Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Daha düşük tek haneli enflasyon hedeflerden resesyona düşmeden devam etmek durumundayız" dedi.  

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin düzenlediği ekonomi şurasına katıldı. Toplantıya Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Şura’ya katılmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Yılmaz konuşmasında, "Artık geleneksel hale gelen TOBB Ekonomi Şurasını, ekonomik yapımızı iş dünyasıyla istişare halinde güçlendirmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Ekonominin kanaat önderleri, Oda-Borsa başkanlarımız burada Hükümet kanadından ilgili Bakanlarımızla beraber bizler de her zaman olduğu gibi sizlerin yanınızdayız. Ekonomide yol haritamızı yine sizlerle fikir birliği içinde belirlemekteyiz. Özellikle Eylül ayının ilk yarısında açıklamayı planladığımız Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları çerçevesinde son dönemde iş dünyamızın temsilcileriyle çeşitli platformlarda istişareyi sürdürüyoruz. 12. Kalkınma Planımızı da sonuçlandırmak üzereyiz, ekim ayında meclisimize sunulacak. Ekonominin düşmanı belirsizlik. Siyasi belirsizliği aştık, istikrarımız var. Türkiye’nin her köşesinde sahanın, sektörlerin güncel durumuna ve en önemli sorunlarına vakıf 81 il ve 160 ilçedeki 365 Oda ve Borsamızın sahadan gelen görüş ve taleplerini son derece önemsiyoruz. Bizim siyasi anlayışımız da hep böyle olmuştur. Ankara’da masa başında oturarak Türkiye’yi anlayamazsınız. TOBB çatısı altında Oda-Borsalar aracılığı ile iş dünyamızın bizden talep ettiği pek çok konuyu hayata geçirdik. Biz sizin yanınızda olduk, Allah razı olsun sizler de bizi gayretlerimizde yalnız bırakmadınız. Mesleki eğitimin yaygınlaşmasından, kara gümrük kapılarının modernize edilmesine, lisanslı depoculuk sisteminin ülkemize kazandırılmasından, oda-borsaların dijitalleşmesine varıncaya kadar birlikte adımlar attık. Şirket kuruluş işlemlerinde odaları tek durak haline getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ve liderliğiyle; Türkiye’nin yerli ve milli otomobili Togg’u birlikte hayal ettik, milletimize birlikte kazandırdık. Togg yeter mi yetmez. Şimdi Togg benzeri yeni proje fikirlerle Türkiye Yüzyılı'na yakışır projeleri hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.

"Son dönemlerde dünya ekonomisi; sağlık krizleri, ticaret gerilimleri, jeopolitik riskler, Rusya-Ukrayna savaşı ve doğal afetler başta olmak üzere pek çok güçlükle sınanmaktadır" diyen Yılmaz, şöyle konuştu:

"Bu zorlu süreç, ülkeler ve bölgeler düzeyinde arz ve talep dengelerinin bozulmasına yol açmıştır. Ülkeler bir yandan ortaya çıkan enerji ve emtia fiyatları artışı kaynaklı küresel enflasyon sorunuyla baş etmeye çabalarken diğer yandan tedarik zinciri bozulmalarıyla karşılaşmışlardır. Türkiye de tüm dünya gibi bu gelişmelerden olumsuz etkilenmiş; sert ve belirsiz küresel ekonomik ve finansal koşulların üzerine bir de yaşadığımız deprem felaketi eklenmiştir. Sadece bu yıl merkezi yönetim bütçemizden depremin yaralarını sarmak için yapacağımız harcama 762 milyar liradır. Bir taraftan kalıcı konutlar inşası altyapının imarı inşası bir diğer taraftan da deprem bölgesinin ihyası için yapılacaklar ne kadar büyük ağır yükle karşı karşıya olduğumuzu takdir edersiniz. Bu yükü milletimizin gücüyle hep birlikte aşacağız. Ülkemiz, tüm bu zorluklara rağmen, güçlü üretim ve ihracat kabiliyeti ile olumlu ayrışan bir konumda olmuştur.  Türkiye ekonomisi 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4 büyümüştür. Toplam istihdam 2023 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 265 bin kişi artarak 31,7 milyon kişiye ulaşmıştır. Reel Kesim Güven Endeksi, 2023 yılı ikinci çeyreğinde yılın ilk çeyreğine göre 2 puan yükselmiştir. İhracatımız 2023 yılı Temmuz ayında 2022 yılı Temmuz ayına göre yüzde 8,4 artışla 20,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Temmuz ayı ihracatları arasında en yüksektir. 2022 yılında yüzde 37 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının imalat sanayi ihracatı içindeki payı, bu yılın ilk yedi ayında yüzde 41’e yükselmiştir. Daha üst noktalara çıkarmamız gerekiyor.  Makine ve teçhizat yatırımlarımız, 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 8 büyümüş ve kesintisiz artış sürecini 14 çeyreğe taşımıştır. İnşaat yatırımlarında yüzde 1,3 büyüme kaydedilmiştir. Otomobil satışları 2023 yılının Temmuz ayında gücünü korumuş ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 109,4 artmış göstermiştir. Siyasi istikrar ve uygulanan makro politikaların etkisiyle 2023 Mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan CDS primi, 400 baz puan seviyelerine gerilemiştir. Bu düşüş ülkemizin dış kaynaklara erişimini kolaylaştırmaktadır.  Bu eğilimin, önümüzdeki dönemde de devam etmesi ve risk priminin ekonomimizin sağlıklı görünümünü yansıtacak şekilde daha düşük seviyelere gerilemesi beklenmektedir."

