Semih Balaban’ın seçim gecesi Yunusemre Belediyesi’nde 100 milyon liralık faturanın sisteme işlendiğini ve aynı tutarda çek kesildiğini açıklamasının ardından gazeteci Fatih Altaylı’nın Mehmet Çerçi’ye yönelik eleştirileri gündem olmuştu.
Yunusemre eski belediye başkanı AK Partili Mehmet Çerçi, Yunusemre Belediye Başkanı CHP’li Semih Balaban’ın iddialarına yanıt vermek için düzenlediği basın toplantısında Fatih Altaylı’ya da sert çıktı.
Gazeteci Fatih Altaylı’nın yanlış yönlendirildiğini ve söz konusu iddiaları üstüne 10 katarak bir karalama kervanına katıldığını söyleyen AK Partili Çerçi, “Sayın Fatih Altaylı, sayın yeni başkan Semih Balaban, siyasi hırsları için Yunusemreli hemşehrilerimizin aklıyla alay etmekle kalmıyor. Ulusal basın temsilcilerini de yanlış yönlendiriyor. Öyle ki geçtiğimiz günlerde Semih beyin iftiralarını temel alıp üstüne 10 katarak bu karalama kervanına Fatih Altaylı da katılmış. Neymiş? Seçim gecesi gayrimenkul satmışız. Bu gayrimenkuller değerinin 10 katının altında yani 10 liralık şeyi 1 liraya satmışız. Akıl nerede izan nerede. Gecenin köründe Tapu Müdürlüğü nerede, Noter nerede, Devlet Kurumları nerede, personel nerede? Toplumdan o kadar kopuk ki bunlar. Yalanları bile deli saçması.” açıklamasında bulundu.
“Oradan Da Kovaladılar Ya Seni”
Fatih Altaylı’nın tekzip yayınlamaması durumunda mahkemede hesaplaşacaklarını söyleyen AK Partili Çerçi açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Buradan sesleniyorum. Sayın Altaylı, sen de basınsın hem de özgür basın diye de o kanalda atıyordun. Gücü özgürlüğünde falan... Sonra oradan da kovaladılar ya seni. Bugün burada açıkladığım belgeler üzerinden programında söylediklerinin tekzibini yap. Hukuk önünde seninle de hesaplaşacağız yoksa. Bunun tekzibini senden bekliyorum eğer dürüst gazeteciysen... Yok, eğer diyorsan, ‘Ben bu işlerin en az Semih Bey kadar yabancısıyım, ben anlamam kardeşim, beni kandırdılar bilmem ne...’ Çağır programına orada da ben sana anlatayım. Ondan sonra da takipçilerine de bunları belgele değerli kardeşim. Buradan da sana bu çağrımı yapıyorum. Ya dürüst gazeteci olduğunu ispat edeceksin en azından tekzip edeceksin yoksa seninle de mahkemede hesabımız görülecek.”