Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yaşayan Sarı Hoca, yalnızca efsaneleriyle değil, Kırkağaç’ta çocuğu olmayan kadınlardan kısmet arayan genç kızlara kadar birçok kişi için dönemin umut kaynağıydı.
Sarı Hoca Kimdir?
Sarı Hoca Abdullah Efendi, 1400'lü yıllarda yaşamış, ilmi, felsefi, dini ve tasavvufi alanlarda derin bilgisiyle dönemin en saygın din ve ilim adamlarından biri olmuştur. Hem halk arasında hem de çevresindeki ilim ehli kişiler arasında büyük takdir toplamış olan Sarı Hoca, birçok talebe yetiştirmiş ve o dönemde halkın değerlerinden biridir.
Dönemin çocuğu olmayan kadınları, Sarı Hoca’nın kabrini ziyaret ederek kendilerince bir ritüel gerçekleştiriyordu. İnanışa göre, kabri çevreleyen duvardaki setin altından geçip mezar toprağını eşeleyen kadınlar, burada buldukları ilk böcek türündeki canlıyı yiyorlar ve kısırlığa çare olduğuna inanılır.
Genç Kızların Kısmet Ritüeli
Evlenmek isteyen genç kızlar ise Sarı Hoca’nın kabrine farklı bir dilekle geliyor. Kendi çamaşırlarından bir parçayı kabrin üzerine bırakan gençler, bunun kısmetlerini açacağına inanıyor. Bu ritüel, özellikle aile büyüklerinden genç kızlara aktarılan bir gelenek olarak sürdürülüyor.
Sarı Hoca’nın kabri, yüzyıllardır halkın çeşitli dilek ve umutlarla ziyaret ettiği bir manevi merkez olarak varlığını koruyor.