"DAHA DÜŞÜK TEK HANELİ ENFLASYON HEDEFLERDEN RESESYONA DÜŞMEDEN DEVAM ETMEK DURUMUNDAYIZ"

KOBİ'ler başta olmak üzere finansman konularının öncelik verdikleri konular olduğunu belirten Yılmaz, "Merkez Bankası miktarsal sıkılaştırmada tüketimle üretim arasında farklı bir uygulama yapılmaktadır. Üretim ihracat ve yatırımı destekleyici çerçeve yapılmaktadır. Daha düşük tek haneli enflasyon hedeflerden resesyona düşmeden devam etmek durumundayız" dedi.

Deprem harcamalarının tek seferde harcamalara bütçede yapısal bozulmaya yol açmadığını söyleyen Yılmaz, "Yaşadığımız büyük deprem afetinin etkisi hariç bütçe açığını AB standartlarında tutmaya bu çerçevede tedbirler almaya çalıştık. Deprem harcamaları tek seferlik harcamalar bütçede yapısal bozulmaya yol açmıyor. Deprem harcamalarını harici bir durum olarak görüyoruz. Bir takım gelir tedbirleri aldık. Tamamlayıcı bir unsur olarak kamuda harcama adımları atmayı planlıyoruz. Hazine Bakanlığımız çalışmalar yürütüyor paylaşacağız. Tasarruf kaynakları verimli kullanmaktır.  İlkelerimiz şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluktur. Dünyayla bütünleşik bir ekonomimiz var. Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını konumunu ihmal etmeden yapıyoruz. Serbest piyasa ve rekabet ortamında verimliliği artırmak temel hedefimizdir. Bu süreçte sizlerle birlikte nice badireler atlattık, içerden dışardan nice etkiler birlikte ödedik. Yeri geldi bedeller ödedik ama Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ilerlerken yerli-milli politikalarımızdan taviz vermedik, vermeyeceğiz. Makroekonomik istikrarın sağlanması, enflasyonun düşürülmesi ve cari açığın azalması yönünde ortaya koyduğumuz mücadelede de sizlerle birlikte başarıyı yakalayacağımıza inancımız tamdır. Sabırlı, doğru ve istikrarlı politikalar ile ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine taşıyacağız. Israrla ve sabırla doğru politikaları izleyeceğiz" şeklinde konuştu.

"Türkiye; uluslararası ticarete elverişli merkezi konumu, büyük iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü ve yatırım ortamı ile yatırımcılar açısından oldukça cazip bir ülkedir" diyen Yılmaz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Para politikası, maliye politikası ve yapısal reform adımlarını kademeli bir şekilde devreye alarak Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir büyüme için daha elverişli bir ortamın sağlanması ve ekonomimizin potansiyelinin yükselmesini istiyoruz. Yatırım teşviklerinde etki değerlendirmeleri yaparak hedef odaklı ve güdümlü bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Strateji Bütçe Başkanlığı bünyesinde yeni bir genel müdürlük oluşturduk. İnceliyor, yenilikler düşünüyoruz. Tüm bunlarla birlikte; yeni dönemde, Milli Teknoloji Hamlesi'ni hayata geçirmek için sanayinin teknolojik dönüşümünün sağlanması, yenilikçilik ve tasarım kapasitesini artırarak nitelikli insan kaynağının geliştirilmesini planlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeyle gelen yeni dönemin gerekliliklerine uygun yetkinliklerin belirlenmesi, eğitim modellerinin dönüştürülmesi ve sürdürülebilir ilerleme adına toplum genelinde yetkinlik gelişiminin sağlanması için çalışacağız. İşgücü piyasalarıyla mesleki eğitim başta olmak üzere daha güçlü bir örtüşmeyi hedefliyoruz. Yüksek teknoloji yoğunluklu ürünlerin ihracatı için kapsamlı ihracat destek programları oluşturacağız. Biliyoruz ki baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz. Aksaklıkları, sorunları beraberinde çözüm önerinizle sunmanızı bekliyoruz. Ara malında yerlileştirme ve millileştirmeye öncülük etmenizi önemsiyoruz. Etik dışı fiyatlamalardan ya da kötümser senaryolara göre pozisyon almaktan kaçınacağınıza inanıyoruz. Yatırım ve üretimde verimlilik için, daha fazla yurt dışı pazara daha yüksek rakamlarda ihracat yapabilmeniz için ve de daha fazla istihdam imkânı sağlamak için ihtiyacınız olan sonuç odaklı politikalarla yanınızda olacağız. Bu kapsamda ihracatın menzilini artırmayı ve daha fazla uzak ülkelere odaklanılmasını ve pazar çeşitliliği bağlamında da önemli görüyoruz. Her birinizin potansiyelini, geçmiş başarılarını biliyoruz. Geçmişten bu yana yatırım, üretim, istihdam ve ihracat yoluyla büyüme gayretimize ortak olduğunuzu biliyoruz. Yerelden kalkınmanın yanı sıra dünyanın her köşesinde bir bayrak gibi güven duyulan Türk özel sektörünü temsil ettiğinizi biliyoruz. Bu tecrübe, Türkiye Yüzyılı’nda tarımdan enerjiye, sanayiden lojistiğe 81 ilimizde şahlansın istiyoruz. Depremden etkilenen şehirlerimizi ekonomisiyle, üretim gücüyle hep birlikte ayağa kaldıracağımıza inanıyoruz. Belirsizlikleri azaltacak; yatırımcıları ve diğer aktörler için öngörülebilirliği artıracak politikalar ve yapısal dönüşümler ile kısa, orta ve uzun vadede sorunların üstesinden gelecek yine inşallah başarılarımızı birlikte kutlayacağız." İHA

Editör: Zerrin Ağar