Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Salihli İlçe Başkanı Halil Tüfek, ilçedeki su sorununu çözmek için, MHP’li Büyükşehir ve Salihli Belediyesi döneminde yapımına başlanan Bahçecik İçme Suyu Projesi’nin durdurulduğunu söyledi. Başkan Tüfek, CHP’li Salihli Belediye Başkanı Mazlum Nurlu’yu, ‘seçim vaatlerini unutmak’ ve ‘küçük çalışmalarla günü geçirmek’le suçladı.
Salihli Belediye Başkanı Mazlum Nurlu’nun günü kurtarmak amacında olduğunu kaydeden MHP’li Tüfek, “Sayın Başkan, kendisinin bizzat ‘olmazsa olmaz’ dediği içme suyu sorununu halen çözememiş ve üstüne çok sıcak geçen yaz mevsiminde yaşanan su kesintileri halkımızı daha da tedirgin etmiştir.” dedi.
‘Bahçecik Projesi Durduruldu’ İddiası
MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi döneminde ilçeye su getirilmesi için proje hazırlandığına dikkat çeken Başkan Tüfek, “2019-2024 dönemindeki yerel iktidar sürecimizde çalışmalarımızda herhangi bir problem yaşanmadı. Bunun yanında ilçenin su varlığını daha iyi hale getirmek için çeşitli çalışmalar da yapıldı. İlçemizin kurtuluşunun 100. yılında hiçbir su problemi yaşanmaması adına Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cengiz Ergün, merkez 25 mahallemiz ve ovada suyu yetersiz olan mahallelerimiz için ph değeri 8,2 olan Bahçecik mahallemizdeki kaynak suyunu halkımızın kullanımına sunmak üzere 27 Mart 2024 tarihinde su hattı yapım çalışmasının açılışını gerçekleştirdi. Ancak bu önemli proje, yerel seçimler sonrasında göreve gelen mevcut Belediye Başkanının yönetim ve hizmet anlayışındaki eksiklik ve yanlışlıklar neticesinde yapımına başlanmış olmasına rağmen durduruldu.” ifadelerini kullandı.
“Salihli Bunun Örneğini Daha Önce Gördü”
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün bıraktığı bütçeye rağmen yatırımın durdurulmasına anlam veremediklerini dile getiren MHP’li Tüfek, “Bu güzide yatırımın durdurulmuş olması ve içme suyu sorununun artarak devam etmesi halkımızda üzüntü ve tedirginlik yarattığı gibi akıllarda soru işaretleri kalmasına sebebiyet vermiştir. 1997 yılında MHP’li Belediye Başkanımızın kazandırmaya çalıştığı bugünkü Milli Birlik ve Demokrasi Meydanında bulunan belediyeye ait bina nasıl yıkıldıysa bugün de aynı zihniyet halkımızın 100 yıllık içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan yatırımı ortadan kaldırmıştır. İhalesi yapılan içme suyu isale hattının tüm malzemeleri gelmiş olmasına rağmen inşaatın durdurulmasının sebebini bizler anlamış değiliz. Sayın Başkan şantiyeye getirilen bu boruları nerde kullanmayı düşünmektedir?” dedi.
Salihli Belediyesi’ni Hizmet Yapmamakla Suçladı
CHP’li Salihli Belediyesi’ne seslenen MHP Salihli İlçe Başkanı Halil Tüfek, “İlçemizde birçok bölgede yaşanan su borusu patlakları tamir edilmediği gibi yapılmaya çalışılan yerlerde oluşan çukur ve kazılar tamir edilmemektedir. Yapım ve onarım bekleyen mahalleler varken 2019-2024 döneminde ilçemize kazandırdığımız asfalt dökme makinesi neden kullanılmamaktadır? Asfalt çalışmaları yaz aylarında daha verimli yapılıyor olmasına rağmen bu yaz döneminde kayda değer hiçbir çalışma yapılmamıştır. Yerel basında ve sosyal medyada sürekli görülen ve tarafımıza ulaşan şikâyetler sonucunda yaptığımız araştırmaya göre birçok cadde ve sokakta çöp konteynırlarının boşaltılmadığı ve çöplerin yollara taştığı tespit edilmiştir. Bu durum böylesi sıcak bir yaz mevsiminde kötü kokulara ve sineklerin çoğalmasına sebebiyet vermiştir. Sn. Cengiz Ergün’ün Manisa’da faaliyete geçirdiği Uzunburun Katı Atık Bertaraf Tesisi sayesinde Salihli’mizdeki çöpler günde 2 defa toplanarak trenlerle bu tesise taşınmaktadır. Temizlik ve ilaçlama ekiplerimiz yaz aylarında durmaksızın faaliyetlerini sürdürürken bu kadar işleyen hazır bir sistemi mevcut yönetime bırakmış olmamıza rağmen hizmetlerin aksaması kabul edilecek bir durum değildir” şeklinde konuştu.
