Türk Eğitim Sen Manisa Şubesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi işyeri temsilcileriyle bir araya gelerek, eğitim çalışanlarının ekonomik koşulları ve üniversite çalışanlarının taleplerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya, Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Koray Özgürler ve üniversite temsilcileri katıldı. Özgürler, akademik zam talebini yineleyerek, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda yer alan eğitim payının yetersiz olduğunu belirtti.
Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Koray Özgürler, toplantıda yaptığı konuşmada, akademik zam konusuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bütçe görüşmeleri TBMM’de başladı. Üniversite çalışanlarımızın akademik zam beklentisini aylardır dile getiriyoruz. Bu husus iki açıdan önem arz etmektedir. Birincisi, akademisyenlerin, ailesinin iaşesiyle meşgul olması, bilim üretme verimliliğini doğrudan etkiliyor. Üniversitelerde, işçi statüsünde çalışan bir personelden daha düşük ücretlerle görev yapmak zorunda bırakılan akademisyenlerimiz var. Bu durum, hem üniversitelerimize hem de akademisyenlik mesleğinin statüsüne zarar vermektedir."
Özgürler, akademisyenlerin ekonomik koşullarını iyileştirmenin, yalnızca mevcut mağduriyetleri gidermekle kalmayıp, aynı zamanda üniversitelerin ve Türk bilim hayatının geleceğini olumlu yönde etkileyeceğini vurguladı:
Özgürler sözlerine şöyle devam etti: "İkinci ve belki de daha önemli olan husus, lisans düzeyinde akademik başarısı yüksek olan öğrencilerimizin, ekonomik koşullar nedeniyle akademisyenlik mesleğini tercih etmemeleridir. Bu, Türk akademisinin geleceği için önemli bir zafiyet oluşturuyor. Karar vericilerin bu konuda duyarlı olması, üniversitelerimizin geleceği için kritik önem taşımaktadır."
"Meb Bütçesi Eğitimin İhtiyaçlarını Karşılayacak Seviyede Değil"
2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifine de değinen ve MEB bütçesinin eğitimin ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olmadığını belirten Özgürler, “Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan 2025 yılı bütçesi 1 trilyon 451 milyar TL. Ancak, bu bütçenin yüzde 71’i personel giderlerine ayrılmış durumda. Eğitim yatırımlarına ayrılan pay, ciddi şekilde yetersiz. Eğitim altyapısı, öğretmen ve personel açığı gibi temel ihtiyaçlar için gereken kaynaklar bu bütçeyle karşılanamaz” dedi.
Diğer kamu kurumlarıyla karşılaştırma yaparak, MEB bütçesinin oransal artışının düşük olduğuna dikkat çeken Özgürler, "Avrupa Birliği Başkanlığı’nın bütçesi yüzde 46,27, Devlet Arşivleri Başkanlığı’nın bütçesi yüzde 42 artırılırken, MEB’in bütçesindeki artış yalnızca yüzde 33’te kalmıştır. Bu durum, eğitimin öncelikli bir alan olarak görülmediğini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
"Maaşlar İyileştirilmeli"
Özgürler ayrıca, eğitim çalışanlarının maaşlarının iyileştirilmesi gerektiğini savundu. Öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının geçim zorlukları yaşadığını belirterek, "Enflasyon ve artan yaşam maliyetleri göz önüne alındığında, eğitim çalışanlarının maaşlarının erimemesi sağlanmalıdır. Ek ders ücretleri konusunda da değişiklik yapılması gerekmektedir. Ek ders katsayıları, iki katına çıkarılmalıdır" dedi. Özgürler, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde tüm eğitim çalışanlarına maaş ikramiyesi verilmesi gerektiğini yineledi.
Türk Eğitim Sen Üniversite Temsilcisi Doç. Dr. Emin Kırkıl ise üniversitelerdeki sendikal durumu ele alarak şöyle konuştu: "Üniversitelerde yetkili sendikaların, eğitim çalışanlarının sorunlarına yeterince ilgi göstermediğini görüyoruz. Türk Eğitim Sen olarak, üniversitelerde daha etkin olabilmek için üye sayımızı artırmamız gerekiyor.”
