Nerede yanlış yaptık bilen gören var mı? Evde kapandığımız Pazar akşamı bizim çocuklar bizlere hüzünlü bir akşam yaşattılar. İsviçre karşısında belki onurumuzu kurtarırız diye hayal kurduk. Ne gezer. Tatile çıkmak için sabırsızlanan milli takım forması giyen futbolcularımız daha maçın 6. dakikasında bizleri rüyadan uyandırarak gerçeklerle karşılaştırdılar. İrfan Can’ın tek golü dışında Avrupa’ya rezil olduk. EURO 2020’ye puansız veda ettik. Teknik Direktör Şenol Güneş 2,4 milyon avroyu kaybetmemek için vurdum duymaz tavırlar içinde basın toplantısı yaptı. İstifayı düşünmediğini ima eden sözlerle basın mensuplarının sorularına cevap vermeye çalışırken bile sütten çıkmış ak kaşık gibi davrandı. Sanki turnuvada 8 gol yiyip 1 gol atan milli takımımızın sorumlusu değilmiş gibi davranmasına pes demekten başka kelime bulamıyorum.
YANLIŞ HAYALLER KURMUŞUZ
A Milli Futbol Takımımız için yanlış hayaller kurmuşuz. Gerçekleri görmeyerek bizim çocukları dev aynasında görmüşüz. Grubumuzdan 9 puanla lider çıkan İtalya’ya yenildik. Olsun dedik. Galler ve İsviçre’yi gardaş ülke Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de seyirci desteği ile yeneriz diye düşündük ve inandık. Bakü’ye milli takımımıza tribünlerde destekleyecek taraftar grubu ile gittik. Ay yıldızlı formalarımızı giyip elimizde taşıdığımız bayraklarımızla Bakü’de gövde gösterisi yaptık. Kendi evimizdeymişiz gibi Bakü’de Avrupa sahasında var olma savaşına katıldık. Galler’e de İsviçre’ye de yenilerek Avrupa’ya veda ettik.
Avrupa şampiyonasında oynadığımız üç maç sonrasını anlatmak gerçekten çok zor. Sabah yorumcusu Ali Gültiken gibi kendi kendime soruyorum “Bu kadar kötü bir takım mıyız? Hayır diyorum. Peki bu kadar yeteneksiz miyiz?” ona da hayır diyorum. Fakat sahada icraatlarına baktığımda tam bir felaket. Sanki Avrupa şampiyonasına hiç hazırlanmadan gitmişiz. Defansımız felaket. Milli Takım ruhunu futbolcularımız üzerinde göremedim. Ne yapacağız olanlar oldu deyip Teknik Direktör Şenol Güneş gibi “Artık hep beraber geleceğe bakmak gerekiyor” mu diyeceğiz? Bu rezaletin hesabını millet olarak sorma duygumuzu bir kenara koyarsak hiçbir şey olmamış gibi Dünya Şampiyonası hayaline mi kendimizi kaptıracağız? Bakalım bizler üzüntüden böyle karamsar tabloyu görürken Futbol Federasyonumuz nasıl görüyor? Güneş’in Milli Takımımız üzerinde yeniden doğacağına inanarak Milli Takımı yine Şenol Güneş’e emanet ederek işin içinden sıyrılma yolu mu seçilecek? Yılda sayılı maçlar karşısında 30 trilyon yılda kazanan Teknik Direktör Şenol Güneş’ten hesap sorulup yeni plan ve projeleri hayata geçirebilecek Avrupalı bir hoca mı arayacağız? Bana sorarsanız hiçbir şey olmamış gibi Dünya Şampiyonası yoluna devam edeceğiz. Sabah’ın Egeli tecrübeli spor yazarı Levent Tüzemen ve hocaların hocası hakem camiasının büyük otoriteri Erman Toroğlu’nun Milli Takımımızın durumu ile ilgili yazılarını köşeme aktarıyorum. Okumanızı tavsiye ederim.