Manisa Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı alanındaki ayak izleri ve küller üzerinde iki ayrı tarihleme metodu uygulayan bilim insanları, tespitlerini makale olarak yayımladı.

Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Almanya´nın Heidelberg Üniversitesi ve Avustralya´nın Curtin Üniversitesinden akademisyenlerin oluşturduğu komisyon, Sindel Mahallesi yakınlarında bulunan ayak izleri ile kaya resimlerini inceledi.

Buluntular üzerinde iki ayrı tarihleme metodu uygulayan bilim insanları, tespitlerini "Tarih öncesi insanlar tarafından görülebilen ve kaydedilen volkanik patlama" adlı makalede yayımladı.

3 bin ila bin yıl öncesine denk gelen Bronz Çağı'na tarihlendirdi

Ayak izlerinin Çakallar Volkan Konisi'nin aktif olduğu tarihlere ait olduğuna dikkat çeken araştırmacılar, dönemin insanlarının volkanik patlamalara tanıklık ettiğini ve bunu resimlerle kayalara kaydettikleri görüşünü dile getirdi.

Bilim insanları, Çakallar Volkanı patlaması ile 1968 yılında keşfedilen tarih öncesi insan ayak izleri, kül ve Kanlıkaya´daki resimleri milattan önce 3 bin ila bin yıl öncesine denk gelen Bronz Çağı´na tarihlendirdi.

Manisa’nın Başta 10 İlçesi Vardı: Biri Başka Şehre Bağlandı! Manisa’nın Başta 10 İlçesi Vardı: Biri Başka Şehre Bağlandı!

Jeopark Belediyeler Birliği Müdürü ve Jeofizik Mühendisi Yiğit Karakuzu, daha önce buluntuların 12 bin yıllık olduğunun düşünüldüğünü ancak bu kadar kapsamlı bir bilimsel çalışmanın ilk kez yapıldığını söyledi.

"İmza olarak kendi el izini bırakmış"

Çakallar Volkanı'nın en son milattan önce 14 bin ila 3 bin yılları arasında aktif olduğunun tahmin edildiğini anlatan Karakuzu, şöyle konuştu:

"Bu alanda yer alan volkanik malzemenin yaşı, bu dönem aralığında çıkmıştır. Ayak izleri ve küller milattan önce 3 bin 300 ila 3 bin yıl aralığında bir yaşa sahip. Kanlıkaya duvar resimleriyle ayak izlerinin aynı döneme ait olması yüksek ihtimal. Çünkü Kanlıkaya duvar resimlerini çizenler, muhtemelen bir volkanı ve volkana giden yolu tasvir etmiş. Belki de yapan kişi imza olarak kendi el izini bırakmış."

1963-1964 yıllarında cüruf ocağında çalışan ve ayak izlerinin o günden günümüze kadar gönüllü koruyucusu olan Sindel Mahalle Muhtarı Bekir Üçtaş ise, bilim insanlarının bölgedeki çalışmalarına gönüllü olarak destek verdiğini söyledi.

Kaynak: AA