Et ithalatında 2018 yılında kırılan rekoru da egale edeceğimizi ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, yapılan onca et-canlı hayvan ithalatının piyasaya yansımadığını ifade etti. Piyasanın durumunun bu şekilde devam etmesi halinde esnafın kepenk kapatmak zorunda kalacağını vurgulayan Bakırlıoğlu “Türkiye, et ithalatında rekor kırıyor ama vatandaşımız et yiyemiyor. Arada bir elin parmaklarını geçmeyen ithalatçı var, ancak onlar para kazanıyor” dedi.
“ŞİMDİYE KADAR BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM”
Manisa’nın Akhisar ilçesinde yeme-içme konusunda eskiden beri hem kaliteli hem ucuz olduğunu dile getiren Bakırlıoğlu, Merkez Çarşı esnafının da bu maliyetlerle dayanacak hali kalmadığını söyledi. Bakırlıoğlu’nun dinlediği bir kasap, “Kıyma şuanda 600 lira. Yeri geliyor yapılan zammı cebimizden karşılıyoruz. Satışlara çok yansıyor zamlar. Şu anda et yemiyor vatandaşımız. 1 kilo alan yarım kiloya, yarım kilo alan 250 grama düşüyor. Pahalı geliyor yani. Marketler daha ucuza satıyor ama kalitede düşüklük oluyor. Dana diye satıyor mesela ama dana değil o et. Biz biliyoruz bunu ama vatandaş bilmiyor. Daha kalitesiz ama daha ucuz diyor. Vatandaş onu yemek zorunda kalıyor. Erken seçim olması şart. Küçük yerde eviniz kira değilse bir nebze ama büyükşehirde mümkün değil bu paralara geçinmek. Lokantaya gitmek artık lüks oldu. Lokantaya artık sadece üst geliri olanlar gidiyor; sıradan vatandaş gidemiyor. Normal etini alamıyor, tavuğunu alamıyor. Hiçbir şey alamıyor yani. 15 yaşımdan beri kasaplıkla uğraşıyorum şimdiye kadar böyle bir durumla karşılaşmadım. Son üç senedir çok kötü oldu. Adamlar eti alıyor üç dolara, sana 400-500 liraya et veriyor. Bu aradaki paralar birilerinin cebine giriyor.“ şeklinde konuştu.
300 PORSİYON KÖFTE SATIYORDUM 50’YE DÜŞTÜ
Merkez Çarşı’daki lokantacı esnafı ise en kötü 5 yılı yaşadıklarını ifade ederek “Vaziyet iyi değil. 74 yılından beri buradayız. En kötü 5 yılı yaşıyoruz. Bundan kötüsünü görmedim. Mesela eti %1 kdv ile alıyoruz; %10’la satıyoruz. Et fiyatlarını artık kimse tutamaz uçak gibi gidiyor. Dur diyen yok. Düşmesi mümkün değil. İthal ettikleri eti 150 liraya marketlere veriyorlar. Esnaf olarak biz görmüyoruz ki… Bizde 370 liraya karkas alıyoruz. Bize maliyeti 580 lira. 1 porsiyon köftede 18 kalem var. Tuzu, yağı, tüpü, soğanı… İktidar alıyor eti yurt dışından; 150 liraya marketlere veriyor. Esnaf ne yaparsa yapsın diyor. Küçük esnaf olarak yabancılaştırıldık, hep cepten yiyiyoruz. Hep esnaf kefaleten borç aldık. Şimdi oradaki faiz de arttı.
180 lira köfte Akhisar’da, İzmir’de – İstanbul’da 300 lira. Türkiye’nin en ucuz yerlerinden biri Akhisar. Ona rağmen, vatandaş dışarıda yemek yiyemiyor. Günde 300 porsiyon köfte satıyordum en az, şimdi 70 e düştü. Bazen 50. Eskiden cumartesi de vardı, artık cumartesi iş yok. Bursa’dan, İstanbul’dan köfte yemeğe gelenler oluyor. Ona rağmen durumuz böyle. Sadece yerli müşteri kalsa yandık. Artık yiyemez vatandaşlar. Çünkü bugün 3 kişi gelse 1000 lira… Adam 700 lira yevmiyeye geliyor. 1000 lira köfteye nasıl ödesin? Olmaz yani. Bu işin çivisi çıktı. 300 tane esnaf kapattı, böyle giderse 1300 tane esnaf kapatacak. Keşke sizin gibi AKP‘li vekiller de gelse. Köfteyi biz ikram edelim onlara ama dinlesinler bizi “ dedi.
