Edward Meir yaptığı değerlendirmede, “Eğer yavaş bir büyüme dönemine girersek – ki bu bizim baz senaryomuz – faiz oranlarının er ya da geç düşeceğini öngörüyoruz. Bu da altının yükselmesine neden olacaktır. Çünkü enflasyon endişeleri, özellikle Trump’ın tarifelerinin etkisiyle yılın büyük kısmında gündemde kalmaya devam edecek. Sonuç olarak, daha erken olmasa da muhtemelen ay sonuna kadar 3.200 doları göreceğiz” ifadelerini kullandı.
2025 yılı boyunca %18'den fazla değer kazanan altın, şu nedenlerle güçlü kalmayı sürdürüyor:
Jeopolitik Gerilimler: Orta Doğu ve Ukrayna’daki krizler, Trump’ın Gümrük Tarifeleri Planları: Yeni ekonomik politikaların piyasalarda belirsizlik yaratması, Fed’in Faiz İndirimi Beklentileri: Faizlerin düşeceği öngörüsüyle altına olan talep artıyor, Merkez Bankalarının Alımları: Birçok ülkenin rezervlerini altınla güçlendirmesi, Altın Bazlı Fonlara Yönelim: Yatırımcıların borsa yatırım fonlarına ilgisi artıyor.
Resesyon Riski Fiyatları Belirleyecek
ABD Merkez Bankası Fed’in son toplantı tutanaklarında, ekonomi için yavaş büyüme ve yüksek enflasyon uyarısı öne çıktı. Politika yapıcılar, “zor ödünleşmelerin” kapıda olabileceğine dikkat çekerek, piyasalara temkinli olunması mesajını verdi.
Bununla birlikte, enflasyonist baskıların faiz oranlarını yüksek tutmaya zorlaması durumunda, getirisi olmayan altın cazibesini kısmen yitirebilir. Ancak uzun vadeli görünümde jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin devam etmesi, altını güvenli liman konumunda tutuyor.