Özgür Özel, bayram namazını memleketi Manşisa’da kıldı. Cami çıkışında vatandaşlarla bayramlaştı ve dertlerini dinledi.

AK Parti, yeni anayasa çalıştayları kapsamında STK’larla buluşuyor AK Parti, yeni anayasa çalıştayları kapsamında STK’larla buluşuyor

Namaz sonrasında Büyükşehir belediye başkanı Ferdi Zeyrek ile birlikte gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Özel, bayram namazından sonra il müftü yardımcısı  başta olmak üzere vatandaşlarla bayramlaştı.

Cami çıkışında ise AKP li Şehzadeler Belediye Başkanlığı döneminden Tabana bölgesinde başlatılan Toki konutlarının yarım kalması konusunda yakınan vatandaşların dertlerini dinledi ve konun hassasiyetle yakından takip edilmesi konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e talimat verdi.

İSRAİL’İN FİLİSTİN KATLİAMINA VURGU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Şehzadeler ilçesindeki tarihi Hatuniye Camii çıkışında tüm vatandaşların Kurban Bayramı’nı kutlayarak, konuşmasına başlayarak ; “Başta Filistin olmak üzere, dünyanın neresinde kan varsa, gözyaşı varsa durmasını diliyoruz.

Bütün ülkelerin, dünyadaki bütün ülkelerin Filistin Devleti’ni tanımasını ve İsrail’in yaptığı bu insanlık suçuna karşı, katliama karşı, soykırıma karşı en sert tedbirleri artık alınmasını diliyoruz.

Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi yurtta barış istiyoruz. Dünyada barış istiyoruz.

Bundan sonra bu güzel bayram gününden sonra artık ne ülkemizde ne dünyanın herhangi bir yerinde çocukların, annelerin gözyaşı olmasın, savaşlar olmasın bundan sonra herkes barış içinde yaşasın temennisini taşıyoruz” diye konuştu.

“BEN BİR KEZ DAHA İFADE ETMEK İSTERİM Kİ BEN KİMSE İSTİYOR DİYE KAVGA GERİLİM YARATACAK DEĞİLİM.”

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini de değerlendirdi. Özel, “Sayın Cumhurbaşkanına biz ziyarette bulunmuştuk.

22 yıllık iktidarları boyunca siyasi partiler arasında bir istisnai, kanlı darbe girişiminden hemen sonra olan ziyaret hariç bu tip ziyaretler yapılmıyordu.

Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı seçildiğinde artık bu kin ve nefret siyasetini, gerilim siyasetini bitirmemiz gerektiğini, herkesin kendi işini yapmasını ama herkesin birbirinin seçmenine saygısından dolayı da siyasi partilerin birbirleriyle nezaket ilişkilerini hiç olmazsa korumasını gerektiğini söylemiştim.

31 Mart tarihinde birinci parti çıktık. İlk iş olarak önümüzdeki ilk bayram olan Ramazan Bayramı’nda bütün siyasi parti liderlerini aradım.

Ben genel başkan seçildiğimde Sayın Cumhurbaşkanı teşekkür telefonu açmamıştı. Ama o zaman o birinci partiydi, şimdi biz birinci partiyiz. Bize düşer dedik ve bütün siyasi partileri kendisinden başlayarak aradık. Bayramlaştık. Daha sonra da randevulaştık.

Ben kendilerinin genel merkezlerinde ziyaret ettim. Ve gayet nezaket içinde elbette hepimiz her konuda aynı düşünmeyeceğiz. Müzakere ettik, görüş alışverişinde bulunduk. Kendisi de bu ziyaretten sonra iadeyi ziyarette bulunacağını söyledi. Arada geçen beş haftalık sürece Türkiye’de insanlar ‘normalleşme’ dedi.

‘Siyasette yumuşama var’ dedi ve bundan herkes memnun oldu. Bundan Sayın Bahçeli de memnun olmuştu ama partisindeki belli odaklar bundan rahatsız oldular.

Olur olmaz hakaretlerde bulundular, tehditlerde bulundular. Halen bulunuyorlar. O gerilim ortamından Sayın Bahçeli’nin bazı değerlendirmeleri oldu. Ben bir kez daha ifade etmek isterim ki ben kimse istiyor diye kavga gerilim yaratacak değilim. Benim işim gerilim yaratmak değil.

Şu anda mağdur olan, mazlum olan, yoksul olan, işsiz olan, aç olan, ürünü para etmeyen insanların derdine deva olabilmek için onların sorunlarını dile getirmek. Bu ziyaretten sonra yapılan değerlendirmelerin tamamını saygıyla ve memnuniyetle karşılıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı dün uçakta demiş ki, herhalde i-adeyi ziyaretimizi hazmedemeyenler oldu. O sözü hiç üzerimize almıyoruz. Çünkü bu işi başlatan biziz. Herkesin gözü önünde oldu. Herhalde bunu yine kendi ittifak ortağına söylüyor.

Burada sorun Çünkü Cumhur İttifakı’nın ortakları bizim üzerimizden iletişim kuruyorlar. Ramazan ve Kurban Bayramlarında yaptığımız gibi lütfen birebir doğrudan iletişim kursunlar. Birbirlerine iyi söz de söyleyeceklerse, birbirlerine söylesinler. Kötü söz söyleyeceklerse de birbirine söylesinler. Biri benim üzerimden mesaj yolluyor.

