştirmek bir gelenekti. Manisa Sarayı da bu geleneğin en önemli merkezlerinden biri oldu. Üç kıtaya yayılmış Osmanlı topraklarındaki farklı ırktaki güvercinler, burada melezleştirildi… Sonunda yeni bir tür ortaya çıkarıldı: Hünkâri.
Gelin bu özel kuşların hikâyesini inceleyelim!
HÜNKÂRİ’Yİ BU KADAR ÖZEL YAPAN NE?
Saray kültürünün bir yansıması olan Hünkâri güvercini, estetik görünümüyle dikkat çeker. Küçük gagaları, göğüslerinde kendine özgü kıvırcık tüyleri ve her biri bir sanat eseri gibi görünen ebrûli desenleriyle görenleri hayran bırakır.
Ancak bu zarafet, aynı zamanda bir hassasiyet getirir. Küçük gagaları nedeniyle yavrularını beslemekte zorlanan Hünkâriler, daha büyük gagalı güvercinler tarafından büyütülür. Bu da yetiştirilmelerini zahmetli ve özel kılar.
MANİSA’DAN ÇIKIP DÜNYAYI FETHEDEN GÜVERCİN
Hünkâriler, Osmanlı sarayında büyük ilgi görünce, zamanla Avrupa’ya ve Amerika’ya da yayıldı. Hatta Osmanlı padişahları, bu nadide kuşları yabancı misafirlere hediye olarak bile sundu. 1864’te ilk kez İngiltere’ye götürülen Hünkâriler, 1879’da New York’ta sergilendi. O gün bugündür, dünya bu özel kuşu “Oriental Frill” yani Doğu Fırfırı adıyla tanıyor.
Ama ne olursa olsun, Hünkâri’nin gerçek vatanı hep Manisa olarak kaldı!
BUGÜN HÂLÂ MANİSA’DA YAŞIYORLAR!
Dünyanın dört bir yanına yayılsa da, Hünkâriler en saf halleriyle hâlâ Manisa’da yetiştiriliyor. Çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi ve siyah sümbüllü çeşitleriyle bu asil güvercinler, Manisalı kuşçuların en kıymetli miraslarından biri.
Bugün bile, Manisa’nın eski hanlarında, bahçelerinde ya da kuş meraklılarının ellerinde bu efsanevi güvercinleri görmek mümkün. Eğer yolunuz düşerse, başınızı gökyüzüne kaldırın; belki de bir Hünkâri süzülüyordur!