Manisa’nın Muradiye ilçesinde bulunan Tekeli Geri Dönüşüm firmasında çıkan yangın 19 saatte kontrol altına alındı. Yangının içten içe devam ettiği ifade edilirken, yangın nedeniyle çıkan duman çevre ve insan sağlığı açısında büyük tehdit oluşturdu.
Yangının meydana geldiği firmaların lisanslarının iptali için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bilgi verilirken, Manisa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü de firmalara çevre kirliliği oluşturdukları gerekçesiyle 7 milyon liranın üstünde cezai işlem uygulandığını açıkladı.
Bu tür yangınların hem Manisa’da hem de Türkiye genelinde geri dönüşüm tesislerinde sıkça yaşanması, akıllara farklı soruları da getirdi. Kamuoyunda ve sosyal medyada dolaşan iddialara göre fabrikalar, atıkları kasıtlı olarak yakıyor.
İddialara göre geri dönüşüm firmaları, fabrikaların atıklarını yüksek meblağlar karşılığında alıyor, depolarında bekletiyor. Ancak bu atıkların imha maliyeti yüksek olduğu için de zaman zaman ‘Kaza’ ile çıkan yangınlar nedeniyle bu atıklar yanıyor.
Çıkan yangının tehlikesi bir yana, dumanın yaydığı zehir de hem insan, hem de çevre sağlığını doğrudan doğruya etkiliyor.
İKLİM ADALETİ KOALİSYONU’NDAN DİKKAT ÇEKEN İDDİA!
75 ekoloji, hayvan ve insan hakları derneğinin oluşturduğu İklim Adaleti Koalisyonu (İAK), 22 Haziran günü Manisa'nın Yunusemre ilçesindeki geri dönüşüm ve demir çelik üretimi yapılan fabrikada çıkan yangınla ilgili bir açıklama yayımladı.
Haziran 2023'ün ilk 22 gününde Türkiye'de toplam 14 plastik geri dönüşüm tesisi deposunda yangın çıktığını hatırlatan Koalisyon, açıklamasında özetle şöyle dedi:
“2017 yılında 6, 2018'de 15, 2019'da 33, 2020 yılında 65, 2021 yılında 122, 2022 yılında 125, 2023 yılının ilk altı ayında ise 60 adet gerçekleşmiş olması bu yangınların kasıtlı çıkarılmış olabileceği ihtimalini düşündürmektedir. Yangın çıkan bazı tesislerin birden fazla kere yanması da bu ihtimali güçlendirmektedir. Bu yangınlar sonrası ne yazık ki, hiçbiriyle ilgili etkili soruşturma yapılmamış, caydırıcı cezalar işletilmemiş ve merdiven altı özellikteki bu tesislerin standartlarına dair yeterli denetim yapılmamıştır”
“ATIKLAR BİLEREK Mİ YAKILIYOR?”
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Yangın çıkan bu tesislerin bazılarının Avrupa'dan plastik atık ithal ediyor olması, bu yangınların da geri dönüştürülemeyen plastik atığın yakılmasıyla ilgili olabileceği şüphelerini artırmaktadır. Ancak bununla ilgili etkin soruşturma yapılmadığı için bu konunun sorumluları ve olayların detaylarına dair bilgilere ulaşmak mümkün olmamaktadır. Bu yangınlar, plastik temelli bir ekonominin yol açtığı toksik ve çevresel riskleri, plastiğe bağımlı hayatın doğaya ve insan sağlığına yönelik oluşturduğu tehditleri açıkça ortaya koymaktadır. Bugüne kadar üretilen tüm plastiklerin sadece yüzde 2'sinin layığıyla geri dönüştürülebildiği dikkate alındığında ve bu tür yangınlar da göz önüne alındığında geri dönüşümün, çevre dostu bir faaliyet olmaktan ziyade sorunu daha da ağırlaştırdığı ortaya çıkmaktadır. Buradan geri dönüşüm adı altında faaliyet gösteren ve birer ekokırım suç mahalline dönüşen işletmelerin etkin bir şekilde soruşturularak gerekli standartları sağlamayanların kapatılması ve bu tür yangınlarda ihmali olanların gerekli soruşturmalarla cezalandırılması çağrısı yapıyoruz. Plastiğe bağlı ekonomik modelin sürdürülemez olduğunu vurguluyoruz. Plastik kaynaklı çevresel kirlenmenin ve bu tür yangınların önlenmesi için plastik üretiminin ve tüketiminin sınırlandırılması konusunda derhal etkin bir politika değişikliğine gidilmesini talep ediyoruz.” Haber Merkezi