400 senelik bir geçmişe sahip olan Manisa’nın Sarı Binası, yakın geçmişe kadar hem Manisalılar hem de çevre illerdeki vatandaşlar tarafından bilinen bir terimdi. Ünü şehir sınırlarını bile aşmayı başaran, köklü bir geçmişe sahip olan ve neredeyse bir dönem Manisa’nın simgelerinden biri halini alan Sarı Bina tabirinin kökenine inip, tarihini birlikte inceleyelim!
Manisa’nın Sarı Binası
Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde bulunan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, halk arasında "Sarı Bina" olarak biliniyor. Uzun yıllardır Türkiye’nin her yerinden ruh sağlığı sorunu yaşayan vatandaşlara hizmet veren bu bina, günümüzde Şehzadeler ilçesinde faaliyet göstermeye devam eden binanın rengi daha önce maviye boyansa da tekrar sarı rengini aldı...
Sarı Bina Ne Anlama Geliyor?
Genellikle Manisa ve çevre illerden şikayetleri olan vatandaşları ağırlayan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, geçmişten bu yana Sarı Bina olarak bilinirdi. Şimdi torun sahibi olan vatandaşlar bile, Sarı Bina’nın çocukluk yıllarında bu isimle anıldığını anımsıyor. Her ne kadar rengi daha önce değişime uğrayıp yeniden sarı renge boyansa da “Sarı Bina” söylemi kulaklarda aşinalık bırakmaya devam ediyor.
Çocukları yaramazlık yaptığında ailelerin, “Uslu olmazsan seni Sarı Bina’ya gönderirim” şeklinde korkutması gibi birçok olumsuz anlamın yüklendiği Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin yönetimi, bu olumsuz imajdan kurtulmak adına 2013 yılında radikal bir karar alarak rengi maviye boyuyor.
Dönemin Başhekimi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bizim çocukluğumuzda bile ruh sağlığı denilince sarı bina anılırdı. Sarıyla hatırlanan kötü anılar devrini bitirmek istedik.” ifadelerini kullanıyor.
Ancak daha sonra alınan bir karar doğrultusunda, binanın rengi tekrar sarı rengi alıyor.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Ne Zaman Kuruldu?
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, ilk olarak 1539 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan adına kuruldu. O dönemde, hastane baş tabip, göz tabibi ve yardımcısı, bir cerrah, iki eczacı, iki eczacı yardımcısı, bir katip, bir mutemet, bir muhasebeci, bir otçu, bir kilerci, bir temizleyici ve bir kapıcıdan oluşan bir kadroya sahipti. Başlangıçta 20 yatağı bulunan bu bimarhane, ruhsal hastalıkların tedavisi için hizmet vermekteydi.
Yüzyıllar boyunca çeşitli değişikliklere uğrayan hastane, son 70-80 yıldır sadece ruh hastalarına tahsis edilmiştir. 1980 yılında Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde Başhekim Dr. Yıldırım Aktuna'nın öncülüğündeki reform hareketleri, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde de etkili olmuştur. Bu reformlar, hastanenin modernleşmesine ve gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Dr. Vakıf Özkul ve Dr. Coşkun Çakır'ın başhekimlik dönemlerinde hastane, modern bir görünüm kazandı. Bu dönem, hastanenin yapısal ve hizmet kalitesi açısından önemli bir dönüşüm yaşadığı dönemdir. Modern tedavi yöntemleri ve hasta bakım standartlarının iyileştirilmesiyle birlikte, hastane ruh sağlığı alanında önemli bir merkez haline gelmiştir.
Spil Dağı Ruh Sağlığını Bozuyor Mu?
Bir efsaneye göre, Manisa ve yakın çevrelerinde Spil Dağı’nda bulunan magnezyum elementinin mıknatıs etkisinden dolayı ruh sağlığı hastalığı görülen kişi sayısını arttırıyor. Bu da dönemin Sarı Binası’nın ününün daha da yayılmasına neden oluyor.
Geçmiş dönemlerde, anlatılan hikâyelerle birlikte “Sarı Bina” söylemi günümüzde halen bilinmektedir. Genç nesil arasında bilinmese de çocukları korkutmak için kullanılan bu ifade, birçok Manisalı tarafından bilinmektedir.