Los Angeles Westside Head and Neck'te pediatrik kulak, burun ve boğaz uzmanı ve UCLA'da emekli profesör Dr. Nina Shapiro, yaşlanmanın vücuttaki çeşitli belirtilerle birlikte kulak yapısını da etkilediğini belirtiyor. Kulak yapıları, özellikle dış kulağın veya kulak kepçesinin kıkırdak ve kulak memesi gibi yumuşak dokuların yaşlanma sürecinde esneme eğilimi gösteriyor. Bu durum, kolajen seviyelerinin azalması nedeniyle cildin ve kıkırdağın bütünlüğünü kaybetmesiyle ilişkilidir.
Dr. Shapiro, yaşlanmanın kulak yapısındaki değişikliklerin yüz kasları ve cildi daha gevşek olanlarda daha belirgin olabileceğini açıklıyor. Yüz kasları ve cildin daha gevşek olduğu durumlarda, kulak kıkırdakları ve kulak memeleri uzama eğilimi gösterebilir. Bununla birlikte, kulak zarı, kulak kemikleri ve iç kulak gibi işlevsel kısımların yaşlanmadan etkilenmediğini belirtiyor.
Dr. Shapiro, büyük kulakların genetik bir faktör olabileceğini ve aile içinde benzer kulak şekli ve boyutunun görülebileceğini söylüyor. Kültürlere göre büyük kulakların uzun ömürlülüğün veya refahın bir göstergesi olarak kabul edildiğini de belirtiyor.
Küpe takan kişilerde, özellikle birden fazla piercing veya ağır küpeler kullananlarda, kulak memelerinin uzama eğiliminde olduğunu ifade ediyor. Dr. Shapiro, ağır küpeler kullanılıyorsa dikkatli olunması ve küpelerle uyumamaya çalışılması gerektiğini öneriyor.
Bilim insanları büyük kulakların uzun ömürlülüğe etkisini araştırmış ancak net bir sonuca ulaşılamamıştır. Genel olarak, büyük kulakların yaşanmış yılların bir göstergesi olduğu, ancak yaşam süresi veya maddi refahla doğrudan bir ilişki olmadığı düşünülmektedir. Dr. Shapiro, yaşlanmanın genel sağlıkla bağlantılı olabilecek kulak düzensizliklerine neden olabileceğine dikkat çekiyor.