İlkay Şimşek Doğru Yol Partisi 7’nci Olağan Büyük Kongresi’nde, Doğru Yol Partisi Genel İdare Kurulu üyesi oldu.
"İyiler, Kötülerden Daha Cesur Olmak Zorunda"
Doğru Yol Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi İlkay Şimşek aldığı karar ve yeni göreviyle ilgili şu değerlendirmede bulundu; "Uzun zaman önce, ülkem ve milletim adına, bıyıkları yeni terlemiş bir genç olarak siyaset dünyasına atıldığımda, kendime; dürüst, iyi ve vicdanlı insanlar niçin siyaset dünyasında bu kadar az diye sormuş ve hayıflanmıştım. Yıllar sonra anladım ki bu temiz ve vicdanlı insanlar haksız değilmiş. Tıpkı ekonomide iyi paranın kötü parayı kovduğu gibi bencil, kibirli, ikbal düşkünü ve ilkesiz siyasetçiler de iyi insanları bu dünyadan dışlıyor. Zira iyiler kumpas bilmez, dedikodu yapmaz, maddi manevi ikbal devşirmek için dava arkadaşlarını satmaz ve her şeyden önemlisi 'Önce partim ve liderim' değil, 'Önce ülkem ve milletim' der. Maalesef kurgu böyle kurulunca ve her yerde kötüler çoğalınca ülkemiz de bu kara günleri yaşamaya başladı. Hiçbir şey sebepsiz değil elbette. Vatan, millet derdiyle dertlenen iyi insanlar sahayı boş bıraktıkça kötülerin hadsizlikleri de sınır tanımaz oldu. Ve şimdi daha iyi görüyorum ki; iyiler de kötüler kadar, hatta onlardan daha cesur olmak zorundadır" dedi.
“Vakit Doğru Yolda Buluşma Vaktidir”
Milletin, siyaset yapıyorum diye ortalıkta gezeleyen ve bunun ekmeğini yiyen figürlerden bıktığını söyleyen İlkay Şimşek; "Çevremiz kariyerist siyaset tüccarlarından geçilmiyor. Sadra şifa olmayan bir sürü laf kalabalıkları ile zaman geçiren, bunca yıldır siyasetin içinde olmasına rağmen tek bir gencimizin önünü açmayan, gölgesinde ot bitmeyen bu siyaset eskilerinden kurtulma vakti geldi de geçmektedir. Siyaset her şeyden önce ülkeye, millete hizmet etme sanatı ise, tecrübe, liyakat, adanmışlık, birikim, vefa ve profesyonellik bunun harcıdır. Geçmişini inkar etmeden, iyi ve başarılı tecrübeleri arkasına alan, üstüne yeni şeyler katan ve tüm bunları geleceğe aktaran bir siyaseti ilke edindik. Küçük olsun benim olsun, makamlar benim hakkım dercesine herkes bana tabi olsun, beni omuzlarında taşısın, maddi manevi beni beslesin diyen ve gölgelerinde ot yetiştirmeyen, meyve vermeyen ağaçlardan kurtulma vaktidir. Vakit yolun doğrusunda buluşma ve beraber olma vaktidir. Vakit geçmişten geleceğe dosdoğru bir köprüyü inşa etme vaktidir. Vakit yolunu şaşıranların arz-endam ettikleri bu günlerde doğru yolda buluşma vaktidir."