Yazımın başlığına bakıp da spordan, futboldan söz edeceğimi, Manisa Sporun yeniden yükselişe geçip hak ettiği yeri almasını falan anlatacak değilim.
İnşallah ömrümüz vefa ederse o yazıyı da bir iki yıl içinde yazarım. Manisasporu bu hale düşürenlerden elbet hesap da sorulmalıdır tarihi kulübümüz yaşatılmalıdır. Bundan sonra umarım yerel yönetimlerimizin, sanayici ve iş adamlarımızın ve Manisa halkının desteği Manisa’mızın gerçek futbol takımı tarihi Manisa Spor kulübümüze olur. Benim bu gün asıl anlatmak istediğim ise gelecekte Ege’nin parlayan yıldızı olacağına inandığın Manisa’ya yapılacak hizmetleri ve yatırımları yapacak olanlara hem moral hem de destek verme arzusudur.
Türkiye’de planlı sanayileşme süreci başladığında organize sanayi bölgeleri kavramı da ilk kez telaffuz edilmeye başlanmıştı. Nitekim 1964 yılında önce Bursa ardından da Manisa ilk müracaat eden iller olmuştu. Ancak asıl hareketlenme merhum Süleyman Demirel’in başbakan olmasından sonra 1966’da başladı. O tarihlerde merhum Hasan Türek Manisa Ticaret Odası başkanıydı.
Ülkede büyük bir kalkınma hamlesi vardı ama kaynaklar da kısıtlıydı. O yüzden bölgenin gelişimi yavaş ilerliyordu. O dönemde bizim evde de yoğun bir hareketlilik vardı. Rahmetli Hasan Türek, sık sık bizim eve gelir, ödeneklerin artırılması için babamdan ricacı olmasını talep ederdi. Babam da önce bakanlıkta OSB’lerin sorumlusu zamanın Sanayi Dairesi Reisi eniştem merhum Orhan Sorguç’u arar talepleri iletirdi. Talepler artmaya başlayınca telefon trafiği Bakan Mehmet Turgut’a kadar uzadı. O da yetmeyince artık son çare Demirel’e ulaşmaktı. Demirel ile babamın yakınlığı DSİ genel müdürüyken Demirköprü barajının yapımı sırasındaki ilişkilerinden kaynaklanıyordu. Teyzemle o tarihte DSİ Makine ikmal dairesi başkanı olan eniştem arasındaki dünür başı da oydu. Demirel Manisa’nın makul taleplerini geri çevirmez, sanayi bölgesinin gelişimi için elinden geleni esirgemezdi. Böylelikle kısa sürede OSB altyapısı tamamlandı ve yatırıma hazır hale getirildi. Ben o tarihlerde Bornova’da (İzmir Koleji-BAL) yatılı öğrenciydim. Her hafta sonu Manisa’ya gelirken atılan temelleri gördükçe heyecanlanırdım. EBK, Yemsan, Pulcuoğlu ilk tesislerimizdendi.
Ülke hızla sanayileştikçe Manisa OSB de doldu, yeni alanlar açıldı, yabancı yatırımlar için de çok uygun bir yer haline geldi. Bu dönemde merhum Bülent Koşmaz’ın da olağanüstü gayretlerini gördük. Önce OSB’ye demiryolu hattı çekilmesi için TCDD ve hükümet nezdinde girişimlerini sürdürdü ve limanlara aktarmasız erişim sağlandı. Ardından BALO kuruldu Manisa OSB’den çıkan bir katar artık doğrudan Avrupa’nın kalbine ulaşabiliyordu. Doğrusu merhum Koşmaz’ın bu gayretleri sürerken ben de TOBB’da hem bu girişimlerin takipçisi hem de canlı tanığıydım.
