Ortak bildiriye ilişkin TBMM kurulunda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, “Filistin ve İsrail arasında yaşanan gerilim bugün İsrail'in sivillere yönelik saldırıları boyutuna geçmiş durumdadır. İşgal altındaki Gazze suyu, elektriği kesilerek en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamayacak durumda bırakılmıştır. Giriş çıkışları kapatılarak tamamen abluka altına alınmıştır. Binaların hiçbir ayrım gözetilmeksizin bombalar altında bırakılmasıyla Gazze bugün orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun bir saldırı karşısındadır. Taraflarca bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları daha da derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İsrail-Filistin arasındaki üzücü gelişmelerin yaşandığı andan itibaren Filistin Devlet Başkanı, İsrail Cumhurbaşkanı, Mısır Cumhurbaşkanı, Katar Emiri, Lübnan Başbakanı, Malezya Başbakanı, Rusya Devlet Başkanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteriyle bölgedeki son durumla ilgili telefon diplomasisi gerçekleştirmiştir.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze halkının yaşadıklarının son bulması için elinden geleni yaptığının altını çizen Yenişehirlioğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan çatılmaların bir an önce durması ve gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir. Ancak bölgede kalıcı barış ve huzurun ancak meşruiyeti Birleşmiş Milletler kararlarına dayanan 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla mümkün olacaktır. Mesele sadece oradaki mazlum ve mağdurların sorunu değildir, gelinen nokta itibarıyla mesele, dünyanın tamamının ve bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunudur. Filistinli kardeşlerimizle daima dayanışma içinde olurken bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları daha da derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerekiyor.” dedi.
Yayımlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:
VİCDANLARI YARALAMAKTADIR
Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyelinin bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit ettiğinin altı çizilen bildiride “Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmalarda ağır sivil can kayıplarının yaşanması, sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumda bırakılmaları vicdanları yaralamaktadır. Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir.
Filistin-İsrail hattında son yaşananların, uzun süredir tarifsiz sıkıntı, umutsuzluk ve acılara yol açan bu sorunun artık iki devletli çözüme yönelik yerleşik Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması zaruretini bir kez daha gözler önüne serdiğine işaret edilen bildiride, şu tespitlerde bulunuldu:
Sivillerin her şartta korunması ve toplu cezalandırma mahiyetindeki uygulamalardan kaçınılması hukukun, vicdanın ve insanlığın gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez sonuçlar doğurmaması için tüm tarafları barış, güvenlik, istikrar vizyonumuz çerçevesinde itidale ve aklıselime davet ediyoruz.
“FİLİSTİN HALKI YENİ VE EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR KUŞATMA ALTINDADIR”
Son yaşananlar, uzun süredir tarifsiz sıkıntı, umutsuzluk ve acılara yol açan İsrail-Filistin meselesinin artık iki devletli çözüme yönelik yerleşik birleşmiş milletler parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil kapsamlı ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması zaruretini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Filistin-İsrail meselesinin çözümü, sonuçları yönetmekten değil, sorunların temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Son olaylar, 56 yıldır devam eden hukuksuz işgal ve buna bağlı politikaların doğurduğu bir sonuçtur.
“BM SORUMLULUK ALMALIDIR”
İşgalle başlayan, yasadışı yerleşimcilerin mülk gaspları, kutsal mekanların statüsünü hiçe sayan saldırı ve provokasyonlarla devam eden ihlaller zinciri ve çifte standart uygulamalar, iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmaya devam etmektedir.
Bu itibarla, işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden işgal uygulamalarının bir an önce sona ermesi ve adil bir barışa ulaşılması şarttır Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere, tüm uluslararası toplumun, artık daha fazla gecikmeksizin iki devletli çözüm vizyonu temelinde tarafları adil bir çözüme yönlendirmek için sorumluluk alması gerekmektedir.
HEDEFİ SİVİLLER OLAN SALDIRILARI KINIYORUZ
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak, yukarıda sıraladığımız görüşler temelinde, Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmaların taraflarından tırmanmaya son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını bekliyoruz. Gazze’de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınıyor, Filistin ve İsrail’i, iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları için, daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz.”
Özkan ÇELİK