Manisa, 15 aktif fay hattı ile Türkiye'nin en tehlikeli bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Deprem riski taşıyan bu hatlar, kenti ve çevresini büyük bir tehdit altında bırakıyor.
AFAD tarafından hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı’na göre, her biri farklı özelliklere ve potansiyele sahip olan bu faylar, büyük bir felakete yol açabilecek güçte. 10 kilometreden uzun olan bu fay hatları, uzun dönemde can ve mal kaybına, ekonomik yıkıma neden olabilecek tehlikeler barındırıyor.
Manisa'nın En Tehlikeli Bölgeleri
Manisa, Batı Anadolu’nun aktif deprem kuşağı üzerinde yer alıyor ve bu durum, il sınırlarında 15 ayrı aktif fay hattının bulunmasına yol açıyor. Bu faylar, potansiyel olarak büyük depremler yaratabilecek güçte olup, her biri farklı büyüklüklerde sismik tehlikeler taşıyor. En dikkat çekenler arasında Muradiye'yi kapsayarak Turgutlu'ya kadar uzanan Manisa Fayı, Gediz Grabeni Fay Sistemi ve Kemalpaşa Fayı gibi büyük potansiyellere sahip olanlar bulunuyor.
Manisa Fayı: Turgutlu'dan Muradiye'ye Kadar
Manisa Fayı, 40 kilometre uzunluğunda olup, Gediz Grabeninin kuzeybatı kolunda Turgutlu ile Manisa batısındaki Muradiye arasında yer alır. Fay, baskın normal fay karakterine sahip olup, diri bir faydır ve Holosen döneminde fay boyunca önemli düşey doğrultuda yer değiştirmeler gerçekleşmiştir. Manisa Fayı, kenti boydan boya kat ederek Doğu ve Batı segmentleri olarak ikiye ayrılır. Doğu segmenti, Kemalpaşa Çayı ile Manisa İl’i arasında uzanırken, Batı segmenti ise Gediz Nehri'nin doğusunda yer alır ve 3 km genişliğinde bir fay zonu oluşturur.
Bu fay hattı, Manisa'nın sanayi bölgelerinden geçmektedir ve teorik olarak 6.97 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir.
Fay boyunca yapılan paleosismolojik çalışmalara göre, Kuvaterner ve Holosen dönemlerinde yüzeye ulaşmış en az 5 deprem üretmiştir. Tekrarlanma periyodu, 630 yıl ile 3500 yıl arasında değişirken, fayın düzensiz tekrarlanma gösterdiği ve yakın zamanda, özellikle MS 1845-1862 yılları arasında yıkıcı bir deprem ürettiği anlaşılmaktadır. Kayma hızları, batı, merkez ve doğu bölümlerinde sırasıyla 0,1 mm/yıl, 0,3 mm/yıl ve 0,26 mm/yıl olarak ölçülmüştür. Bu veriler, bölgedeki sismik riskin yüksek olduğunu ve dikkatle izlenmesi gerektiğini göstermektedir.
Gediz Grabeni: Manisa'dan Sarıgöle Kadar
Batı Anadolu’nun en büyük tektonik sistemlerinden biri olan Gediz Grabeni Fay Sistemi (GGFS), yaklaşık 140 kilometre uzunluğundadır ve Manisa’dan Sarıgöl’e kadar uzanır. Fay sisteminin devam eden segmentleriyle birlikte toplam uzunluğunun yaklaşık 200 kilometreye ulaştığı ve Denizli’ye kadar uzandığı rapor edilmiştir.
Gediz grabenin güney kenarı boyunca konumlanan fay sistemi, baskın normal fay karakterine sahiptir. Bu sistem, Batı Anadolu’nun aktif deprem alanlarından biri olmasının yanı sıra tarihsel olarak önemli depremlerin kaynağıdır.
Son yüzyılda bu fay sistemi üzerinde iki büyük deprem meydana gelmiştir:
- 28 Mart 1969 Alaşehir Depremi (6.9)
- 28 Mart 1970 Kütahya-Gediz Depremi (7.2)
Jeolojik analizler ve bölgesel tektonik yapı değerlendirmeleri, Gediz Grabeni Fay Sistemi’nin teorik olarak 7.69 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.