2004 Yılına geldiğimizde Financial Times gazetesi değişik kategorilerde Avrupa’nın en iyi yatırım yerini belirlemek için bir yarışma düzenledi. Manisa OSB’nin de başkanı olan Bülent Koşmaz bu yarışmaya katılmayı arzu etti. Merhum Koşmaz ve Hazine’de Yabancı Sermaye Genel Müdür vekili Manisalı hemşerimiz Murat Alıcı ile birlikte büyük bir lobi faaliyeti başlattık. OSB bölge müdürü Tamer Balatlı kardeşimiz de büyük destek sağladı. Sonuçta Manisa OSB o yıl bir kategoride ertesi yıl da bir başka kategoride Avrupa’nın en iyi yatırım yeri seçildi. Tabi bu lobicilikte, Manisa’da yatırımları olan, BOSCH, İndesit, Brtish Tobacco, Schneider gibi daha birçok yabancı sermayeli fabrikaların genel müdürlerinin desteğini de hep arkamızda hissettik.
Bugün artık Manisa’da yatırım alanlarının doyuma ulaşması, Üniversite yerleşkesinin Muradiye’ye kurulması, aradaki alanların konut ve AVM inşaatları için imara açılması ne yazık ki, bereketli tarım arazilerinin de heba olmasına yol açmıştır. Bundan sonra yapılması gerekenler kalkınma, sanayi, tarım, altyapı, sosyal ve diğer yatırımların çevre duyarlılığı, toplumsal ihtiyaçlar ve Manisa’nın nispeten gerice kalmış yörelerinin kalkınmasına yönelik bir planlama mantığı çerçevesinde olmalıdır.
Merhum Koşmaz ile TOBB günlerinde bir araya geldiğimizde Manisa OSB’deki yeni yatırımların, entegre tesislere, teknoloji kullanan, sermaye yoğun, istihdam oranı az, büyük ölçekli işlere yönlendirilmesi; tarımsal endüstri, gıda, tekstil, hazır giyim gibi emek yoğun sanayilerin ise ilçelerdeki OSB’lere yönlendirilmesini konuşuyorduk. Nitekim Manisa OSB’nin genişleme alanları da bu fikre uygun büyük parseller halinde planlandı. Kula’daki deri OSB’nin bölünerek karma OSB olarak da hizmet verebilmesi, Demirci’de OSB kurulması girişimlerini de o günlerde başlattık. Ancak aradan on yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen Kula OSB’de kayda değer ilerleme yok gibi, Demirci’de ise bu süre zarfında girişimler başladı, müteşebbis heyet kuruldu, TSO başkanımız gayretli ama fazla bir ilerleme göremiyoruz. Diğer ilçelerin faal OSB’lerinde ise doluluk oranı düşük.
Özetle yatırımcıları yönlendirebilecek, planlı kalkınmaya il bazında ön ayak olacak bir planlama ve kalkınma ofisine ihtiyaç vardır. Bu ofis devlet teşviklerinden, AB fonlarından, kırsal kalkınma desteklerinden, Kalkınma ajansları, KOSGEB, TÜBİTAK ve benzeri kamu kurum ve kuruluşlarından sağlanacak hibe ve uygun kredilerden istifade etmede yatırımcılara yardımcı olmalıdır. Ayrıca darboğazda olan işletmelere danışmanlık desteği vermelidir. Tabi hepsinden önemlisi çevre duyarlılığı gözetilmeden yapılan ve plansız yatırımlara set çekecek bir anlayış bu çalışmalarda öncelikli olmalıdır.
Eşimle birlikte hayırlı olsun ziyaretimdeki kısa sohbetimizde Başkan Zeyrek’te de böyle bir iradenin olacağını gözlemledim. Allah yardımcısı olsun ve Manisa’ya hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. Önceki BB Başkanı Cengiz Ergün’le fazlaca bir diyaloğumuz oluşmamış olsa da, merhum Mustafa Çapra’dan itibaren bugüne kadarki bütün belediye başkanlarımızla yakın dostluğumuz, birçoğuyla siyasi geçmişimiz ve iyi diyaloglarımız vardı. Ölenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ömürler diliyorum. Ferdi kardeşimize ihtiyaç duyduğunda bütün deneyim ve düşüncelerimizi aktarmaya ve destek olmaya elimizden geldiğince hazırız. Her şey Manisa için, Manisa’nın istikbali, Egenin parlayan yıldızı olması için.
Haydi Manisa, ileri, daima ileri. Kalın sağlıcakla…