Esra KALE
Gelişmiş sanayisiyle göz dolduran Manisa, cuma günü gece yarısı yaşanan çevre felaketi ile ilgili zor bir sınavdan geçiyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir fabrikada 8 işçinin hava yoluyla kimyasal gazdan zehirlenmesinin ardından ortaya çıkan çevre felaketinin boyutları her geçen saat yeni bir boyut kazanıyor. MOSB kaynakları olayın faili değil mağduru olduklarını iddia ederken, oklar sanayi bölgesinde yer alan diğer uydu sanayi bölgelerine çevriliyor. Manisa Valiliği ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yasal prosedürü işletmekle yetinirken, denetimlerin yetersiz kalıp kalmamasıyla ilgili herhangi bir açıklama yapmıyor. İyi Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan ise yaptığı yeni açıklamalarla felaketin boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
GELİŞMİŞ sanayisiyle övünen şehirlerde yaşanması en kaçınılmaz şey olan çevre felaketlerinin son örneği geçtiğimiz cuma gününü cumartesiye bağlayan gece yarısı Manisa’da yaşanmıştı.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi 4. Kısımda yer alan bir fabrikada, gece saat 03.30 sıralarında molaya çıkan işçilerin havaya karışan kimyasal gazdan solunum yoluyla zehirlenmesi ve vakaların hastanelik olması ile ortaya çıkan çevre felaketi sonrası Manisa Valiliği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü eli ile inceleme başlatmıştı.
Yaşanan çevre kirliliğine, felaket yaşanmadan önce tedbir almayan yetkililer; felaket sonrası acil olarak sahaya inerek, bir fabrikadan sulama kanalına atıldığı tahmin edilen ve ilk belirlemelere göre hidrojen sülfür gazı (siyanür) olduğu düşünülen kimyasal atıktan örnek aldı.
DEVLET, YASAL PROSEDÜRÜ BAŞLATTI
Cuma gece yarısından bu yana aradan geçen zaman içinde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin sahada çalışma yaptığı bilgisi dışında yeni bir gelişme ise henüz yok.
Yaşanan çevre felaketi sonrası sürdürülmesi gereken yasal prosedür işliyor. Sanayi bölgelerinin çevreye olan zararını denetleyen devlet kurumu sahadaki çalışmalarını sürdürüyor.
ANALİZ İÇİN ALINAN ÖRNEKLER BAKANLIKTA… SONUCUN ÇIKMASI ZAMAN ALACAK!
Yetkililerden alınan son dakika bilgisine göre, Muradiye’nin Karaali mahallesinden geçen Mesir Sulama Birliği Kooperatifi‘ne ait sulama kanalından analiz için alınan örnekler bakanlığa gönderildi ancak analiz sonuçlarının 1 haftadan önce çıkmayacağı belirtildi. Kimyasal atığın döküldüğü sulama kanalı civarındaki fabrikaların kamera kayıtlarının incelenmesi ve kimyasal atığın hangi madde olduğunun kesin olarak belirlenmesinden sonra, olayın failinin de ortaya çıkarılacağı açıklandı.
İnsanların zehirlendiği, tarımın ve doğanın tehlikeye atıldığı bu vahim olay karşısında yetkililerin yeterli açıklamayı yapmaması ise kafa karıştırıyor. Felaketin doğurduğu sonuçları kimse sahiplenmiyor.
“MOSB, BU OLAYIN FAİLİ DEĞİL MAĞDURU!”
Manisa Organize Sanayi Bölgesi (MOSB) kaynakları, yaşanan çevre felaketinin sorumlusu olarak gösterilmekten şikayetçi. ‘Olayın faili değil mağduru’ olduklarını savunan MOSB kaynakları, işçilerin zehirlendiği fabrikanın kendi sınırları dahilinde olduğunu ancak sulama kanalına dökülen kimyasal atıktan kendi sınırları dahilindeki herhangi bir fabrikanın sorumlu olmadığını açıkladı.
OKLARIN YÖNÜ DEĞİŞTİ!
