Manisa, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda mistik ve gizemli hikayeleriyle de ünlü bir şehirdir. Bu hikayelerden biri de bu haftanın kültür köşesinde kendine yer bulan kaybolan otostopçu hayalet kız efsanesidir.
Manisa'nın sisli sokaklarında yaşanan gizemli olay, 1999 yılında Tolga Elbirlik tarafından derlenmiş ve Türk folkloruna eklenmiştir. Otostopçu hayalet kız efsanesi, sıradan bir taksi yolculuğunun arkasında saklı dikkat çeken bir olayı açığa çıkarmaktadır.
Hacettepe Üniversitesi’nden Özkul Çobanoğlu tarafından araştırma konusu haline de getirilen hikaye, bazı Manisalılar tarafından da bilinmektedir.
“Otostopçu Hayalet Kız Efsanesi”
“Hikayeye göre, bir Eylül gecesi yağmurlu bir havada Manisa Sanayi çıkışına doğru giden bir taksi şoförü, yolda ıslanmış bir kadın tarafından durdurulur.
Bu genç kadın, İzmir'e gitmek istediğini ve çok üşüdüğünü belirterek yardım ister.
İyi niyetle ceketini ona veren kişi, genç kadınla yolda uzun bir sohbet eder.
Genç kadının evine vardıklarında parayı ödeyip indikten sonra taksici, ceketinin kadında kaldığını fark eder.
Ertesi günü geri dönüp ceketini almak isteyen taksici, genç kadının babasıyla karşılaşır.
Babasının anlattığı hikaye, olayın aslında çok daha gerilim dolu bir boyutta olduğunu ortaya çıkarır.
Babanın, “Benim kızım geçen sene Vestel’de çalışıyordu ve Vestel servisi kaza yaptı. Arabada ölen tek kişi benim kızımdı.” sözleri taksiciyi şaşırtır.
Taksici, genç kadının üzerindeki elbiseleri tarif edince acılı baba, evden elbiseleri getirip, kızının öldüğünde bu elbiseleri giydiğini söyler.
Sonra babasını ile birlikte genç kızın mezarına giden taksici ceketinin mezarın üzerinde olduğunu fark eder.”
Otostopçu hayalet kız efsanesi, Türk halk kültüründe önemli bir yer tutmaktadır.
Özellikle taksi şoförlerinin bu efsaneyi kişiselleştirerek anlatması, mesleklerinin zorluklarını ve toplumsal saygınlıklarını vurgulamak için bir yol olabilir.
Bu efsane, sadece Manisa'nın değil, Türk folklorunun da önemli bir parçası haline gelmiştir.