Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında gerçekleştirilen il başkanları toplantısı, 5 saat sürdü. Toplantıda, tüzük kurultayının planlandığı gibi 6-9 Eylül tarihlerinde yapılması gerektiği görüşü öne çıktı. Özellikle, başkanların yüzde 90'ının kurultayın belirtilen tarihlerde gerçekleştirilmesini savunduğu kaydedildi.
Tüzük kurultayının, 4 Eylül'de Sivas'ta sembolik bir açılışla başlayacağı ve daha sonra Ankara'ya taşınacağı belirtildi.
Tüzük Kurultayı Okların Birinin Rengini Değiştirmek İçin Mi Yapılıyor?
Tüzük Kurultayı öncesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, temmuz ayı başında Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği bir röportajda, “6 oka iki renk katacağız” açıklaması sosyal medyada tekrar gündeme geldi.
CHP lideri Özel, “Tüzük kurultayı hazırlıklarını ne durumda?” sorusuna şu yanıtı vermişti:
“Hazırlıklar 4-5 aydır sürüyor. Mahallelerde, ilçelerde çalışma yapıldı. İllerin görüşleri alındı. 7 bin katkı alınmış durumda. Sosyalist Enternasyonel Tüzük Komisyonu’nun da katılacağı ilk günü Sivas’ta olan bir kongre yapacağız. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk ilk kongremizi Sivas olarak kabul ediyor. 4 Eylül’de Sivas’ta olacağız. Hem Sivas Kongresi’nin törenlerine katılacağız hem de toplanacağız. 5 Eylül’de Ankara’da tüzük komisyonu toplantı gerçekleştirecek. 9 Eylül’de yine Ankara’da partinin kuruluşunu kutlayabiliriz. Ama 6-7-8 Eylül’de kurultay delegelerinin, il başkanlarının, yöneticilerin, dışarıdan konukların, akademisyenlerin katılımıyla çok iyi, demokratik, parti içi demokrasiyi önceleyen, kadınları ve gençleri siyasete dahil etmek için önlerindeki engelleri bertaraf eden bir tüzük kurultayı yapacağız. Aslında 4-9 Eylül arası süreci seçimsiz bir değişim kurultayı olarak görüyoruz. Tüzükteki değişimin son şeklinin verileceği, programdaki değişimin de adımlarının atılacağı; kavga, dövüş yerine akıl, tartışma, katkı ve herkesin içine sinen bir tüzük yazıp onu hayata geçirmeye niyetleniyoruz. Bu konuda önceki genel başkanlarımızı da dahil ediyoruz. Hani bazıları ‘Eylül ayı için partide tartışmalar oluyor’ falan diyor. Aksine eylülde herkes tüzüğe yapacağı en iyi katkıyı yapacak.
Tüzük yazım komisyonunun her aşamasına Dil Derneği’ni de dahil ediyoruz. Çünkü eskiden tüzüğü yazıp Dil Derneği’ne yollamışız, dernek düzeltme yapmış, hukukçular anlam değişiyor diye itiraz etmiş. Dil Derneği yönetimiyle konuştum. Kararlar verilip taslağın kâğıda döküldüğü aşamada katkı sağlayacaklar. Yani ikinci yüzyıla yakışır, evladiyelik bir tüzük yapmak istiyoruz. Tüzüğü böyle küçük tartışmalara alet etmeyecek, çok katılımcı bir şekilde yazmak istiyoruz. İstismara açık, eline alanın istediği gibi eğip bükmediği gerçek bir parti anayasası yapmak istiyoruz. Mümkün olursa 8 Eylül gününü program tartışmalarına bırakmak istiyoruz. Bu programla aslında CHP’nin ikinci yüzyıldaki iktidarının seçim beyannamesi, çevre dostu, dezavantajlı gruplarla ilgili önemli bir iddia koyan, kadınlara siyasette alan açan bir sürece gitmeyi düşünüyoruz. Anlayış olarak da CHP’nin devletçilik okuna iki renk kazandırmayı düşünüyoruz. Devleti yönetirken sürdürülebilir kalkınmayı ve çevre duyarlılığını temsil eden yeşil ve kadın erkek eşitliğini temsil eden bir mor rengi. Değişimin altını dolduruyoruz.