ESNAFIN MÜŞTERİSİ OLMADIKTAN SONRA KÖFTE 250 OLSA NE FAYDASI VAR!
Yazın bile domatesin 25 lira olduğunu vurgulayan bir başka esnaf şöyle konuştu: ”Marul 15, biber 50 lira. Sadece şu pidenin tanesi 10 lira. Şu anda ben köfteyi 180 liraya satıyorum. Salça sosunun kilosu 400 lira. Geçen sene köfte 80 liraydı, bu sene yapılan zam yüzde 100’ü de geçmiş durumda. Biz para kazanmayı geçtik; sadece idare ediyoruz. 5-6 kişi çalışıyor burada, sigortalar, dükkan kirası… Sadece bizim ekmek paramız değil ki. Şimdi yine zam yapılması lazım ama köfte 250 lira olsa ne faydası var müşteri olmadıktan sonra. Önemli olan müşteri olması. Geçen sene 30 kilodan aşağıya düşmüyordu; bu sene 10 kiloyu zor satıyorum. Geçen sene pide 3.5 liraydı, bu sene 10 lira. Geçen sene et 170 liraydı şimdi şimdi 380 lira oldu. Her şey çok pahalı. Bizim başka bir mesleğimiz yok, başka bir iş de yapamayız. Bu işten ekmek yiyoruz ama olan bu…” Saatin tam öğle arası 13.30 olmasına rağmen dükkanda sadece bir masanın olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu da esnafın durumunun içler acısı olduğunu söyledi.
DÜKKANA GİREN 10 KİŞİDEN 5’İ FİYAT SORUYOR
İşlerin düzelmesi için bir neden göremediğini ifade eden başka bir esnaf “İşlerden şikayetçiyiz. Özellikle Ramazan Bayramı’ndan sonra harcamalar durdu. Masraflar artıyor; bizde fiyatlara yansıtıyoruz mecburen ayakta durabilmek için. İnsanların alım gücü zaten az olduğu için onlar da yemiyorlar. Artık içeri giren 10 kişiden 5 tanesi fiyat soruyor. Nasıl çıkacağız işin içinden bilmiyorum. Biz eskiden akşamları neredeyse gündüz gibi iş yapıyorduk. Kışın 18.00’den sonra şimdi de 20.00’den sonra Merkez Çarşı’nın, Merkez Çarşı olduğuna inandıramazsın kimseyi. Dışarıdan gelen birine burası Merkez Çarşı desen kimse inanmaz. 20 yıldır buradayız. Bundan 5-6 sene öncesine kadar Çarşamba Pazarı öncesinde, salı gününden hazırlık yapardık. Korkardık yetiştiremeyeceğiz diye. Şimdi ne salısı ne çarşambası. Görüyorsunuz öğlen saat. İşimiz zor Allah sonumuzu hayır etsin. Düzelmesi içinde bir sebep göremiyorum ben. Bir taraftan fiyatlar yükseliyor, bir taraftan alım gücü düşüyor. Olan aradaki esnafa oluyor. 10-20 bin doğalgaz parası geliyor. “ ifadelerini kullandı.
HER HAFTA YENİ BİR ZAM
Vatandaşında esnafında her hafta gelen zamlardan bıktığını vurgulayan başka bir esnaf, ”Vatandaş bize diyor ki her hafta mı zam geliyor. Evet, her hafta yeni zam geliyor. Karkas ete geçen hafta yapılan 20-25 liralık indirimi bende fiyatlara yansıttım. Ne oldu peki? Hemen bu hafta yeniden 35 lira zam geldi. Şimdi ben bu zammı da mecburen yansıtacağım. Her hafta fiyat oynaması yapıyoruz. Et ithalatı konusunda bir adım atılması lazım, geliyorsa herkese gelsin. Belli başlı firmalara, yerlere değil; herkese gelsin. Bu fiyatlar belki vatandaşımıza pahalı geliyor ama ülke şartlarında gayet makul durumda. Ama büyükşehirdekiler ne yapsın, emekli ne yapsın? Bir memur 30-40 bin lira maaş alsın. Evi kira olsa, faturalar, çocuğun okul masrafı derken insanlar kendini ödüllendirecek bir yaşam tarzına bütçe ayıramıyor “ dedi.