Manisa’nın Gördes ilçesinde başlayan orman yangını 6’ncı gününde kontrol altına alınabildi. Yangın Gördes’le birlikte Salihli ve Gölmarmara’yı da etkilerken, yangın bölgesine incelemelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Cenk Özatıcı, İYİ Parti Manisa İl Başkanlığı’nda basın açıklaması yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu hakim karşısında Kemal Kılıçdaroğlu hakim karşısında

Orman yangınlarının önüne geçilememesini hükümetin yanlış politikalarına bağlayan Özatıcı, 2024 yılı bütçesinde Orman Genel Müdürlüğüne uçak alınması için 500 milyon TL bütçe ayrıldığını ifade eden Özatıcı, bu bütçenin kullanılmadığını savundu.

Özatıcı, şöyle devam etti: “Neden satın almıyorlar, çünkü kiralama işlemlerinde rant var, satın almada yok. Şimdi Orman Genel Müdürlüğü çıksın bir açıklama yapsın, desin ki ‘biz şu sebepten dolayı 500 milyon liralık bütçemizi kullanmadık.’ Çıksın söylesin. Manisa’mızın yangın bölgelerine ziyarette bulunduk. Salihli Hacıhıdır, Poyraz, Kale, Gördes’te Boyalı, Kavacık, Yeniköy’de bulunduk. Maalesef tamamen yok olan Karayakup köyünde bulunduk. Vatandaşlarımızla hemhal olduk, yalnızca olanları değil, olması gerekenler üzerine de konuştuk. Olanlar nedir, olması gerekenler nedir, zafiyetler nedir,  talepler nedir… Bu konular üzerinde konuştuk.”

“Yangınlarda 3 Zafiyet Var”

Ülke genelindeki orman yangınlarında 3 zafiyetin öne çıktığını dile getiren İYİ Partili Özatıcı, bu üç sebebi ‘planlama’, ‘koordinasyon’ ve ‘ekipman’ olarak sıraladı. Özatıcı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Manisa'yı ve Gölmarmara'yı ele alalım. Gördes Barajı’nın yapılmasıyla birlikte Marmara gölü kurudu. Çünkü plansız su politikası sonucunda, Marmara gölü beslendiği hafızalardan yoksun ve mahrum bırakıldı. Su kaynaklarının kurması, bölgedeki ekosistemin bozulması, en nihayetinde daha fazla yangın tehdidine sebep oluyor. Bir başka plansızlık öngörüsüzlük, bölgede köy çevrelerinde göletlerin oluşturulmasıdır. Hangi muhtara gittiysek, kimle konuştuysak aynısını işittik. Yıllardan beri Orman Müdürlüğü bölgedeki vatandaşlarımızın kendi imkanlarıyla gölet oluşturmasını engelledi. Dolayısıyla köye yakın yerlerde göletlerin olmaması, helikopterlerin su temini için baraja gitmesine, zaman kaybetmesine yangının yayılmasına sebep oluyor.

Bir diğer mesele koordinasyon noksanlıkları… Yangın söndürme çalışmaları maalesef bölgeyi bilmeyen kişilerce sevk ve idare ediliyor. Bizzat sahada vatandaşlarımızın ifadeleri, dozerler doğru zamanda doğru noktadan şeritleri çekemiyor. Hantal bir emir komuta zincirinde inisiyatif alamayan görevliler, göz göre göre yangının büyümesine sebep oluyor. Yangın söndürme helikopterleri, bir alandaki yangını tam olarak söndürmeden başka bir alana gitmek zorunda bırakılıyor. Ve büyük bir bürokratik yozlaşmaya karşı karşıyayız. Kale köyünde vatandaşlarımız geldiler, anlattılar bizzat gözleri ile gördüklerini ifade ettiler. Kaymakam ve beraberindeki heyet, vali görüntülü olarak arıyor, görüntülü aramadan çok kısa bir süre sonra yangın söndürme helikopterleri bölgeye giriyor, bu tabi görüntülü olarak valiye gösteriliyor. Görüntülü konuşma bittikten kısa süre sonra, helikopterlerin tamamı ayrılıyor bölgeden. Ve buradan bakın açıkça söylüyorum Sayın Vali bana darılmasın, çünkü ben doğrudan bölgedeki vatandaşların söylediklerini söylüyorum, görevimi yapıyorum, yalnızca onların sesine ses oluyorum. Vali bey, vatandaşlarımızın ricadır istirhamıdır, üst düzey yönetici arkadaşlar yalnızca öyle helikopterden tepeden bakıp da geriye dönmesinler, buyursunlar sahaya insinler vatandaşlarımızın şikayetlerini dinlesinler. Kaldı ki sahaya indiğinizde de, her nereye gittiysen bana söylenen şu oldu, vatandaşlar koruma ordusundan mülki idare amirlerine yaklaşmıyorlar. Valinin yanına yaklaşamıyor

Üçüncü konu da ekipman konusu. Salihli'de yangınlar başlıyor, insanların evleri arsaları yanıyor hayvanlar telef oluyor. 6 tane helikopter geliyor, yangın söndürme için çalışıyorlar ama saat 18.30-19.00 oldu mu çalışmayı durduruyorlar ve oradaki insanları oradaki hayvanları insanların malını canını riskini köylerimizi ilçelerimizi kaderine terk ediyorlar. Çünkü o saatten sonra bir tane helikopter çalışabiliyor bunların içinde gece görüşü olan tek bir helikopter var durum budur. Orman Bakanlığı, hükümet, 2019’daki yangınlarda, 2020’de, 2021’de, 2022’de, 2023’te bir türlü akıllanmadınız, bir türlü anlayamadınız, bu memleketin daha fazla yangın söndürme uçağına daha fazla yangın söndürme helikopterine ihtiyacı var. Sizin bunu idrak etmeniz için daha kaç orman yangını gerekiyor daha kaç evin kül olması daha kaç tarlanın zeytin ağacının fidanın yanması gerekiyor?”

Tek Sorumlu Sıcak Hava Mı?

Özatıcı, açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı:

“En az önümüzdeki 6 yıl her yaz bu yangınlar devam edecek. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Orman Bakanlığındaki bürokratlar söylüyor. Türkiye, Mecliste milletvekilliği sıfatını taşıma konusunda noksanlık gösteren kişilerin yumruklaşmalarını konuşurken, burada vatandaşların buğdayı, samanı, zeytin ağacı, evi, barkı, emeği, canı yanıyor. Bu ağalar, paşalar eğer zahmet ederse, oradaki vatandaşın yanına giderse, onları dinlerse Türkiye’nin gerçek gündemini ve gerçek dertlerini görecekler. Yitip giden emekler, yitip giden canlar, yitip giden haneler… Tek sorumlu sıcak hava mı? Hayır. Tek sorumlu küresel ısınma mı? Hayır. Sebebi millete gönlünü ve kulağını kapatmış siyasilerdir. Sebebi devlet yönetimi ehliyetini ve kabiliyetini kaybetmiş ülkeyi yönetemeyen sadece idare edebilen hükümettir. Sebebi netice itibariyle plansızlıktır koordinasyonsuzluktur ve ekipman eksikliğidir. Önümüzdeki yaz dönemine kadar bu noksanlıklar tamamlanmazsa maalesef bir dahaki yıl yine burada bu toplantıyı yapmak zorunda kalacağız. İşte bu basın açıklaması bir kez daha yapılmasın diyedir bu yapmış olduğumuz çalışmalar.”

Muhabir: Özkan ÇELİK