Donald Trump’ın ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmasının ardından, fosil yakıt üretimini artırmaya yönelik imzaladığı başkanlık kararnameleri petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskıladı. Trump göreve başlamadan önce 81,75 dolara kadar yükselen Brent petrol, 13 Ocak ile başlayan haftayı 79,87 dolardan kapattı. Ancak Trump’ın başkanlığı devraldığı 20 Ocak haftasında, fiyatlar yüzde 3 düşerek son 10 haftanın en büyük kaybını yaşadı.

Aynı dönemde Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatı da yüzde 3,7 düşerek 74,38 dolardan işlem gördü. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını sabit tutması ve ABD yönetiminin gümrük vergilerini artırma tehdidi, fiyatların bir sonraki hafta da düşmesine neden oldu.

PETROL FİYATLARINDA 4 HAFTALIK DÜŞÜŞ TRENDİ

Trump’ın İran’ın Çin’e petrol sevkiyatını kolaylaştırdığı gerekçesiyle uluslararası bir şebekeye yaptırım uygulayacağını duyurması, arz endişelerini artırarak petrol fiyatlarını kısa süreliğine yukarı çekti. Ancak bu yükseliş uzun sürmedi ve fiyatlar haftayı yine önceki seviyelerin altında kapattı.

Dijital bankacılıkta yeni dönem: Mart ayında zorunlu oluyor Dijital bankacılıkta yeni dönem: Mart ayında zorunlu oluyor

ABD’nin güçlü dolar politikası ve Kanada ile Meksika’ya getirilen gümrük vergisi kararını 1 ay ertelemesi, Brent petrolün 3 Şubat haftasında yüzde 2,3 değer kaybederek 74,53 dolara gerilemesine neden oldu. Aynı dönemde WTI, yüzde 3,5 düşerek son 6 haftanın en düşük seviyesine ulaştı.

Bir sonraki hafta Çin ekonomisine dair iyimser beklentiler ve Trump yönetiminin Venezuela’ya yönelik olası hamleleri fiyatların toparlanmasına neden oldu. Ancak Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmenin, Rusya-Ukrayna savaşını bitirmeye yönelik bir adım olarak yorumlanması, Brent ve WTI petrolün üst üste 4. hafta düşmesine sebep oldu. 10 Şubat haftasında Brent petrol yüzde 0,2 değer kaybederek 74,40 dolardan kapanırken, WTI 70,71 dolara geriledi.

UZMANLAR KALICI ARTIŞ BEKLEMİYOR

Uluslararası veri analitik şirketi Kpler’in kıdemli petrol uzmanı Homayoun Falakshahi, petrol fiyatlarındaki toparlanmanın Çin’in ekonomik verileri ve Trump yönetiminin politikalarına bağlı olduğunu belirtti.

Ancak bu yükselişin kalıcı olmayacağına dikkat çekerek, "Piyasa temelleri hâlâ durağan. Avrupa ve Asya’da birçok rafineri bakım nedeniyle devre dışı kalacak, bu da kısa vadede fiziksel petrol talebini azaltarak fiyatları baskılayacak" dedi.

Falakshahi, OPEC+’nın üretim artışlarını nisan sonrasına ertelemesi durumunda fiyatların yükselebileceğini, ancak Brent petrolün 80-85 dolar seviyesini kolayca aşmasının beklenmediğini vurguladı.

PİYASALAR ‘BEKLE VE GÖR’ POLİTİKASI İZLİYOR

Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, petrol piyasalarının 2024’ün ikinci yarısından bu yana zayıf seyrettiğini belirtti. Barkeshli, “Çin’e yönelik temkinli yaklaşım ve OPEC+’nın üretim kesintilerine bağlı kalması fiyatları baskılıyor. Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi büyük petrol üreticileri tarafından olumlu karşılandı, ancak ABD’nin petrol üretimini artırma politikası piyasaya daha fazla arz olacağına dair bir sinyal verdi” ifadelerini kullandı.

OPEC’in üretim politikalarında değişiklik yapıp yapmayacağını dikkatle değerlendirdiğini belirten Barkeshli, piyasaların "bekle ve gör" stratejisini benimsediğini söyledi.

Kaynak: AA