“Toprak içinde nasıl
Saklayıp, besleyip,
Büyütüyorsa tohumu /
Koruyorsa,
Onu rüzgârın donduran poyrazından/
Ve
Güneşin kavurucu sıcağından/
Sende beni öyle / Toprak sıcaklığında sev"
Şiirimde olduğu gibi
Toprak sıcaklığında sevdik
Toprak dede, Hayrettin Karaca’yı
Nasıl sevmeyelim toprağa fidan diken,
Tohum eken adamı?
Sayesinde toprak, su gibi kayıp gitmedi elimizden.
Tohum, fide
Meyve, sebze, gölge, oksijen oldu
İnsanlara, hayvanlara, börtü böceğe.
Katkı koydu habitatlı yaşama.
Ağaçsız, bitkisiz topraklar
Terk edilmiş yerleşim yerlerine benzer.
Ne bir kuş sesi,
Ne bir arı sesi duyarsınız.
Karınca çalışmak için, yeni iş sahaları ararken.
Ağustos böceği sazı, cazı toplamış, çoktan Paris yollarına düşmüştür!
“Erozyon” diyorlar toprağın çölleşmesine.
Türkiye çölleşmesin diye
Doğduğu günden, öldüğü ana
Kadar bırakın topraklarımızı
Kafalarımıza, gönlümüze içine sevgi ağaçları
Bitkileri dikti.
İnsanın tohumu, kıskançlık
Hasetlik, kindarlık, düşmanlık gibi
GDO sarmalı içermemeli arkadaş.
Yaşadığı Dünya’yı cehenneme çevirmemeli.
Bülbülü örnek almalı
Gül’e şarkılar söylemeli.
Karanfil oylum oylum, geliyor selvi boylum.
Şarkısını mırıldamalı, baharat kokan karanfile.
Akşamsefasına;
-“Akşam şerifleriniz hayırlı olsun efendim” demeli.
Çiçeği bir çocuğun yüzünü okşar gibi okşayıp,
Öpüp, koklamalı
Mustafa Sağyaşarın söylediği şarkıda olduğu gibi
Gölgesinde mevsimler boyu oturup hayaller kurmalı da
Ağacın gövdesine, oklu kalp asla kazımamalı.
İskambil falı ne güne duruyor?
Seviyor sevmiyor fallarına
Papatyayı kullanmamalı.
Papatya koparıp ayırmamalı kardeşlerinden...
Öyle hazin,
Öylesine boynu bükük koyup, gitmemeli.
Sevmekten ve sevilmekten kuşkusu olanların
Fallara ihtiyacı olmaz,
Kuşku
Psikiyatrik bir vakadır.
Bak hiç kuşkusu oldu mu habitatlı yaşamdan
Toprak dedenin?
Bir karış toprağın rüzgar da uçup ve
Yağmurda akıp gitmesini engellemek adına
Sürekli ekti, dikti...
Sınırlara top silah asker dikerek
Ülke topraklarını korursunuz.
Lakin
İnsanların kafasına gönlüne
Yeşil sevgisi koymazsanız
Topraklarınızı çölleşmekten koruyamazsınız.
Bu fikir ile tohumu fideyi eline aldı
Toprak dede.
Yolda gördüğü çomağı aldı, toprağa dikti.
Tutar mı? diye düşünmedi. Tuttu
Şimdi onun ormanlarında, KARACALAR KOŞUYOR.
Gök babam.
Tabiat anam. Toprak dedemdir benim.
NE TOPRAĞIMIZ,
NE BEYİNLERİMİZ ÇÖLLEŞSİN”
Toprağın ve yeşilin bol olsun
Toprak dedem.
Biz seni toprak sıcaklığında sevdik.