Tüm bölgeler...
Akselendi Fayı: Akhisar Doğusu
Akselendi Fayı, Manisa'nın Akhisar ilçesinin doğusunda yer alarak bölgenin en dikkat çeken fay hatlarından biri olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 18 kilometre uzunluğunda olan bu fay, KB-GD (Kuzeybatı-Güneydoğu) doğrultusunda uzanıyor ve baskın olarak normal fay karakterine sahip.
Fay, üç segmentten oluşmakta ve 2016 yılında yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda Holosen Fayı olarak sınıflandırılmıştır. Depremsellik açısından kritik bir öneme sahip olan Akselendi Fayı, bölgesel tektonik yapı içerisinde 6.52 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip.
Akhisar Fayı: Kuzeybatı ve Güneydoğu Yönü
Manisa'nın batısında yer alan Akhisar Fayı, yaklaşık 12 kilometre uzunluğunda olup, KB-GD (Kuzeybatı-Güneydoğu) doğrultusunda uzanmaktadır. Fay, baskın bir şekilde normal fay karakterine sahip olmasıyla dikkat çekiyor ve bölgedeki tektonik hareketlerin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Akselendi Fayı'nın batısında konumlanan Akhisar Fayı, kentin güneybatısında gözlemlenmekte ve Karahöyük Dağı'nın kuzeydoğu sınırında sonlanmaktadır. Jeolojik araştırmalar, fayın 6.28 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Gelenbe Fayı: Akhisar-Bigadiç Arası
Gelenbe Fayı, Bigadiç-Akhisar arasında yer alan, sağ yönlü doğrultu atım bileşeni gösteren normal bir fayıdır ve bölgesel tektonik yapının önemli bir parçasıdır.
Gelenbe Fayı, 24 kilometre uzunluğunda olup, Batısında Soma-Kırkağaç Faz Zonu'na komşudur ve K15D doğrultusunda uzanır. Fay, sağ yönlü doğrultu atım bileşeni gösteren baskın normal fay karakterine sahiptir. Bölgesel tektonik yapı içinde, teorik olarak 6.68 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir.
Halitpaşa Fayı: Şehzadeler, Turgutlu Gölmarmara Üçgeni Arasında
Halitpaşa Fayı, BKB-DGD doğrultusunda uzanan, baskın normal fay karakterine sahip ve teorik olarak büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip bir diri fay hattıdır.
Şehzadeler, Turgutlu Gölmarmara üçgeni arasında bulunan Halitpaşa Fayı 23 kilometre uzunluğunda olup, BKB-DGD doğrultusunda uzanır ve baskın normal fay karakterine sahiptir. Fay, Halitpaşa grabeninin oluşumundan sorumlu olup, Kuvaterner-Holosen dönemi fayları arasında sınıflandırılmaktadır. Bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde, teorik olarak 6.66 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir.
Kemalpaşa Fayı: Turgutlu'ya Uzanıyor
Kemalpaşa Fayı, Turgutlu’ya kadar uzanarak 52 kilometre uzunluğunda olup, Gediz Graben sisteminin batı uzanımında yer alır. Normal faylanma mekanizmasına sahip olan bu fay, genel olarak D-B doğrultusunda uzanır. Bölgedeki morfotektonik bulgular, fayın Holosen döneminde aktif olduğunu göstermektedir. Fay, bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde, teorik olarak 7.13 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir.
Killik Fayı: Kula ve Sarıgöl Arası
Kula ve Sarıgöl arasında bulunan Killik Fayı, 30 kilometre uzunluğunda olup, bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde önemli bir fay hattıdır. Bu fay, teorik olarak 6.81 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir, bu da bölgedeki sismik aktivitenin izlenmesi gerektiğini gösterir.
