Koronavirüs kabusu dünya genelinde inişli çıkışlı bir grafik ile 2 yıldır yaşamını idame ettirirken hükümetleri de ketum bir sınava tabii tutuyor.
Yol boyunca “sınavda birçok kez tökezlediklerini unutmadan” dünyadaki çeşitli güçlerin aldığı önlemler salgının gidişatı ile genellikle doğru orantılı oluyor.
Yani vakaların azaldığı ülkeler açılma yoluna giderek kısıtlamaları gevşetip kaldırmaya başlarken vakaların arttığı ülkeler kısıtlamaları arttırma yoluna gidiyor.
Henüz kesin bir çözümümüzün olmadığı koronavirüs salgını ile aşılar vasıtasıyla mücadele etmeye çabalasak da bunun şansımızı arttırdığını biliyoruz. Keza koronavirüs aşısı olup koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden insanları görmezden gelemeyiz.
Türkiye’de açılma ve kapanmaya yukarıda belirttiğim gibi vaka sayıları ile doğru orantılı bir şekilde birçok kez gitmek durumunda kaldı.
Yani bir açıldık bir kapandık.
E biraz açılınca vakalar, ölümler artıyor.
Kapanınca esnaf, işçi vs. iş yapamıyor.
Biz de toplum olarak ikiye bölünmüş haldeyiz.
Bir taraf, “Kapatın canımızdan daha mı değerli?” diyor.
Diğer taraf, “İş yapmayalım da açlıktan mı ölelim? diyor.
Ne tarafından bakarsan bak iki taraf da haklı.
Yeteri kadar kuvvetli bir sosyal destek sağlayamayınca da bir aç-kapa döngüsüne giriyoruz.
Ekonominin çarklarının dönmesi adına da açılma dönemler yaz aylarına, kapanma dönemleri de kış aylarına denk geliyor. Mantıklı.
Yalnız…
Kısmi bir 17 günlük tam kapanmaya girmeden önce vaka sayıları 60 binli rakamlara ulaşmıştı. Rekor üstüne rekor geliyordu. Tam kapanma tedbirleri yürürlüğe konduğunda ise vaka sayısı 30 bin civarlarında seyrediyordu. Yetkililer kapanmadaki hedefin günlük 5 bin vaka olduğunu dile getirmişti ancak tam kapanmanın son gününde vaka sayısı 10 bin olarak hesaplandı. Hedef olan 5 bin vakanın altına ise sadece bir ya da iki kere düşebilmiştik. En önemli silahımız olan aşılamada ise tam kapanmanın son gününde 25 milyonu aşmıştık.
Yaz ayları ve Kurban Bayramı’nın getirdiği vahamet ile vaka sayıları yeniden tırmanmaya başladı.
2 günlük periyotta günlük 2 bin civarı vaka artışı yaşandı ve günlük vaka sayıları 16 bini aştı.
Yaz havası geçmeden bir kapanmanın geleceğinden şüpheli biri olarak vakaların artışının süreceği fikrindeyim. Bu da bizi yeni bir kapanmaya götürecek.
Bu kapanma, önceki deneyimlerimize göre -şok edici bir artış olmazsa- kısmi bir şekilde yapılacak.
Aşılamada gelinen noktaya baktığımızda birinci, ikinci ve üçüncü doz birlikte toplam 68 milyon doz aşı yapıldığını görüyoruz.
Bu da elbet bize mutlak bir avantaj sağlayacaktır ancak resmi rakamlara göre Türkiye’de henüz 22 milyon kişi aşı yaptırmadı.
Bu da elimizde tuttuğumuz diğer bir saatli bomba.