Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ile yeni hizmet binasında bir araya geldik. Başkan Ergün’ün Perşembe günü keyfi yerindeydi. MHP İl Başkanı Ömer Baysal yönetimindeki heyet o gün yeni hizmet binasında Başkan Cengiz Ergün ile birlikteydi. Bir saatlik hayırlı uğurlu olsun ziyaretindeydiler. Ben ve iş insanı kadim dostlarımdan Ahmet Erken ve Özel Kalem Müdürü oğlum Gökmen Aytaç ile birlikte sohbet ediyorduk. Bu sırada başkanlık makamının odasında bir hareketlilik oldu. Kapı açıldı. Başkan Cengiz Ergün, partisinin İl Başkanı Ömer Baysal’ı MYK Üyesi Mehmet Ödevli’yi, İl Başkanvekili Mustafa Karakaş, İl Başkan Yardımcısı Emrah Kıvrak, Cemil Meriç’i, Berkay Çelikkanat’ı, yönetim kurulu üyeleri, Şehzadeler MHP İlçe Başkanı Şener Özten’i, Yunusemre MHP İlçe Başkanı Buğra Çelikkanat’ı, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Güzgülü’nü uğurlarken kendilerine, Milli Mücadele Döneminde Manisa kitabını hediye ediyordu. Ben ve Ahmet Erken de seyrediyorduk. Uğurlama bittikten sonra Özel Kalem Müdürü oğlum Gökmen Aytaç, Başkan Cengiz Ergün’e bizleri işaret ediyordu. Başkan Ergün beni görünce “Maşallah seni burada görmek ne güzel, Ahmet Erken de buradaymış” dedi. Ben sevgili Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e “Koronavirüs tedbirlerinde ne kadar titiz olduğunu bildiğim için gelmemiştim” dedim. Başkan Ergün “Gelin bakalım” dedi. Beni ve Ahmet Erken’i makam odasına davet etti. Ahmet Erken, Başkan Ergün’e Nazif Sümer ile dünür olduklarını Haziran ayında da koronavirüs tedbirleri müsaade ederse nikah töreni yapmayı Anemon Otel’de planladıklarını söyleyince Başkan Ergün “Hayırlı olsun” dedi. Bana da “Bu yaz Çeşme’ye beraber olalım. Bana arkadaşlık et restoranlar açılsın birlikte olalım” dedi. Ben de “Olur Mert Gönül’ün otel ve plajında da bir araya geliriz. Ahmet Erken de artık Çeşmeli oldu. Apart Otel yapacak” dedim. Başkan Ergün bizlere Gaziantep baklavası ikram etti. Kısa da olsa Başkan Ergün’ü yeni hizmet binasında ziyaret etmiş oldum. Yasaklar kalkar kalkmaz Başkan Cengiz Ergün ile Çeşme’de buluşacağız.
FİNALİN ADI ALTAY VE ALINORDU OLDU…
İki İzmir ekibi Altay ve Altınordu. İstanbul ve Samsun’dan çifte zaferle döndü. TFF 1. Lig play-off yarı final rövanş maçlarında Mustafa Denizli yönetimindeki Büyük Altay İstanbul Esenyurt Necmi Kadıoğlu Stadında İstanbulspor’u, Hüseyin Eroğlu yönetimindeki Altınordu da Samsun’da nefesleri kesen yarı final rövanş maçlarında rakiplerini eleyerek finale adlarını yazdırdılar. Bu sezonun Süper Lig’e terfi edecek üçüncü takımı İzmir’den olacağı kesinleşti. Büyük Altay’ın ilk maçta 3-2 mağlup ettiği İstanbulspor maçını dikkatli izledim. Oğlum Gökhan “Altay deplasmanda daha iyi oynuyor turu geçecek” dedi. Altay’ın başına geçtiği günden beri Mustafa Denizli ile Altay’ın maç kaybetmediğini de biliyorum. Ama futbol bu. Ne olacağını kestirmenin güç olduğunu düşünerek Altay kazansın diyordum. Çünkü İstanbulspor 1-0 ile tur atlama şansının olduğu bir maçtı. Siyah beyazlı ekip final maçı nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynuyordu İstanbul’da. İlk yarıda fırsatlarda yakaladı ama atamadı. Marco Paxiao’nun sessiz kalması üzerine Mustafa Denizli ikinci yarının 79 dakikasında oyundan aldı ve yerine Deniz Kadah’ı aldı. Kendisi gibi oyuna ikinci yarıda giren Ziya Alkurt’un pasında ceza sahası dışı sol çaprazda topla buluşan Deniz Kadah’ın usta ayağından çıkan meşin yuvarlak, İstanbulspor fileleri ile buluşunca Egeli olarak çok ama çok sevindim. Altaylı futbolcuların sevinci görülmeye değerdi. Altay Başkanı Özgür Ekmekçioğlu play-off maçları için Mustafa Denizli’yi düşünmesi belki de yıllar sonra Büyük Altay’ı Göztepe ile birlikte Süper Lig’de oynarken göreceğiz. Dereyi görmeden paçayı sıvamam ama gönlüm öyle istiyor. Gelelim geç saatte oynanan Samsun-Altınordu maçına. Altınordu da adını finale yazdırmak için çalışıyordu. Genç kadro ilk yarıda bir de gol atınca Altınordu da finalde diye düşünmeye başladım. İkinci yarıda nefesler duracak noktada heyecan dolu geçti. Samsun 2-1 öne geçince endişelenmeye başladım. Altınordu’nun gençleri çok iyi direndi. Son saniyelerde beraberlik golünü atarak Altay ile final oynama hakkını kazandı.
