Spil Dağı'nın efsaneler, savaşlar ve şiirlerle dolu zengin geçmişi, felaketlere de sahne oldu. Antik çağlardan günümüze kadar yaşanan depremler, bölgenin dramatik tarihini belgelemekte. Bu yazı, geçmişteki felaketlerin izlerini sürerek, geleceği anlamada tarihsel bir bakış sunuyor.
Geçmişi anlamadan, geleceği doğru şekilde tahmin etmek neredeyse imkansızdır. Manisa'nın efsanevi Spil Dağı, sadece mitoloji ve kültürel mirasla değil, aynı zamanda tarih boyunca yaşanan felaketlerle de anılır. Tarih boyunca bölgede birçok deprem yaşanmıştır.
Önerilen Haber: Spil Dağı Manyetik Alanı Nedir? Uçak Geçmiyor Mu? Spil Dağı’nın Özellikleri
Köyler Yok Oldu, Şehirler Sular Altında Kaldı
Spil Dağı'nın eteklerinde yaşanan depremler, antik çağlardan beri bölge halkının yaşamını etkilemiştir. Antik yazarların eserlerinden öğrendiğimize göre, Truva'nın sular altında kalmasıyla sonuçlanan büyük bir felaket yaşanmıştır. Strabon'un aktardığına göre, bu deprem Lydia, Ionia ve Troas gibi bölgeleri etkilemiş, köyleri yok etmiş ve Truva şehrini sular altında bırakmıştır.
Strabon’un, Truva’nın sular altında kaldığını söylediği felaket ile ilgili aktardıkları şöyle: “Burada büyük bir deprem olmuş… Bu deprem Spil Dağı üzerindeki bütün köyleri yutmuş, bütün çirkablar göl haline gelmiş ve Truva şehri sularla kaplanmış.”
Strabon, bu anlattıklarını Demetrios’tan aldığını belirtir ve onun en güvenilir kaynak olduğundan bahseder.
Bu felaketlerin tarihi kesin olarak belirlenemese de, bazı ayrıntılardan yola çıkarak tahminlerde bulunulabilir. Strabon'un Demetrios'tan aldığı bilgilere dayanarak, bu depremin Tantalos'un krallığı döneminde gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu dönemi MÖ 13. yüzyıla tarihlemek mümkündür, bu da Truva'daki büyük depremin tarihiyle örtüşmektedir.
Burada bahsedilenlere göre Spil Dağı’nda yer alan yerleşim yerlerinin yok olduğu, bataklık ve çöküntülerin göl halini aldığı bazı şehirler yıkılırken Truva bölgesinde deprem nedeniyle tsunami oluştuğu düşünülebilir.
Magnesia Kenti Yıkıldı
M.S. 17 yılında yaşanan büyük deprem, Spil Dağı'nı etkileyen yıkıcı doğal felaketlerden biridir. Antik kaynaklarda detaylı olarak aktarılan bu deprem, bölgedeki yerleşim yerlerini ve yaşamı derinden etkilemiştir.
Romalı tarihçi Tacitus, Annales adlı eserinde bu depremden bahsederek, Asia eyaletindeki kentlerin tamamının etkilendiğini ve Spil eteklerinde bulunan Magnesia kentinin aktarmıştır. Depremin yarattığı yıkımın büyüklüğünü, açılan yarıkların insanları yutması gibi dramatik detaylarla anlatmıştır.
Söz konusu deprem ile ilgili Strabon da şunları söylemiştir:
“Spil Dağı’na ve onun mahvolmasına dair anlatılanlar efsane olarak kabul edilmelidir. Çünkü bizim zamanımızda bu dağın eteklerinde bulunan Magnesia kenti ve Sardeis birçok yerlerdeki en ünlü kentler gibi depremle yıkılmıştır. Fakat imparator para yardımı yaparak bu kentleri yenilemiştir; tıpkı daha eskiden, Tralleis sakinleri felakete uğrayınca, gymnasion ve kentin diğer kısımları yıkıldığında babasının buraları ve Laodikeialılar’ın kentlerini yenilediği gibi.”
Manisa Depreme Hazırlıklı Olmalı
Sonuç olarak, Spil Dağı'nın efsaneleri ve doğal felaketleri, bölgenin zengin ve çeşitli tarihinin yanı sıra tehlikelerini de yansıtmaktadır. Bu doğal afetlerin izleri, antik kaynaklarda detaylı olarak belgelenmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Geçmişte yaşanan felaketlerin incelenmesi, gelecekte benzer olaylara karşı hazırlıklı olmamıza ve etkilerini minimize etmemize yardımcı olabilir.
Geçtiğimiz günlerde Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün katılımıyla, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu’nda ‘Manisa Depreme Hazır mı?’ adıyla bir konferans gerçekleştirilmişti.
Profesör Görür, burada yaptığı açıklamada Manisa’nın aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu açıkladı. Bu fayların Manisa’yı tehdit ettiğini, bu canlı fayların 7 ve üzeri deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Naci Görür, “Hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Dünde yapamadıklarınızı bugün yapın. Güvenli şehirler yaratmak için kollarınızı sıvayın yola çıkın.” açıklamasında bulundu.