Uzmanlar, deprem bölgesindeki enkaz kaldırma çalışmaları sırasında havaya karışabilecek asbest için toz maskesi kullanılması ve sık sık sulama yapılması uyarısında bulundu.

Asbest, ticari adıyla amyant, jeolojik olarak lifsi kristal yapısına sahip silikat (magnezyum silikat, kalsiyum-magnezyum silikat, demir-magnezyum silikat) bileşimindeki bir grup mineralin ortak adıdır. Asbest sahip olduğu fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bir sonucu olarak gösterdiği izolasyon özelliği nedeniyle çok uzun yıllardır kullanılmış ve “sihirli mineral” olarak bilinmiştir.

Antik çağdan bu yana insanlığa faydası kadar zararı da olan asbest, kimyasal ve fiziksel özellikleri sebebiyle inşaat, gemi, otomotiv, tekstil ve diğer sanayi alanlarında tercih edilen bir ürün olmuştur. 20. yüzyıl başlarından itibaren yaygın bir şekilde endüstride kullanılan asbestin üç binden fazla kullanım alanı vardır. 2010 yılına kadar Türkiye’de de kullanılan asbest; marley, boru, levha, fren ve debriyaj balatası, conta ve asbestli iplik üretiminde kullanılmıştır.

Asbest lifleri havada solunur hale geldiklerinde tehlikelidir, öldürücüdür. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir. Bu durumda akciğerde zedelenmeler başlar ve bu da akciğerin çalışmasını engeller ve kansere yol açar. Asbestli malzemelerin gerek üretiminde gerekse sökümünde çalışanlar, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, farkında olmadan bu maddeye maruz kalabilirler.

ASBESTİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR

Asbeste maruz kalınması sonucunda oluşan meslek hastalıkları aşağıdaki gibidir.

1. Asbestoz: İlk olarak tersane işlerinde çalışanlarda tespit edilen asbestoz, asbest liflerini çözmeye çalışan vücut tarafından üretilen asidin akciğer zarında oluşturduğu yaralardır. Bu hastalığın kendini göstermesi 10-20 yılı bulmaktadır.

2. Plevral Reaksiyonlar:

Plevral plaklar,
Benign asbest plörezisi,
Diffüz plevral kalınlaşma

3. Parenkimal Akciğer Hastalıkları:

Rounded atelektazi,
Transpulmoner bantlar

4. Asbestin Neden Olduğu Dermatozlar

5. Kanserler:

Malign mezotelyoma: Asbestin yol açtığı en önemli hastalık akciğer zarı ve karın zarı kanseri, yani mezotelyomadır. Batı ülkelerinde yılda her bir milyon kişinin 1-2'sinde saptanan mezotelyoma, ülkemizde yılda en az 500 kişide görülmektedir. Mezotelyoma’ya ait en sık rastlanan yakınmalar, ağrı ve ilerleyici nefes darlığıdır. Akciğer röntgeni ve tomografide tipik bulgular saptanabilirse de, kesin tanı için başvurulan standart yöntem akciğer zarı biyopsisidir. Mezotelyoma, erken dönemde tanınıp uygun cerrahi girişim uygulanamadığında, ilaç ya da ışın tedavisine iyi cevap vermeyen ve hastayı kısa zamanda ölüme götüren bir hastalıktır.

Akciğer kanseri: Asbest, akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanserlerine yol açmaktadır. Diğer tümörler (GİS, böbrek, larinks vs.)

6. Diğerleri

Hava yolu obstrüksiyonu, İmmünolojik değişiklikler,

Perikardiyal sıvı-kalınlaşma,

Üst zon değişiklikleri,

Retroperitoneal fibrozis vs.

Haber Merkezi 

Editör: Diyar Aslan