Köprübaşı Fay Zonu
Köprübaşı Fay Zonu (KFZ), 28 kilometre uzunluğunda olup, bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde önemli bir yer tutar. Bu fay, teorik olarak 6.77 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir, bu da bölgedeki sismik riskin dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ozanca Fayı: Lütfiye'den Marmara Gölü'ne Kadar
Ozanca Fayı, 26 kilometre uzunluğunda olup, genel olarak KB-GD doğrultusunda uzanır ve baskın normal fay karakterine sahiptir. Fay, iki ayrı segmentten oluşmaktadır. İlk segment, Lütfiye Köyü'nün kuzeydoğusundan başlayarak Kumkuyucak Köyü'nün güneybatısına kadar yaklaşık 10 km boyunca uzanır. İkinci segment ise, Kayaaltı ile Ozanca Köyü'nden geçerek Marmara Gölü'nün batı çökellerine kadar yaklaşık 16 km boyunca devam eder. Bu fay, bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde 6.73 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir.
Rahmanlar Fayı: Selendi ve Gediz Arası
Selendi ve Gediz arasına konuşlanan Rahmanlar Fayı, 17 kilometre uzunluğunda olup, bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde kritik bir yer tutmaktadır. Fay, teorik olarak 6.48 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir ve bu, bölgedeki sismik riskin izlenmesi gerektiğini gösterir.
Simav Fay Zonu: Selendi'nin Kuzeyi
Selendi’nin kuzeyinde bulunan Simav Fay Zonu (SFZ), 220 kilometre uzunluğunda olup, KB-GD doğrultusunda uzanan bir diri fay zonudur. Fay, farklı uzunluktaki segmentlerden oluşur ve bu segmentler, Simav Havzası gibi yapısal çöküntüler meydana getirir. Fay, Holosen dönemi içinde sınıflandırılmaktadır. Bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde, Simav Fay Zonu bir bütün olarak tek seferde kırılması durumunda 7.95 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir. Bu, bölgedeki büyük sismik riskin önemini vurgulamaktadır.
Selendi Fayı
Selendi Fayı, 13 kilometre uzunluğunda olup, bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde önemli bir konuma sahiptir. Fay, teorik olarak 6.33 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahiptir, bu da bölgedeki sismik aktivitelerin izlenmesi gerektiğini göstermektedir.
Soma-Kırkağaç Fay Zonu
Soma-Kırkağaç Fay Zonu (SKFZ), 32 kilometre uzunluğunda olup, Soma ile Kırkağaç arasında yer alır. Bu zon, KKD-GGB doğrultusunda uzanır ve birbirine paralel geniş bir alana yayılmaktadır. Zonun doğu kesiminde yer alan Gelenbe segmenti, fayların kuzeyde birbirine yaklaşan bir demet şeklinde görünmesini sağlar. Fay düzlemlerinin dike yakın olması ve sağ yönlü doğrultu atımlı faylanma gösteren morfolojik yapılar, bu fay gruplarının baskın normal faylar olduğunu ortaya koymaktadır. 18 Kasım 1919 tarihinde, Soma'da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki deprem bu fay zonunun sismik aktivitesini göstermektedir. Bölgesel ölçekli genel tektonik yapı içinde, bu fay zonunun 6.85 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğu belirlenmiştir.
İşte Manisa'daki fay hatları ve üretebilecekleri en büyük depremler:
Fay Adı |
Fay Uzunluğu (km) |
Maksimum Deprem Büyüklüğü (Mw) |
Akselendi Fayı |
18 |
6.52 |
Akhisar Fayı |
12 |
6.28 |
Gediz Grabeni Fay Sistemi |
140 |
7.69 |
Gelenbe Fayı |
24 |
6.68 |
Gölmarmara Fayı |
18 |
6.52 |
Halitpaşa Fayı |
23 |
6.66 |
Kemalpaşa Fayı |
52 |
7.13 |
Killik Fayı |
30 |
6.81 |
Köprübaşı Fay Zonu |
28 |
6.77 |
Manisa Fayı |
40 |
6.97 |
Ozanca Fayı |
26 |
6.73 |
Rahmanlar Fayı |
17 |
6.48 |
Simav Fay Zonu |
220 |
7.95 |
Selendi Fayı |
13 |
6.33 |
Soma-Kırkağaç Fay Zonu |
32 |
6.85 |