Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe çok sayıda vatandaş katılırken, Prof. Dr. Görür, Gaziantep’in doğrudan levha sınırında bulunmadığını ancak Doğu Anadolu Fayı’na çok yakın olduğunu belirtti. Görür, "Arap levhası, Anadolu levhası ve Afrika levhası burada birbirine yakın. Bu durum, depremlerin oluşumunu doğrudan etkiliyor" dedi.
"Evin Sağlam Olsa Ne Olur Ki?"
Depreme karşı sadece bina güçlendirme çalışmalarının yeterli olmayacağını ifade eden Görür, şunları söyledi:
"Deprem sonrası şehirde okul yok, kanalizasyon patlamış, içme suyu gitmiş. İş dünyası çökmüş, altyapı yok. Her şey birbirine karışmış. Evin sağlam olsa ne olur ki? Bu 11 il içinde evim yıkılmadı, paşa gibi yaşıyorum diyebilir misin? Bu saydığımız bütün bileşenler fonksiyonunu yerine getirmeli ki o kent yaşanabilir olsun."
"Gaziantep İçin Deprem Aynı Zamanda Ekonomik Felakettir"
Deprem sonrası Gaziantep’in ekonomik olarak da büyük zarar görebileceğine dikkat çeken Görür, şehrin hızla toparlanabilmesi için ekonomisinin güçlü olması gerektiğini vurguladı. Gaziantep’in sanayi ve ticaret açısından önemli bir merkez olduğunu hatırlatan Görür, kentin depreme dirençli hale getirilmesi için bütüncül bir yaklaşımla altyapı, ekonomi ve sosyal yapının da güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Konferans, katılımcılardan büyük ilgi görürken, deprem riskine karşı alınacak önlemler konusunda farkındalık oluşturmayı amaçladığı belirtildi.