Sınırları oldukça genişleyen ve kendi santralleri ile atıksu arıtma tesisi olan MOSB, yaşanan çevre felaketi sonrası kendisine yönelen okları resmi olmayan bu açıklamalarla başka bir yöne çevirirken, şimdi oklar bölge sınırları dahilinde olan Muradiye Organize Sanayi Bölgesi (MUOSB) ve orta ölçekli sanayi bölgesi olarak anılan serbest bölgeye çevrildi. Çevre felaketi ile ilgili ortaya atılan bir başka kötü senaryo ise olayın Manisa ile ilgisi olmayan dışarıdan bir elin bu kirliliğe neden olduğu. Kamuoyu ise hem MOSB’den hem MUOSB’den hem de serbest sanayi bölgesi adına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden yapılacak resmi bir açıklama bekliyor.
GÖZ YUMANLAR ŞİMDİ DE SESSİZ Mİ KALIYOR?
İYİ PARTİLİ BAŞKANIN İDDİALARI ÇOK VAHİM!
Bilindiği gibi İyi Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan, 28 Mayıs tarihinde bu bölgedeydi. Karaali Köyünde yaşayan vatandaşların çağrısıyla bölgeye giden başkan Tufan Akan, o gün köylülerin şikayetlerini dinlemiş, kanal çevresinde yaptığı incelemenin ardından basın açıklaması yapıp kamuoyunu bilgilendirmişti. Tufan Akan o gün yetkililere seslenerek, Mesir Sulama Birliği Kooperatifi’ne ait sulama kanalından su içen hayvanların telef olduğunu, tarlaya ekilen ürünlerin kanaldan çekilen su nedeniyle kuruduğunu, insanların sudaki kimyasal koku yüzünden hastalandığını fotoğraflarıyla birlikte ortaya koymuştu.
MEĞER BİR AYDIR ÖNEM ALINMAMIŞ!
28 Mayıs 2022 tarihindeki ihbar niteliği taşıyan bu açıklama ve fotoğrafların ardından, hiçbir yetkilinin o bölgede neler olduğunu araştırmak için harekete geçmediğini iddia eden İyi Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan, 8 fabrika işçisinin zehirlenerek hastanelik olmasından dolayı konuyu sahiplenmek zorunda kaldıklarını savundu.
Akan, Karaali Köyü sakinlerinin 1 yıldır bu şikayetlerle yaşadığını söylerken, özellikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nü yetersiz kalmakla suçladı.
Sulama kanalının Karaali Köyü’nden başlayarak 3 kilometrelik bir tarım alanını ve yaşam alanını etkilediğini belirten Başkan Akan, siyanür gibi oldukça zehirli bir madde salınımı yapılan bu sulama kanalının Manisa başta olmak üzere İzmir’i bile tehdit ettiğini bir kez daha yineledi.
AKAN “8 İŞÇİ GÖZ GÖRE GÖRE ZEHİRLENDİ! ŞİMDİ HERKES GERÇEKLERİ BİLİYOR!”
8 işçinin zehirlenmesinin sürpriz olmadığını söyleyen Akan, “Yaşanan çevre felaketi, bilinçli bir tedbirsizliğin sonucudur. Tüm ihbarlara, şikayetlere rağmen göz göre göre insanların sağlığını tehlikeye attılar. O gece o işçiler zehirlenmeseydi, yaşanan çevre kirliliğinin üzeri kapatılmaya devam edecekti. Nereden atıldığı aslında çok da belli olan o kimyasal atık o gece bir gaz patlamasına neden olmasaydı, tam bir yıldır olduğu gibi yine sulama kanalına salınıp sulama kanalından Gediz Nehrine kadar ulaşacaktı. Şimdi artık tüm yetkililer, tüm ilgililer, tüm Manisa halkı gerçekleri biliyor ve o bölgeden düzenli olarak sulama kanalına bırakılan o kimyasal atığın insan sağlığına, doğaya, tarıma nasıl zarar verdiğini görüyor. Artık Manisalılar adına benim de tek isteğim şey, bir an önce bu çevre kirliliğinin nedeni olan işletmelerin tespit edilmesi ve gereken cezanın uygulanması” dedi.