Çeşme-Kuşadası- Manisa derken Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Yaz günlerini olabildiğince deniz kıyısında geçirmeye çalıştım. Geçen hafta Manisa’daydım. Pazartesi gününe kadar Manisa’da kaldım. Dün Söğüaltı kahvesinde bir çay içip yazımı yazdıktan sonra Kuşadası’na doğru yola çıkacaktım. Kadim dostum Aydın Besen’i gördüm. Lafladık. Sonra masa genişledi. Aydın ‘Artık İstanbul 3 saat. Havalimanına gidip bekleme derdi kalmadı’ dedi. Pazar günü İstanbul-İzmir otoyolunun açılışı vardı. Aydın Besen yolların kralıdır. Birlikte karayolu ile çok seyahat etmişizdir. 4 kez Almanya’ya gitmişizdir birlikte. ‘Nereden nereye?’ dedi Aydın. Eskiden İzmir’e 1,5 saatte giderken şimdi İstanbul 3 saat oldu. Bazıları pahalı diyor. Sanki zorla o yolu kullan diyorlar millete. Pahalı gelen eski yoldan gider’ dedi. ‘Doğru söylüyorsun hacı bey’ dedim. Hakikaten Aydın doğru söylüyor. İktidara yakın olmayabilirsiniz. Ama yapılanı takdir etmek lazım. Bazılarının Demirel, Özal zamanından gelir bu köprü yol takıntısı.
Oraya köprü olmaz buraya yol olmaz. Her şeyi onlar bilirler. Özal Çeşme otobanını yaparken yine aynı eleştiriler olmuştu. Bir kaşık suda fırtına kopardılar. ‘Ne gerek vardı?’ dediler. Şimdi geldiğimiz noktada Çeşme otobanı yetersiz kalıyor. Oğlum Gökhan Pazar günü Çeşme’den geri dönerken yolun tıkandığını ifade etti bana. Adeta Çeşme’ye Cuma gidiş, Pazar dönüş zülüm oluyor sürücülere. Göreceksiniz ileride bu İstanbul-İzmir otobanı da dolup taşacak. Bu ülkeye yapılan hizmet her zaman önemlidir. Fiyatı bazılarına pahalı gelebilir. Haklı da olabilirler. Ama 3 kişi İstanbul’a arabayla giderse hem fiyat olarak uygun kalır hem de zaman olarak (Havalimanına gitme gelme ve bekleme süresini düşünürsek) uçakla aynı zamanla İstanbul’da olunur. Ben açıkçası açılan İzmir-İstanbul otoyolu ile gurur duydum. Memlekete kim bir çivi çakarsa Allah ondan razı olsun. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Bunu görüyoruz. Bunun içi yapılan hizmete çamur atmayı bırakıp alkış tutmalıyız. Eğer yanlışlar varsa da bunu uygun bir dil ile söylemeliyiz. Bu ülke hepimizin. Kavga kültürü ile bir noktaya gelmeyeceğimiz gayet açık.
EKONOMİ BOZUK OTELLER DOLU
Hafta sonu gazeteleri okurken gözüme çarptı. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy; “Otellerin çoğu dolu, 9 gün tatile ihtiyaç yok’ demiş. Bence sonuna kadar haklı. Yılın nerdeyse yarısını tatil yaparak geçiriyoruz. Bana göre de Kurban Bayram’ında tatilinin uzamasının ülke ekonomisine faydası yok. Ben bu açıklamanın bir başka boyutuna takıldım. Ekonomi bozuk. Esnaf kan ağlıyor. Manisa’da çarşıda çoğu dükkan boş. Ya kapatıyor ya devrediyor. Bunların hepsine katılıyorum. Ama bu otellere gidenler kim? Hangi tatil beldesine giderseniz gidin insan yığını. Otobanlar yetersiz kalıyor tatilciler için. Bu iş nasıl oluyor anlamıyorum. Ekonomi bozuksa bu insanlar bu parayı nasıl buluyorlar?