Türkiye’de 24 Temmuz 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Sağlık Bakanlığı tarafından İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılan güncellemeyle ilaç fiyatlarına yüzde 30,5 oranında bir artış getirildi. Buna göre Türkiye’nin ithal ettiği ilaçların fiyatının hesaplanmasında kullanılan Euro kuru 14 TL’ye sabitlendi. Piyasada 30 TL’ye varan euronun, ilaç hesaplamalarında 14 TL olarak baz alınması, bazı olumsuzlukları da beraberinde getirdi.
Manisa Eczacı Odası Başkanı Uzm. Ecz. Devrim Balı, yapılan artışla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, yaşanan sorunlara da değindi. Balı, 2004 yılından bu yana ilaç fiyatlarının dövize endeksli hesaplandığını, 2015 yılından itibaren de hesaplamada kullanılan kur ile reel kur arasındaki makasın açılmaya başladığını ifade etti.
Son dönemde aradaki farkın 2 mislini aştığına dikkat çeken Balı, sözlerine şöyle devam etti: “Hal böyle olunca ilaç firmaları, maliyetle ilgili sıkıntı yaşadıkları zaman, bu durum piyasada ilaç yokluğu olarak hissedilmeye başlıyor. Daha sonra ilaç firmaları zam talep ediyor. Bu da ilaç yokluğu ve hasta mağduriyetine yol açıyor. Onlarca kritik, hayati öneme haiz ilaçlar ya piyasada hiç yok, ya da yeterli miktarda arz edilmiyor. Vatandaş eline reçeteyi almış eczane eczane geziyor. Kapıdan ilacın adını sorarak, ‘Var mı? Yok mu?’ diye soruyor. Hastalar sormaktan, eczacılar ‘yok’ demekten bıktı. 2023 yılındayız. Manzara korkunç. Otoriteler bu işe biraz farklı bakıyor. Sistem üzerinden bir ilacın çıkışını gördüklerinde o ilaçlar piyasada var diyorlar. Bir ilacın yıllık tüketimi 600 bin kutu diyelim, piyasaya 5 bin kutu ilaç verilmesi o ilacın var olduğu anlamına gelmez. Gece çocuğunuz için basit bir antibiyotiği arıyor ve bulamıyorsanız, sizin için piyasada hiçbir ilaç yok demektir. Tolere edilebilir ilaç yokluğu yüzde 3-5 bandındadır. İçinde bulunduğumuz dönemde yokluk bu rakamın kat be kat üzerindedir.”
“İLAÇ ERİŞİLEBİLİR VE UCUZ OLMALI”
İlaç fiyatlarındaki güncelleme ve ilaç yokluğu sorununun çözümü için daha köklü adımların atılması gerektiğini belirten Devrim Balı, “Tüm paydaşların görüşlerinin alındığı sağlam bir düzenleme yapılarak, halkın ilaçlara ulaşımının ve sağlık hizmetlerine erişiminin tehdit altında kalmayacağı bir sistem acilen oluşturulmalı. İlaç ticari bir ürün değildir. Toplumun her kesimince erişilebilir ve ucuz olmalıdır. Bu kriterleri sağlamak kamunun birincil önceliği olmalı.” ifadelerini kullandı.
Balı, eczacıların yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, şunları söyledi: “Eczacılar olarak mesleğimizi sürdüremez noktaya sürükleniyoruz. Topluma en yakın sağlık danışmanı ve birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak, artan kira, personel ve işletme giderleri nedeniyle zor bir durumdayız. İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılacak düzenlemelerle ülkemizin her köşesine güvenilir ilaç ve sağlık hizmeti sunmaya çalışan biz eczacılara, ilaç fiyatlarından bağımsız bir meslek hakkının tanımlanması elzemdir.” Özkan ÇELİK