“Çalışanlara Psikolojik Baskı Devam Ediyor”
MHP’li Tüfek, açıklamasına şöyle devam etti:
“Seçim sürecinde ‘İşimiz gücümüz Salihli’ sloganıyla yola çıkan Sayın Nurlu, sabahları belediyenin girişinde masa kurup işe gelen personellere kıyafetlerin değiştirmelerini, erkek memurlara sakal ve bıyık tıraşı olmalarını söylemekte, kadın personellerin çantalarını aratmakta, Cuma namazından gelen personellere hangi camiye gittiğini sorarak psikolojik baskı yapmaktadır. Bunlar bir Belediye Başkanına yakışan tavır ve hareketler midir? Bu küçük ve basit işleri bırakarak esas zihniyet taş üstüne taş koymak olmalı ve Devlet yönetiminde devamlılığın esas olduğu unutulmamalıdır. Salihli halkı yeni yatırım ve çalışmalar beklerken sizin de seçim vaatlerinizden olan ve önceki Belediye Başkanı Zeki Kayda tarafından her şeyi ile hazır olan Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Tesisi, Kurşunlu Kaplıcaları Termal Oteli, Gençlik Merkezi ile ilgili hiçbir girişim bulunmamaktadır. Geçmiş dönemde yapılanları kendinize mal etmeyi bırakıp seçim vaatlerinizi hayat geçirmenizi beklemekteyiz. Salihli’mize 10 yılda özenle ve itinayla yapılan güzide hizmetlere ve emanetlere sahip çıkınız. Kadın-erkek, ihtiyaç sahibi, hasta demeden mobbing uygulayarak işçileri Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevlendirmenize rağmen halen işçi sıkıntısı çektiğinizi söylemektesiniz. Halkımız çöp kokusundan ve sineklerden bıkmış durumdadır. İlçemiz genelindeki parkların bakımsızlığı gözümüzden kaçmamaktadır. İlçemize kazandırdığımız parklar, bahçeler, meydanlar, tesisler sizleri neden rahatsız etmektedir? Türk Dünyası Parkında yaşanan ve basına yansıyan olay herkesin malumudur. Zamanında müdahale etmemiz ve tepkimiz sonucunda yıkılanlar tekrar yapılmaya çalışılmıştır. Devlet Bahçeli Kent Meydanındaki temizlik, onarım ve aydınlatma sorunları da halen devam etmektedir. Bilge Liderimizin adını taşıyan bu meydandaki isim panosunun bakım ve temizliği Belediye tarafından yapılmadığı için ilçe yöneticilerimizden bir arkadaşımız tarafından gönüllü olarak yapılmaktadır. İsim tabelasının ışıklandırma kabloları kesilmiş ve halen tamir edilmemiştir. Maalesef ki hemşerilerimizin hassas noktalarına dokunulmakta ve hoş olmayan durumlar yaratılmaktadır. Zihniyet ve Belediyecilik anlayışınız yıkmak, kırmak, yok etmek olmamalıdır. 26 Temmuz 2024 tarihinde MHP Salihli İlçe Teşkilatı olarak yerel ve ulusal basına yaptığımız açıklama ile üstüne basarak söylediğimiz Belediyedeki işçi ve memurlara eziyet edilmemesi, haksız işten çıkarma yapılmaması talebimiz göz ardı edilmeye devam edilerek zulüm devam etmektedir. Bu kardeşlerimizin emeklerinin yenilmesinin hesabını adalete nasıl vereceğiniz ve vicdanınıza nasıl kabul ettireceğiniz bizi düşündürmektedir. Kurulan bu sistematik baskı ve yıpratma politikası ile esas amaç işçileri tazminatsız şekilde işten çıkarmak, memurları da istifaya zorlamaktır. Sn. Belediye Başkanı göreve geldiğinde personelin norm fazlası olduğunu iddia etmiş ancak kendisi işçi alımını rahat bir şekilde yapmıştır. Yakın zamanda ise toplu bir alım yapılacağı duyumu tarafımızca alınmıştır. Bu duyumun takipçisi olacağımızı bildiririz. 01 Nisan 2024 tarihinden bu güne kaç kişinin işten çıktığı ve çıkarıldığı ile ilgili bilgi almak amacıyla yaptığımız yazılı başvuruya ve verdiğimiz soru önergesine ret cevabı verilmiştir. Kendileri, 7 kişinin işten çıkarıldığını sözlü olarak tarafımıza bildirerek yüzlerce kişinin mağduriyeti bilinmesine rağmen vicdansızca bu cevabı vermiştir. Sayın Nurlu’nun seçim meydanlarında söylediği hiçbir işçi ve memura baskı yapmayacağı, ekmekleri ile oynamayacağı, görevini namusuyla yapanlara dokunmayacağına dair beyanlarının ne kadar gerçek dışı olduğu ortaya çıkmıştır. Hatta Hz. Ömer’in adaletini dağıtacağım diyerek oy istemiş olması kendisini gülünç bir duruma düşürmüştür. İlçe Teşkilatımızın 2 Başkan Yardımcısı Avukatı ile hukuki süreçler titizlikle takip edilmektedir. Belediye personellerinin ve Belediye’den şikâyetleri olan vatandaşlarımızın tüm hakları yargı önünde kazanılmaya devam edecektir. Her soruna ve hukuksuzluğa hızlı ve doğru şekilde müdahale edilecektir. Bu partizanca davranışlar personellerin aileleri ile birlikte mağdur olmalarına ve işin uzmanı olarak yetişmiş kişilerin görevlerinden alınarak işleyişin aksamasına sebebiyet verilmiştir. Emeklilik hakkı gelen çalışanları bile uydurma disiplin soruşturmalarıyla işten çıkarmaya çalışmışlar ancak Avukatlarımızın müdahalesiyle hak kayıplarının önüne geçilmiştir. Son olarak diyoruz ki mahkeme kadıya mülk değildir.”