DOĞRU SÜRÜŞ POZİSYONU

Güvenli bir yolculuk için aracın içindeki oturma şekliniz çok önemli. Araç hakimiyeti, ayna kontrolü ve kaza durumunda en az hasarla araçtan çıkmak için 3 aşamadan oluşan “Doğru Sürüş Pozisyonu” alınmalı. Bu pozisyonu kısaca tanımlamak gerekirse pedallara bastığınızda bacağınızın düz olmaması, dizlerden hafif eğimli vaziyette kalması gerekiyor. Eğer pedallara bastığınızda bacaklarınız düz ve gergin oluyorsa kaza anında başta kaval kemiği ve diz olmak üzere birçok noktadan zarar görebilirsiniz.

Aynı şekilde direksiyonu saat 9.15 açısıyla tuttuğunuzda kollarınızın da dirseklerden kıvrılması yani düz olmaması önemli. Çünkü bu durumda önünüze ani bir şey çıktığında aracı sağa veya sola güvenli bir şekilde kaçıramayabilirsiniz, aracınız darbe alırsa dirsek ve omuz bölgelerinden yaralanma olasılığınızda artar.

Doğru Sürüş Pozisyonu’nun en önemli tamamlayıcılarından biri de koltuk kafalığı. Ülkemizde sürücülerin büyük çoğunluğunun önem vermediği, mola yerlerinde dinleme-uyku esnasında kafalarını yasladıkları ama onun dışında yok saydıkları koltuk kafalıkları çok riskli yaralanmalarının önüne geçen hayati bir donanım.

Özellikle arkadan çarpmalarda yaşanan kamçı travmasını önleyen koltuk kafalıklarının çok kısa bir ayarı var; kafanızla koltuk kafalığı arasındaki boşluk 4 parmağı geçmemeli ve yüksekliği kafanızla aynı hizaya yakın olmalı. Koltuk kafalığıyla arasında bir-iki karış mesafe bulunan veya kafalığın yüksekliği çok aşağıda kalan sürücü güvende olmayacak.

Yola sabah erken saatlerde çıkmayı tercih edin. Sürücü iyi bir gece uykusu uyumalıdır. Bireysel farklılık göstermekle birlikte, ortalama 7-8 saatlik bir gece uykusu gerekli.

Sürücü;

-Araç kullandığı son birkaç kilometreyi anımsamıyorsa,

-Dalıyor ya da dikkatini toplayamıyorsa,

-Sık sık esniyorsa,

-Gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsa,

-Önündeki araca çok yaklaşıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsa,

-Başını tutmakta zorlanıyorsa,

-Aracı duruş ve kalkışlarla sarsarak kullanıyorsa uyuma tehlikesinin olduğunu bilmelisiniz. Bu belirtileri gösteren sürücülerde ‘göz açık uyuma’ olarak tanımlayabileceğimiz ‘Karayolu Hipnozu’ tehlikesi de bulunmakta.

2 SAAT VEYA 150 KİLOMETREDE MOLA

Yola çıkmadan bir gün önce dahi alkol tüketilmemeli, erken uyunmalı.

Yolculuk sırasında uyku getirebilecek ilaçlardan da uzak durulmalı.

Yapılan araştırmalarda sürücülerin çok dikkatli olarak maksimum 2 saat veya 150 kilometre mesafede araç kullanabildiği ortaya çıkmış. Bu nedenle mola yerleri yolculuk öncesi belirleyin ve 150 kilometre mesafede ya da 2 saatte bir 15 dakika mola vermelisiniz. Mola verildiğinde sürücünün oturmaması ve hafif yürüyüşler yapması gerekmekte.

ARIZA ANINDA YAPILMASI GEREKENLER

Uzun yol seyahati esnasında arıza durumları da stres yaratan faktörlerden. Örneğin; aracınızın lastiği patlarsa sakin ve kontrollü şekilde, birden fren pedalına çok güçlü basmadan, acele etmeden, sinyal vererek sağ şeride doğru hareket edin. Dörtlü flaşörlerinizi yakın, sağ kapıdan çıkmaya özen gösterin, bagajdaki üçgen reflektörü bulunduğunuz yolun hızına göre 50 ile 100 metre arasında bir uzaklığa koyun. Ve en önemlisi yoldan uzak, mümkünse bir bariyer arkasında bekleyin.

Tatil sebebiyle trafik artıyor ve birçok uzun yol tecrübesi olmayan sürücü şehirlerarası yollara çıkıyor. Bunu unutmayın ve her an karşınızdaki veya yanınızdaki sürücünün hata yapabileceğini düşünerek aracınızı kullanın.

KISA FARLAR GECE GÜNDÜZ AÇIK

Takip mesafesini koruyun, şehir içinden geçerken hızınızı düşürün. Kısa farlarınızı gece-gündüz açık tutun. Hız limitlerine uyun.

Emniyet kemerini takın ve araç içindekilere taktırın. Araç içinde dikkatinizi dağıtacak, görüşünüzü kapatacak eşyalar bulundurmayın, tüm eşyaları sabitleyin.

BAKIMLARINIZI YAPTIRIN

Aracınızın klasik bakımlarının yapılmış olmasına özen gösterin. Klima, havalandırma sistemlerinin çalıştığından emin olun. Eskimiş silecek lastiklerinizi değiştirin.

Özellikle yağ eksilmesine ve sıcak havalarda sorun yaşatan hararet soruna karşı aracın su kontrolünü yapmayı unutmayın. Aracın aküsünü mutlaka kontrol ettirin.

LASTİK BASINCINA DİKKAT!

Lastiklerinizin hava basınçlarının ayarlı, diş derinliklerinin yeterli olduğundan emin olun.

Hala kış lastiklerini kullanan sürücüler, özellikle fren mesafesi ve hakimiyet konularında çok fazla tehlike yaşayabilirler. Araçları çok çabuk kontrolden çıkabilir, virajlarda savrulabilir, fren mesafesinde ciddi uzamalar yaşayabilir.

Lastik havalarıyla bilinçsizce oynanmamalı. Uzun yolda lastik havalarını düşürerek ve yükselterek hata yapmayın! Araç üreticisinin verdiği değerlere sadık kalınmalı.

Editör: Nuray Bozkurt