Manisa Çevre Platformu'nun Alaşehir’de düzenlediği toplantıda zirai don, iklim değişikliği, çevre kirliliği ve tarımda yaşanan sorunlar masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu çiftçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Üzüm üreticisinin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan birinin yüksek mazot fiyatları olduğunu belirten Öküzcüoğlu, özel yat sahiplerine sağlanan yakıt kolaylıklarının üzümcüye de sağlanmasının gerektiğini vurguladı.
Manisa Çevre Platformu tarafından Alaşehir’de düzenlenen toplantıda, Manisa, Akhisar, Salihli ve Alaşehir çevre dernekleri ile TEMA Vakfı, Soma Sosyal Haklar Derneği ve birçok sivil toplum kuruluşu bir araya geldi. Toplantının açılışını yapan Alaşehir Çevre Derneği Başkanı Alev Gümüşlü, sözü Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu’na verdi. Başkan Öküzcüoğlu, yaşanan zirai don felaketi üzerinden iklim krizine dikkat çekerek tarım politikalarında ve çevre yönetiminde köklü değişim çağrısında bulundu.
"Don Bu Mazot Fiyatları Kadar Yıkıcı Değil"
Üzüm üreticisinin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek mazot desteği çağrısı yapan Başkan Öküzcüoğlu şöyle konuştu: “Esas olan İklim krizine bağlı olarak yaşanan felaketlerin sayısının arttığının ilgili Devlet Mercileri tarafından görülmesi, bu felaketlere hazırlıklı olunması, önlem alınması kadar, felaket yaşandıktan sonra yaşanan krizin yönetimidir. Ancak en önemlisi Dünya markası olan Alaşehir üzümünün ‘don’ öncesinde çiftçinin yüksek yakıt fiyatlarıyla vurulduğunun görülmesi. Bugün çiftçinin ödediği mazot fiyatının yarısını ödeyen özel yatlara sağlanan kolaylık üzümcümüze sağlanmalı. Don bu mazot fiyatları kadar yıkıcı değil.”
Alaşehir üzümünün Avrupa ve dünya pazarlarına kaliteli ve hızlı ulaşabilmesi için devletin taşımacılık desteği vermesi gerektiğini belirten Öküzcüoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Alaşehir üzümünü Avrupa’ya hatta dünyaya ulaştırma konusunda ürün kalitesi günler için tır nakliyesi ile bozulmadan devlet hızlı bir şekilde nakledilmesi konusuna da el atmalıdır. Tüm zorluklarla mücadeleyi bırakmadan ve Alaşehir Kadın Kooperatifi ile üzüme katma değer katarak marka çeşitlemesi sayesinde geçen yıl 6 milyon liraya yakın ciro sağlandığını, yerel kurumların okullarda üzüm dağıtımı, hem öğrencilerin sağlıklı beslenmesine hem de yüzde 75’i ihraç edilmek zorunda olan üzümdeki arz talep dengesizliğinin giderilmesine katkı vereceğiz.”
"Paket Arıtma Sistemleri Hızlı Bir Şekilde Kurulmalı"
Manisa’da Çevreci belediyeler birliğine de üye olan 5 belediyenin birisinin de Alaşehir Belediyesi olduğunu vurgulayan Öküzcüoğlu, “Özellikle Gediz Nehri ve yeraltı su kirliliğinin azaltılması için paket arıtma sistemlerinin hızlı bir şekilde kurulması ve işletmeye alınmasının şart. Komşu vilayet büyükşehir belediye başkanının başlattığı Gediz Nehri’nin kaynağından başlayarak temizlenmesi ‘Temiz Gediz Temiz Körfez’ kampanyasında Alaşehir'e önemli katkı verme çabası yarım kalmış ve Alaşehir Belediyesine 10 milyonluk ek bir yük binmiştir.” dedi.
Öküzcüoğlu ayrıca, katı atıkların demiryolu ile Uzunburun’a taşındığını ve tekrar ekonomiye kazandırıldığını ifade etti.
Hayvan Barınakları Sorununa da Değindi
Hayvan barınaklarının kapasite sorununa da değinen Başkan Öküzcüoğlu, yaşanan sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi: “Kısırlaştırma sonrası hayvanları bırakamama, belediyelere tehdit olmuş ve Kırkağaç Belediyesi barınakta kısırlaştırdığı hayvanları tekrar aldığı yere bıraktığı için ‘Hayvanların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası’ kapsamında 1.800. 000 lira para cezasına çarptırıldı ve sonuçta barınak kapasitesi dolu olan hiçbir belediye yeni kısırlaştırma yapamaz hale gelmiştir.”
Katılımcılar sırasıyla söz alarak kendi yörelerindeki sorunları dile getirdi. Özellikle iklim değişikliği ve çevre mücadelesinin daha geniş kitlelere ulaştırılması gerektiği vurgulandı. Kent konseyleri, ziraat odaları ve baro başkanlıklarının bu konuda ortak hareket etmesi gerektiği ifade edildi.
Toplantıya katılan bir lise öğrencisi çevre gönüllüsü, Alaşehirli birçok arkadaşının bağ sahibi olmasına rağmen, aşırı ilaç kullanımına karşı bilinçli olduklarını ancak eğitim kurumlarında bu konuda hiçbir adım atılmadığını belirtti. Bu durumun ileride bağları işlerken geleneksel aşırı ilaç kullanımının devam etmesine sebep olabileceğini söyledi. Devlet kurumlarının bu konuda hızlı şekilde çözüm üretmesi gerektiğini vurguladı.
Alaşehir’in ağaçlandırılmasına destek amacıyla yürütülen 10 bin fidan dikimi projesinde, Orman İdaresi’nin gönüllülerden fidan başına 450 lira talep etmesi eleştirildi ve bunun ciddi bir çelişki olduğu ifade edildi.
Belediye meclislerinde çevreci üyelerin kontenjanla atanması gerektiği, bu konuda Akhisar Belediyesi’nin örnek alınabileceği belirtildi. Ayrıca her ilçede çevre meclislerinin kurulması gerektiği dile getirildi. Henüz kurulmamış olan kent konseylerinin de bir an önce faaliyete geçmesi gerektiği vurgulandı.
TEMA Vakfı'nın çevre konusunda en büyük sivil toplum kuruluşu olduğu, bilim kurulu raporları doğrultusunda yürüttüğü doğa ve eğitim etkinlikleri, sıfır atık eğitimi ve çevrimiçi toplantıların çevre mücadelesinde önemli olduğu belirtildi.
Salihli Çevre Derneği’nin 25 Mayıs'ta yapacağı genel kurula tüm katılımcılar davet edildi ve bu genel kurulun çevre mücadelesine daha geniş halk kitlelerini katmak için önemli bir fırsat olduğu söylendi.
Kuruyan Gölmarmara ile ilgili mücadeleye devam edildiği aktarıldı. Kum Çayı ve Gördes Çayı’nın birleşerek göle akması gerekirken, çevredeki kum ocaklarının çay sularını göletlere aldıkları, bu durumun çaylarda büyük tahribata yol açtığı ve Gölmarmara Belediyesi’nin yeni kum ocağı açma projesine karşı da mücadele edileceği belirtildi.
Toplantıda bir sonraki buluşmanın gündemi de belirlendi. 5 Haziran 2025’te, Dünya Çevre Günü ve Kurban Bayramı arefe gününde ortak bildiri hazırlanacak. Türkiye’nin ilk iklim değişikliği yasa tasarısı için yapılacak çalışmalar ele alınacak. Bir sonraki toplantı 1 Haziran 2025 Pazar günü saat 13.30’da Soma ilçesinde yapılacak.
