Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in geçirdiği kalp krizi sonrası sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Önder’e “acil şifalar” dilerken, TBMM Genel Kurulu'nda Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay’la ilgili yaşanan gelişmelere sert tepki gösterdi.
Bahçeli, “CHP, millet iradesine hakaret etmiş, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, görevi kötüye kullanmış, gizli gündemle arkadan dolanmış, tedavi altında bulunan Sırrı Bey’e de büyük bir haksızlık yapmıştır." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Bahçeli: CHP, Sırrı Bey’e Haksızlık Yaptı
Bahçeli, "Sırrı Bey’in sağlık durumundan dolayı TBMM Genel Kurulu çalışmalarına ara verilmesi Danışma Kurulu’nda kararlaştırılmış ve sadece parti grup başkanvekillerinin geçmiş olsun mesajlarından sonra birleşim kapatılmıştır. Ancak böylesi hassas bir günde bile CHP korsanvari bir oldubittiyle kriz çıkarmıştır. Birleşimi yöneten CHP’li Meclis Başkanvekili yasa, anayasa ve içtüzüğe aykırı şekilde Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararı CHP’li Katip Üye’ye okutmuştur. Siyasi terbiye ve teamül karşıtı bu davranış en hafif tabirle sinsilik, kötü niyetlilik, densizlik, işgüzarlık ve kabalıktır. CHP işte budur. CHP, millet iradesine hakaret etmiş, TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmüş, görevi kötüye kullanmış, gizli gündemle arkadan dolanmış, tedavi altında bulunan Sırrı Bey’e de büyük bir haksızlık yapmıştır." ifadelerini kullanıp, CHP'ye tepki gösterdi.
CHP'ye Kayyum İddiaları
Sosyal medya üzerinden CHP'ye kayyum atanacağı iddialarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, "CHP’ye kayyum atanacak tantanası koparanlar içimize kadar yuvalanmış şeytanlardır." dedi.
"CHP’ye kayyum hem doğru değil hem de mümkün değildir." diye konuşan Bahçeli, "Zira CHP zaten fiili vesayet ve kayyum yönetimiyle kendi kendini yiyip bitiren canlı bir organizmaya dönüşmüştür. Mağduriyet pozlarına aldanacak hiç kimse yoktur. Herkes ne konuştuğunu, ne söylediğini bilmek ve bunun ahlaki idrakine ermek mecburiyetindedir." ifadelerini kullandı.