İzmir'de babasından öğrendiği perküsyon (vurmalı çalgı) işini daha da geliştirmek için konservatuvar okuyan ve atölyesini kuran 31 yaşındaki Sergen Gügük, dünyaca ünlü müzisyenlere özel enstrümanlar üretiyor.
Müzisyen bir babanın oğlu olarak müzik aletleriyle büyüyen, vurmalı çalgılar üreten babasına çıraklık yapan Gügük, bu alanda kendisini geliştirmek için Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarını okudu.
Kendi atölyesini kurup tef, bendir, davul ve darbuka üretmeye başlayan Gügük, enstrümanlarını birçok ülkeye gönderiyor. Gügük'ün atölyesi, müzik aletlerini teslim almak ya da sipariş vermek için gelen sanatçıların da uğrak noktası.
"BEN ALAYLI BİLGİMİ BABAMDAN ALDIM"
Gügük, AA muhabirine, çalgı yapımcılığının kendisine baba mirası olduğunu, aynı zamanda müzisyen olmasına rağmen bu işi daha çok sevdiğini anlattı.
Konservatuvarı bitirdikten sonra hem müzisyen hem de müzik aleti yapımcısı olduğunu belirten Gügük, "Burada tef, bendir, davul, darbuka çeşitleri üretiyoruz. Tabii bunlar kendi aralarında ayrılıyor. Üretimi profesyonel olarak hayata geçiyoruz. Biz bu enstrümanları başta Almanya, Hollanda, Yunanistan, Belçika olmak üzere tüm dünyaya gönderiyoruz." dedi.
Müşterilerinin sosyal medya ve internet siteleri üzerinden kendilerine ulaştığını aktaran Gügük, birçok müşterisinin bizzat gelerek müzik aletlerini deneyip satın aldığını dile getirdi.
Özellikle darbukalarına yoğun talep olduğunu vurgulayan Gügük, "Rengini, derisini, zillerini hepsini ayrı ayrı seçebiliyorlar. Üzerine ismini yazabiliyoruz. Enstrümanlarımız tam profesyonel. Ben alaylı bilgimi babamdan aldım. Teknik, akademik bilgimi de konservatuardan aldığım için ikisini birlikte harmanlayarak üstün kaliteli enstrümanlar ortaya çıkarıyorum." ifadelerini kullandı.
Gügük, ünlü sanatçı Tarkan'ın kliplerinde kullanılan bazı müzik aletlerini yaptığını, Hollanda'da bir üniversitenin organize ettiği müzik festivallerinde kendi aletlerini kullanıldığını sözlerine ekledi.
"OLMUŞKEN EN İYİSİNİ OLSUN"
İsviçre'den gelen Kenan Özçelik de Gügük'ün atölyesini sosyal medyadan gördüğünü, hem tanışmak hem de toprak darbuka almak için geldiğini söyledi.
Özçelik, "Darbuka çalan ünlü abilerimiz de buraya geliyordu. Ben de hem tatil yapıyorum hem darbuka almaya geldim. Bu darbuka el yapımı. Her yerde bulamazsınız. Mesela balık derisi bu. Çok güzel yapılmış. Toprak da çok güzel işlenmiş. Tonları acayip güzel çıkıyor. Ben İsviçre'de müzik yapıyorum. Olmuşken en iyisi olsun diye buraya geldim." diye konuştu.
