Uzman psikolog İlker Küçük, dijital oyun bağımlılığının çocuklarda ciddi sorunlara yol açabileceği hakkında konuştu. Dijital oyunların bilinçsiz ve aşırı kullanımın zararına değinen Psikolog Küçük, semptonların oldukça belirgin halde ortaya çıktığına da değindi. Bağımlı hale gelen çocukların oyuna karşı kontrolünü kaybettiğine dikkat çeken Küçük, ebeveynlerin sosyal aktiviteleri artırmalarının önemli olduğunu belirtti.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte literatüre giren dijital oyun bağımlılığının ciddi sorunlara neden olduğunu belirten Uzman Psikolog Küçük, “Bilinçsiz ve aşırı dijital oyun oynama ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Oyun bağımlılığının birkaç belirtisi var, dışardan gözlemlenerek bile rahat bir şekilde anlaşılabilir.
En belirgin olarak dijital oyun çocuğun hayatında en önemli önceliği haline gelmiştir, oyun her şeyden çok daha değerlidir. Ailesinden, eğitiminden, arkadaşlarından hatta en temel ihtiyaçlarının bile önüne geçmiştir. Birçok fiziksel, ruhsal ve sosyal olumsuzluklara rağmen oyundan uzak duramaz. Bu oyuna karşı bir özdenetim kaybından kaynaklanmaktadır.
Oyuna karşı kontrolü kaybetmiştir. Sonuç olarak birçok alanda işlev kaybı yaşanmaktadır. Artık biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak sağlıklı bir şekilde işlevlerini yerine getiremez“ dedi.
“Oyun bağımlılığı konusunda farkındalığın artması toplumsal yaşamda refahı arttıracaktır”
Uzman Psikolog Küçük, bağımlılığın henüz başlangıç aşamasındayken önlenmesinin tedaviden çok daha kolay olduğunu vurgulayarak, “Dijital oyun bağımlılığı daha oluşmadan önce önleyici tedbirler alınması önemlidir. Çünkü bağımlığın önlenmesi, tedavi edilmesinden çok daha kolaydır. Öncelikle dijital oyunlardan etkilenme durumu olan çocuklara sorunla ilgili temel eğitim verilmelidir. Risk altındaki çocukların aileleri de bilgilendirilmeli ve rehberlik yapılmalıdır. Oyun bağımlılığı konusunda bilinçlenmek ve farkındalığın artması bireysel ve toplumsal yaşamda refahı arttıracaktır” diye konuştu.
“Çocuğun benlik sevgisinin arttırılması sağlamalıdır”
Çeşitli terapi yöntemleri ile tedavilerin uygulanması hakkında konuşan Uzman Küçük, şöyle devam etti:
“Teknolojiden uzak bir yaşam sürmek mümkün değil. Ancak aşırı, kontrolsüz ve ölçüsüz kullanım beraberinde birçok sorun getirecektir. Bilinçli kullanımı çocuklarımıza öğretmeliyiz, teknoloji olmadan da eğlenebileceğimiz ve mutlu olabileceğimiz ortamlar oluşturmalıyız. Tedavi olarak da, bilişsel davranışçı terapi ve aile terapisi en sık kullanılan yöntemlerdir. Bu yöntemlerde amaç, dijital oyunla ilgili aktiviteleri kontrol altına almak, sosyal aktiviteler ve gerçek yaşamda yapılabilecek etkinliklerin arttırılmasıdır. Çocuğun özgüven ve yeterlilik duygularının gelişmesi, benlik sevgisinin ve saygısının arttırılması sağlanmalıdır.”