Efendim, ‘siz ittifak ortağı olun. Biz yokuz. İhtiyaç olursa buradayız’ diyor. Öbürü de dönüyor. Bu ziyareti hazmedemeyenler var diyor. Bizim üzerimizden konuşmasınlar. Birbirleriyle konuşsunlar. Zaten bugüne kadar çok iyi anlaşıyorlardı. Bundan sonra da iyi anlaşmaya devam ederler” diye konuştu.

“BAYRAM GÜNÜ, KAVGA GÜNÜ DEĞİLDİR”

Özel, şöyle devam etti: “Birlikte olsunlar. Onların birlikteliğine laf eden yok. Ama bu birliktelik açlık, yoksulluk, sefalet ve işsizlik üretiyorsa sorun burada.

Ben bu sorunları çözmenin derdindeyim. Bir kez daha tüm hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi partilerin hem liderlerine hem mensuplarına, üyelerine, hem de oy verenlerine hayırlı bayramlar diliyorum.

Bayram günü, kavga günü değildir. Bayram günü küslerin barıştığı, kavgaların bittiği günlerdir. Ümit ediyorum herkes bayramın ruhuna uygun bir bayram geçirip Bayramdan sonra da güzel işleri hep birlikte yaparız.”

“VATANDAŞIMIN MUTFAĞINDA NORMELLEŞME YOK YANGIN SÜRÜYOR”

İktidarın asgari ücretliye zam yapmaması halinde her platformda mücadele edeceklerine dikkat çeken Özel,

“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmemizde emeklilere zam konuşuldu ama bu konuda umutlu olabileceğimiz bir işaret alamadığımı ifade etmeliyim.

Emekliye zaten geçen sene enflasyon TÜİK’e göre bile yüzde 80 iken yüzde 33 zam verildi. Yani emekli yüzde elli yoksullaştırıldı. Şimdi de yeniden enflasyonun altında bir zam yapılacağı ve hatta asgari ücrete hiç zam yapılamayacağı izlenimini aldım ben.

Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Eğer böyle olursa susamayız. Normalleşme bu değil. Normalleşme Yıllardır tartışan siyasetçilerin birbirine laf söylememesi değil, yıllardır hakkını alamayanların hakkını alması sonucunu doğurmalıdır.

Normalleşme olacaksa bu emekliden ve emekçiden başlamalıdır. Çiftçiden ve esnaftan başlamalıdır. Onların yüzü gülmeden bizim yüzümüz gülmez. Eğer asgari ücrete zam yapmazlarsa bu konuda her platformda mücadele ederiz.

En son sokaklara dökülürüz, meydanları doldururuz. En sert tepkiyi gösteririz. Ben bir emek şehrinde yaşıyorum. Benim evim Manisa’da. Benim başka bir yerde evim yok. Ve bu şehirde on binlerce, yüz binlerce asgari ücretli var.

Ve bu asgari ücrete zam yapılmalıdır. Asgari ücrete zam yapmayan asla ve asla bu memlekette hükmediyorum, iktidarım demesin. Size bu yetki asgari ücretliyi ezmek için aç bırakmak için verilmedi” diye konuştu.

Filistin’e destek ve İsrail’e yaptırım olabilecek her şeyi görüşmeye ve desteklemeye hazır olduklarını belirten Özel, anayasa tartışmalarına da değindi.

“ANAYASALAR HER DOĞAN İÇİN YAPILIR AMA ONLAR ERDOĞAN İÇİN ANAYASA YAPTILAR.”

“Eğer bugün millet seçimleri yapıyorsa ama seçimlerden sonra kimin bakan olacağına bir kişi karar veriyorsa bu gerçekten anayasal bir sorundur. Bu bakanlar milletin bakanı değil de birilerinin bakanı olarak milletin gözünün içine değil de birilerinin ağzının içine bakıyorsa görevden alınacak mıyım diye tabii ki bu demokrasi açısından ayıplı bir durumdur.

Bu bakanlar meclise gelmiyorsa, mecliste sözlü sorulara yanıt vermiyorsa, yazılı sorulara ya çok geç cevap veriyor ya da hiç vermiyorsa, bunlara gen soru verilemiyorsa, görevini kötü yapan makamdan hesap sorulamıyorsa evet demokrasi açısından bir ayıptır. Ama bu ayıpların hiçbir işini biz 16 Nisan 2017 referandumunda itirazlarımıza, rağmen bu arkadaşlar yaptı.

O dönemde biz dedik ki anayasalar her doğan için yapılır ama onlar Erdoğan için anayasa yaptılar. Anayasalar herkesin üstüne olacak. Mucizevi kıyafetlerdir Bir kişiye dikilmez. Eğer her doğana değil, Erdoğan’a dikersen 3 gün sonra kolu kısa gelir.

5 ay sonra paçası uzun gelir. Ve o da rahatsızlıklarını dile getirir. İçinde bulunduğumuz durum tam olarak budur. Eğer gerçekten her doğan için bir anayasa yapılacaksa ilk önce, Erdoğan’ın mevcut anayasaya uymasını bekleriz.

Mevcut anayasaya bu kadar ihlal ediliyorken yeni anayasa tartışmaları manasız geliyor, vatandaşa da. Bir de şöyle diyorlar. Yani bugün bayram günü herhangi birimizin evladı bana yeni bir kıyafet al dese eskisini ne yaptın diye sorarız.

Muhabir: AHMET ÜNSAL